Koronavirüs döneminde hangi estetik operasyonlar arttı?
Bu dönemde estetik operasyonlarda ciddi bir artış olduğunu belirten Dr. Türkaslan öncelikle operasyonlar için güvenli koşulların öneminin altını çizerek ” Opersayon’dan üç gün önce Koronavirüs testinin yapılmasını şart koştuk. Bu süreçte operasyon ünitelerinin hasta odalarının ve tüm kullanım alanlarının ekstra güvenlik tedbirleriyle son derece sağlıklı ve hijyenik duruma getirildi” dedi.
Evde kapalı kaldığımız dönemlerde hem fiziksel hem de ruhsal olarak moral bozukluğuna yol açtığını yapılan araştırmalar sonucunda görmekteyiz. Bu doğrultuda Dr. Türkaslan bizleri bulunduğumuz bu dönem için en çok talep gören estetik operasyonla ilgili bilgilendirdi. ”Bu süreçte alınan kilolar vücut şekillerinin bozulmasına yol açtığını hastalarımızdan görmekteyiz. Bu bölgeler sıklıkla bel, göbek, sırt, jinekomasti, gıdı, kol içleri, bacak içleri, diz içleri, banana ve basenlerdir. Bu bölgelere yaptığımız operasyonlardan biri olan Lazer lipoliz gayet başarılı sonuçlar elde ettiğimiz bir vücut şekilllendirme operasyonudur. Lazer lipoliz ile lazer yağ eritme işlemi, temelde lazer teknolojisini kullanarak istenen bölgedeki yağları eritmek üzerine bir işlemdir.
Tıbbın pek çok dalında kullanılan lazer, artık estetik olarak da hizmet vermektedir. Çok ince bir fiber optik kablo ile lazer enerjisi, yağlanmanın olduğu bölgeye aktarılarak yağların parçalanmasını ve kaybolmasını sağlar. Bu enerjinin bir kısmının cilt altında ısıya dönüştürülmesi ile gevşek derinin sıkılaşmasını ve toparlanmasını sağlar. Klasik liposuction uygulamasıyla sarkmaları engelleyen sonuçlar almak, her zaman mümkün değildir. Sadece lipolizin uygulanacağı durumlarda yani yağ dokusu eritildiğinde lenfatik sistemle vücuttan atılım sağlanır. Lenfatik yolla aynı zamanda doğal yapılan zayıflamalar’da gerçekleşir. En uygun olan yol lazer lipolizle yağ eritmenin yapılmasıdır. Klasik liposuctionın kombine edilmesi gereken uygulama, büyük volumler’le işlem yapılacağı zamandır. Bu işlemin sonunda morluk ve şişlik oluşumu minimize olacaktır. Lazerle klasik liposuctionın kombine edilmesi, bacak içi ve kol gibi sarkma ve gevşemenin olduğu yerlerde ön plandadır.
Hatta bu bölgeler için bu kombin rakipsizdir. Sonuç olarak sıkışmanın nedeni; yapılan araştırmalara göre, yağ hücrelerinin lazer enerjisi uygulandıktan sonra fonksiyonsuz kalıp dağıldığını göstermiştir. Enerjinin, elastik lifleri etkileyerek doku kalitesinin arttırdığı ortaya çıkmıştır. Peki yağ dokusu üzerindeki etkileri neler dersek ise; Yağ dokusu üstünde lazer lipolizin etkisi, lazer enerjisinin yağ hücrelerine çarpınca; foto termik bir etki ile yağ hücrelerinin duvarının parçalanmasına dayanır. Derinin alt tabakaları kendini tekrar organize eder. Bunun sonucu; doku kalitesindeki artış ve sıkılaşmadır.
Lazer lipoliz sonrası ise işlemin yapıldığı kısma bandaj takılır. 4-5 gün bu bandaj bölgede kalır. Oluşan ağrılar için basit ağrı kesiciler yeterlidir. İşlemden sonraki 1-2 gün arasında hasta normal hayatına döner. İşlem sırasında, üç farklı lazer kullanılmaktadır. Bunlardan biri, yağları eritirken diğeri kanama olmasını önlemekte; bir diğeri ise cilt altına uygulanarak sıkılaştırma sağlamaktadır. Dolayısıyla Liposuction operasyonlarının artık günümüzde adı bile kullanılmamaktadır.
Çünkü yerine geçen yöntem yalnızca ona alternatif bir yöntem değil; onun çok daha üzerinde ve teknolojik olarak en gelişmiş yağ eritme yöntemidir. Son olarak içinde bulunduğumuz bu süreçte Koronavirüs mücadelesinde Türkiye’nin Dünya’da örnek gösterilecek bir ülke olduğunu belirterek, Türk sağlık sisteminin ve doktorlarımızın bilgi ve tecrübelerini bir kez daha kendini tüm Dünya’ya kanıtlamasının bir gurur kaynağı olduğunu belirtmek isterim.” şeklinde sözlerini sonlandırdı.