Çin’ de ortaya çıkan ve hızla yayılmaya başlayan koranavirüs gün geçtikçe etkisini daha baskın bir şekilde bizlere göstermektedir. Öyle ki başlarda bizlerden çok uzak ve ilk olarak görülen Wuhan kentinin karantinaya alınması bizleri biraz rahatlatmıştı. Ama günümüze döndüğümüzde hemen yanı başımızda olduğunu görebiliyoruz. Türkiye’nin komşu illerinin çoğunda virüs görülmüş dahası İran’da çok ciddi bir şekilde hızla yayıldığı gerçeği bizimde bazı önlemler almamıza neden oldu.
Bunlarla beraber son zamanlarda virüsün hızlı bir şekilde her ülkeye sıçrayabileceği gerçeği ve korkutucu bir şekilde ölümle sonuçlanıyor olma ihtimali ve karantina altındaki şehirlerde uygulanan yöntemler ve kısıtlamalar bizi psikolojik olarak ta etkilemektedir. Dahası; Virüsün ortaya çıktığı ilk zamanlarda Çin Nüfusunun %42,6’lık bir kısmında (bu oran Türkiye nüfusunun yaklaşık 6 katı) stres, korku ve kaygı durumları oluşmuştur. Daha sonra ölümle sonuçlanan vaka sayılarındaki artış ve karantina uygulamaları bu oranı artırmış ve tıpkı virüs gibi bu psikolojik problemler de dünyaya yayılmaya başlamıştır. Son dönemde Çin’de gönüllü bir şekilde yapılan bir çalışmaya göre anksiyete ve korku oranı %80 ve üstü olarak kayda geçtiği düşünülüyor.
Çin Şanghay’da gönüllü psikolog olan Cui Erjing Reuters’a verdiği bir demeçte; yaptığı gözlem ve araştırmalara bağlı kalarak insanların çok yorgun hissettiğini ve kullandıkları hemen hemen her cümlede korkuları ve kaygılarından bahsettiklerini belirtiyor. Erjing; çoğu insanın kronik depresyon belirtilerini gösterdiğini ve buna bağlı olarak intihar düşüncelerinin de olduğunu söylemiştir. Bu denli ciddi bir virüsün oluşturduğu psikolojik sonuçları gözler önüne sermektedir. Buna ek olarak; Çin’de bu psikolojik bozukluklarla birlikte madde kullanımında arttığını söyleyebiliriz.
Virüsün hızlı bir şekilde tüm ülkelere yayılıyor olması ve bu ülkelerin çoğunun gelişmiş ülkeler arasında yer alması ve hala bir çözüm bulunamamış olması ve dahası dünya üzerinde ki bazı gözde şehirlerin büyük önlemler alması, her geçen gün uçak seferi ve seyahat iptalleri ve önemli insanların, milletvekillerinin, bakanların hatta devlet liderlerinin bile bu virüsü taşıyor ve tedavi ediliyor olması herkesin tehlikede olduğu gerçeğini gösteriyor ve insanların savunmasız bir şekilde bu tarz psikolojik bozukluklara maruz kalma ihtimalini de yükseltiyor.
Sonuç olarak; Koronavirüs sadece insan bedenini olumsuz etkileyen bir vürüs olmadığını açıkça görebiliyoruz. Oluşturduğu korku, kaygı ve devamında gelen depresyonlar, panik halleri ve hatta intihar vakaları durumun ciddiyetini göz önüne koymaktadır. Virüs ile ilgili gerçek bilgilere ulaşmak ve önlemler almak yapılacak en iyi adımlardan biri olacaktır. Bunun dışında eğer ciddi bir kaygı ve korku durumu oluşmuşsa ve bu durum hayatınızı olumsuz etkilemeye başladıysa bir uzmandan destek almakta alacağınız önlemlerden biri olabilir.