Koronafobi

Koronavirüsün Fobisini De Yenelim!!!

1. Doğru ve güvenilir bilgileri takip edin.

Uzm. Psk. Şeyma Altınel 


   Gerçekçi olmayan bilgiler felâket senaryolarına yol açar. “Kesin bir bulguymuş; virüs mermer zeminde 8 saat değil bir gün yaşıyormuş.” gibi dayanaksız bir haber, “Ben 8 saat sanıyordum, dokunmuştum kesin virüs kaptım.” gibi düşüncelerle kaygınızı arttırabilir. Kesinliği nereden biliniyor, haberin çıkış noktası ne, araştırma nerdeymiş, aksini kanıtlayan bulgular var mı? Hiçbirini sorgulamadan bu tarz bilgileri doğru kabul etmeniz gerçekçi olmayan bir duruma karşı kaygınızı arttırır ve paniğe neden olur. Sizi paniğe sevk eden haber, diyalog ve paylaşımlardan uzak durmaya gayret etmelisiniz.

2. Aşırı değil, yeterli tedbirler alın

   Resmi kaynaklarca önerilen önlemleri almalıyız. Ellerimizi düzenli yıkamalı, dezenfekte etmeli, sosyal mesafeyi korumalı ve maske kullanmalıyız. Herhangi bir yerden duyduğunuz ek güvenlik davranışlarını uygulamak sadece tehlike algınızı ve kaygı düzeyinizi şiddetlendirecektir. “Şunu yemek çok iyi geliyormuş, sirke daha iyi dezenfekte ediyormuş, şu ilaçlar bağışıklığı güçlendiriyormuş.” gibi yüzlerce öneri duyuyoruz. Peki bunlar gerçekten bu kadar yararlı ise, bu bilgiler gerçek ise neden hiç bir uzman bunlardan bahsetmiyor, bunları önermiyor? Sadece gereken önlemleri alın, tedbirleriniz dozunu aşmamalı.

3. Soru işaretlerinizi ortadan kaldırın

   Kaygı belirsizlikten beslenir. Cevabını bilmediğiniz soruların doğru yanıtlarını güvenilir kaynaklardan öğrenmeye çalışın. Bilgi eksikliği de, yanlış bilgi de kaygıyı tetiklemektedir. Koronavirüsün sonuçları çok fazla kişiyi korkutuyor. “Aşırı ölümcül bir virüsmüş.” gibi abartı ve gerçeklikten uzak söylentiler elbette kaygılandırıyor. Aslında mevsimsel gribin daha fazla insanın ölümüne neden olduğunu kanıtlayan araştırma bulgularının olduğunun bilinmemesi kaygıyı arttırabiliyor. Koronavirüsten ölen insanların büyük bir kısmı da kronik hastalığı olan bireylerdir. İyileşme oranlarının da yeterince bilinmemesi ya da doğru yorumlanmaması da önemli bir faktör. Olumluyu görmezden gelme, olumsuza odaklanma, felaketleştirme gibi bilişsel çarpıtmalar iyileşme oranlarının ortalama %98 civarında olduğunu göz ardı etmenize, %2’lik dilimi abartı yorumlamanıza neden olabilir.


4. Fiziksel mesajları göz ardı etmeyin

   Kaygı ve korkular arttığında zihnimiz bedenimiz üzerinden bize mesajlar verir. Çarpıntı, duygu değişimleri, nefes almada güçlük, titreme, uyuşma, sıcak basması gibi fiziksel şikâyetleriniz ortaya çıktığında bedeninizin size ne demeye çalıştığına odaklanın. Bedeniniz ben iyi hissetmiyorum diyorsa hedefiniz onun iyilik halini sağlamak olmalıdır.  Nefes ve gevşeme egzersizleri, meditasyon, yürüyüş, egzersiz yapmak ya da duş almak gibi rahatlatıcı aktivitelerden yararlanabilirsiniz. Fiziksel iyilik halini arttırmak, psikolojik olarak da iyilik halini arttırmanızı sağlayacaktır.

Exit mobile version