Dr.Yüksel Büküşoğlu: “Ağızdan alınan kolajen takviyeleri, sindirim sisteminden geçtikten sonra vücuda ilk alındığı gibi aynen ‘kolajen’ olarak kullanılamıyor.” diye konuştu.
Kolajen vücutta en bol bulunan ve cilde canlılığı, gençliği, diriliği, tazeliği veren protein yapısında bir maddedir. Vücut yaşla birlikte daha az kolajen ürettiği için zamanla cilt daha az esnek hale geliyor.Sıkılığını, diriliğini daha az koruyabilmesi nedeniyle ciltte kırışıklıklar oluşuyor. Bu nedenle, kırışıksız, canlı, diri ve daha genç görünen bir cilde sahip olabilmek için günümüzde kolajen takviyeleri her geçen gün daha fazla dikkat çekiyor. Ancak ağızdan alınan kolajen haplarının vücudun kolajen seviyelerini arttırdığı konusunda günümüzde bir takım şüpheler oluşmaya başladı!
Kök hücre ile cilt ve eklem tedavileri konusundaki çalışmaları ile tanınan Dr. Yüksel Büküşoğlu şunları söyledi: “ Kolajen, 19 farklı aminoasitten oluşan ve vücutta en çok bulunan bir proteindir. Tüm vücut proteinlerinin üçte birini oluşturur. Vücudumuzu bir arada tutan ve esnekliğini sağlayan bağ dokusunun en önemli bir bileşenidir. Tüm doku ve organlarını adeta bir yapıştırıcı gibi bir arada tutar. Kolajen, vücut yapısını koruyan temel maddedir ve farklı dokularda vücudun faaliyetlerini sürdürmesi için çok önemli görevleri vardır.
Yaşla birlikte vücutta kolajen azalmaya başlar. Bunu önlemek için kolajen gıda takviyelerinin alımı son zamanlarda bir trend haline gelmiş durumda. Ancak kolajenin ağızdan haplar yoluyla alımı konusunda bilimsel dünyada son zamanlarda bazı tartışmalarda çıkmış durumda.
Eğer kolajeni hap yoluyla gıda takviyesi olarak alırsanız;
Sindirim sisteminin görevlerinden biri de alınan proteinleri parçalayıp amino asit olarak kan dolaşımına katılmasını sağlamak olduğundan sindirim sistemine giren bu kolajen de aminoasitlere parçalanır ve kan dolaşımına katılır. Yani kısacası, sindirim sistemine girdikten sonra kolajen kolajen olarak kalmaz. Bu nedenle ağızdan gıda takviyesi olarak alınan kolajenin kan dolaşımına aynen kolajen olarak katılacağı ve vücuttaki dokularda ve cildinizde aynen kolajen olarak kullanılacağının bir geçerliliği ve garantisi yoktur.
Şayet kolajenin sindirilmesinden sonra kan dolaşımına giren aminoasitler ancak vücudun protein açısından ilk ihtiyacı kolajen olmasıyla beraber tekrar kolajen olarak sentezlenebilir.Yoksa vücudun ihtiyaç duyduğu diğer proteinlerin yapımında kullanılır. Bunu yapmak için de kolajeni oluşturan amino asitler kullanılır.Kısacası ağızdan alınan kolajen takviye haplarının belirli diyet amino asitlerinin takviyesinden başka bir işe yaramadığını düşünen bilimsel görüşler mevcut.
Çok sayıda bilimsel yayın kolajen takviyelerinin bir zararı olmadığını vurguluyor. Ancak,kolajeni oluşturan aminoasitlerin sağlıklı ve doğal bir diyet ve beslenme yolu ile alınmasının çok daha mantıklı ve çok daha ucuz bir yol olduğunu düşünen görüşler de hakim. Yani, kolajen takviyeleri, çok az bilimsel kanıta dayanan güncel bir trend gibi görünüyor. Neyse ki, kolajen takviyesi almanın bilinen hiçbir zararı yok.
Bunun yanısıra, vücutta kolajen seviyelerini korumanın ve arttırmanın birkaç yolu var. Vücudun kolajen yapmasına yardımcı olan gerekli amino asitleri ve besin faktörlerini yediğimiz gıdalar yoluyla alabiliriz.Yumurta, kemik suyu, sakatatlar, süt ürünleri, balık,kabuklu deniz ürünleri, kümes hayvanları ve et gibi protein açısından zengin gıdalar vücutta kolajen üretimini artıran amino asitleri ve besin kofaktörlerini fazlasıyla sağlar.C vitamini ve çinkodan zengin gıdalarda vücutta kolajen sentezi açısından çok önemlidir. Ayrıca, sigara içmemek, çok fazla şeker ve rafine karbonhidrat yememek, yeterli uyku ve egzersiz seviyeleri, aşırı güneşe ve ultraviyole ışınlarına maruz kalmamak da çok önemli. Dr. Yüksel Büküşoğlu “ Cildinizde kırışıklıklar görmeye başladıysanız, eklemlerinizde sorunlar oluşmaya başladı ise veya yara iyileşmesi gibi vücutta hasar onarımı ihtiyacınız varsa ise kolajen gıda takviye hapları almanın bir zararı yoktur. Bununla birlikte, bol miktarda kaliteli protein tüketmek, sağlıklı beslenmek, bol su içmek, sigara, alkol tüketiminden kaçınmanın yanı sıra aşırı güneş ışınlardan korunmak da aynı faydaları elde etmek için çok daha akılcı, sağlıklı ve ekonomik bir yol gibi görünüyor” dedi.