Önlenebilir bir hastalık olan Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), özellikle 40 yaş sonrasında ve uzun dönem sigara kullanımı sonucu kendini gösteriyor ve geri dönüşümü tam olarak olmuyor. Ancak özellikle sonbahar-kış aylarında tetiklenen bu hastalıktan korunmak mümkün…
Küresel Hastalık Yükü (KHY) çalışması verilerine göre, dünyada KOAH yılda yaklaşık 3 milyon insanın kaybına sebep oluyor. Günümüzde de dünyadaki 3. ölüm nedeni. Toplum sağlığı açısından bu denli önemli bir sorunun elbette erken tanı ve tedavisi de büyük önem taşıyor. Konuya dair en güncel bilgileri Anadolu Sağlık Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kemal Tahaoğlu paylaştı. Dr. Tahaoğlu, özellikle KOAH’ın önlenebilir bir hastalık olduğunu vurgularken, tanı ve tedavi sürecinde en güncel olarak neler yapıldığını da anlatıyor.
Erkek hastalığı değil!
KOAH, yani Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı… Başta sigara dumanı olmak üzere zararlı gaz ve partiküllere karşı hava yolları ve akciğerin artmış kronik mikrobik olmayan iltihabi yanıtıyla ilişkili bir hastalık. Genellikle ilerleyici özellikteki kalıcı hava akımı kısıtlamasıyla karakterize, yaygın, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir sorun. Toplumda her ne kadar bir erkek hastalığı gibi bir algıya sahip olsa da, kadınlardaki sigara kullanımının yaygınlaşmasıyla bu kanı da geçerliliğini yitirmeye başlamış durumda. Artık kadınlarda da daha sık görülen bir hastalığa dönüşen KOAH için sigara gibi yaş da önemli bir risk faktörü. 40 yaş üzerinde daha sık ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Tabii KOAH için esas neden tütün kullanımı (sigara, pipo, puro, nargile gibi) olmakla beraber; genetik duyarlılık, çevresel uyaranlara maruziyet, mesleki nedenle organik/inorganik mesleki toz ve kimyasallara maruz kalmak, hava kirliliği ve kent hayatı da, KOAH için nedenler arasında yer alıyor.
Koah’ı Ele Veren Belirtiler
Kronik öksürük, balgam çıkarma ve nefes darlığı en sık gördüğümüz belirtileri. Yorgunluk, iştahsızlık, kilo kaybı hastalığın ileri dönemlerinde görülebiliyor.
– Haftada birkaç kez öksürüyorsanız,
– Haftada birkaç kez balgam çıkarıyorsanız,
– Yaşıtlarınıza göre nefesiniz daha çok daralıyorsa,
– 40 yaşın üstündeyseniz,
– Sigara içiyorsanız ya da önceden uzun zaman içmişseniz KOAH olma olasılığınızın yüksek olduğunu unutmayın.
En Doğru Tanı İçin
Göğüs hastalıkları uzmanları, iyi alınan hastalık öyküsü ve solunum fonksiyon testleri ile doğru tanıya kolaylıkla varabilirler. Solunum fonksiyon testleri KOAH tanısında mutlaka gerekli bir incelemedir. Bu testler yapılmadan konulan KOAH tanılarında büyük oranda hata söz konusu olabilir. Ancak çok önemli bir nokta var; Solunum fonksiyon testlerinin iyi kurulmuş, cihaz kontrol ve kaliprasyonlarının düzenli yapıldığı laboratuvarlarda, iyi eğitimli teknisyenler tarafından yapılması gerekir.
KOAH’ın, “KOAH Değerlendirme Testi”, “KOAH Kontrol Anketi” gibi hastanın yakınmalarını ölçen (öksürük miktarı, balgam çıkarma, yokuş ve merdiven çıkma kapasitesi gibi) soruların yanıtlarının değerlendirilmesi yoluyla ağırlık derecesi belirlenebiliyor. Ancak en sık kullanılan yöntem, Solunum Fonksiyon Testleri ile ölçülen değerlerdir. Bu değerlere göre hastalık; I-Hafif, II-Orta, III-Ağır ve IV-Çok ağır olarak sınıflandırılır.
Nefes Aldıran Tedaviler
Tanıdan sonra uzun süreli doğru ilaç tedavisi mutlaka yapılmalıdır. Nefes açıcı ilaçlar, bronşlardaki mikrobik olmayan iltihabı azaltmak için inhaler kortikosteroidler, hastalığın genellikle alevlenme dönemlerinden sorumlu olan bakteriyel enfeksiyonlara karşı kullanılan antibiyotikler temel tedavilerdir. Diğer yandan gerekli durumlarda sistemik kortikosteroidler kullanılabilir. KOAH olan kişilerde görülebilecek akciğer embolisi, akciğer zarları arasına hava kaçması (Pnömothoraks) gibi durumlarda ek tedaviler de gerekir. Özellikle ileri evrede KOAH olan kişilerde, kan gazı ölçümlerine göre Sürekli Oksijen Tedavisi çok önemli. Daha ileri aşamadaki, solunum yetmezliği olan hastalara evde kullanabilecekleri solunum destek cihazları gerekebilir.
KOAH tedavisinde çok önemli yer tutan inhaler ilaçların kullanımının hastalara eksiksiz öğretilmesi de önemli bir konudur. Değişik formlarda sunulan bu ilaçların ortak özelliği, tedavi eden etken maddenin solunum yoluyla hastaya verilmesidir. Yanlış ilaç uygulamaları tedavideki başarısızlığın en önemli sebebi olabiliyor. Gerekli durumlarda bu ilaçlar “Nebulizatör” kullanılarak verilebilir. Özellikle akut alevlenme dönemlerinde ve inhaler ilaçların kullanımın iyi uygulanamadığı zaman seçilmesi gereken bir yöntemdir.
KOAH tedavisinde bir diğer önemli yaklaşım, hastaların fiziksel, emosyonel durumlarını düzeltmeyi, sağlığı geliştirici kalıcı davranışları sağlamayı hedefleyen, hasta değelendirilmesi sonrası her hasta için özel olarak belirlenen egzersiz eğitimi, eğitim ve davranış geliştirme gibi yaklaşımları içeren kapsamlı bir uygulama olarak, “Pulmoner Rehabilitasyon” yapılmasıdır.
Astım ile koah arasındaki 3 temel fark!
Toplumda KOAH ile astım hastalığı sık sık karıştırılır. Bunun en önemli sebebi, her iki hastalıkta da benzer belirtilerin (öksürük, nefes darlığı, hırıltı gibi) olmasıdır. Ancak üç temel farkın altını çizmek gerekir. Tanının yanlış olması, hastalığın kontrolü ve doğru tedavisi açısından ciddi sorunları beraberinde getirebilir.
ASTIM
- Tamamen düzelebilir.
- Her yaşın hastalığıdır.
- Tetikleyici faktörler toz, koku, kedi-köpek alerjileri vs.
KOAH
- Tam olarak düzelmeyebilir.
- Daha çok 40 yaş sonrası, uzun süre sigara içenlerde görülür.
- Tetikleyici faktörler sigara, mesleki maruziyet, tezek odun ve diğer yakıtlar vs.
Koah Hastalarına Öneriler
– Sigara içmeyin.
– Grip ve zatürre aşılarınızı yaptırın.
– KOAH ilaçlarını doğru şekilde kullanın.
– Egzersiz yapın.
– Sağlıklı ve dengeli beslenin.
– Enerjinizi iyi kullanın ve stresten uzak durun.
– Doktorunuz kan gazı ölçümlerinizin sonucuna göre öneriyorsa, sürekli oksijen tedavisi alın.
– Ataklarınızı azaltıcı tedbirleri alın ve atağa girdiğinizi fark edin.
Özellikle Sonbahar-Kış Aylarında Dikkat
Sigara içen 40 yaş üstündeki kişiler için KOAH habercisi 4 belirti:
- Öksürük
- Balgam çıkarma
- Nefes darlığı
- Göğüste hırıltı