KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı); ilerleyici ve tam olarak geri dönüşümü olmayan, soluk yollarında daralma ve ciğerde hasara neden olan bir akciğer hastalığıdır. KOAH dünyadaki en çok ölümün sorumlusu olmasının yanında, Türkiye’de de en çok öldüren üçüncü hastalık konumuna yükselmiştir.
KOAH Hastalığının Nedeni
Çoğunlukla tütün ve ürünleri içimi ile meydana gelen KOAH, çocukluk yaşlarından itibaren oluşmaya başlar.
Akciğer kendisini otuz yaşına kadar koruyabilir, fakat otuz yaşından sonra tütün ve tütün ürünleri gibi zararlı etkilere karşı savunmasız hale gelir ve yıllık yaşlanma düzeyi 3-4 yıl daha fazla olarak gerçekleşmeye başlar.
KOAH Hastalığının Belirtileri
Küçük Hava Yolu Hastalığı olarak başlayan KOAH hastalığı ilk olarak nefes darlığı şikeyetlerinin çok yoğun eforla nefes darlığı yapması veya sabah öksürük balgam gibi çok rahatsız etmeyen şikayetlerle başlar. Klasik bulguları erken evrelerde konuşurken oluşan ve aralıklarla gerçekleşen, hafif bir balgam hissinin sebep olduğu öksürük ve ağır eforla olan nefes darlığı şikeyeti olabilir. Önemsenmeyen ve içilen sigaraya bağlanıp “normal” kabul edilen bu durum zaman içinde sabahları sürekli öksürük ve balgam çıkarma dönemine kadar ilerler. Çoğunlukla hastalar, balgam çıkarmanın da “normal” olduğuna inanırlar ve içinde bulundukları durumun farkına varmak istemezler. Nefes darlığı şikeyeti ise giderek daha normal eforlarda dahi kendisini belli edecek şekilde olmaya başlar.
KOAH Hastalığının Teşhisi ve Tedavisi
Hastalığın teşhisi genellikle bir hazırlık evresinden sonrasında gerçekleşir. KOAH tanısı konulduğu zaman bu hastalık yıllar öncesine dayanan bir gelişim evresi üzerine ortaya çıkar. Solunum Fonksiyon Testi ile ölçüm yapılan test sonucu akciğerin durumu ile ilgili gerçeği ortaya çıkarır.
Teşhisi konulmuş bir KOAH hastalığının geri dönüşü nadiren olabilmektedir. Koruyucu önlem sigaranın bırakılması ve temiz hava koşullarında yaşanmasıdır. Teşhis konulduktan sonra bile her evre KOAH’ da en önemli tedavi hali sigaranın bırakılmasıdır. İlaçların devam etmesi ve sık yapılan göğüs hastalıkları kontrolü ile hastalıkla mücadele edilebilir.