Kaygı ( Anksiyete ) ve Korku Nedir?

Korku Türk Dil Kurumu tarafından ilk tanım ‘Bir tehlike veya tehlike düşüncesi karşısında duyulan kaygı, üzüntü’ olarak tanımlanmıştır. Kişiye yönelik olası bir tehlike, tehdit karşısında kişiyi durum ile ilgili gereğini yapmak üzere harekete geçmesi için hazırlayan bir uyarıcıdır aslında. Evrimsel olarak da korkunun yanıtları hızlandırdığı, stresli durumlarla baş edilebilmeyi arttırdığı dolayısı ile hayatta kalmayı arttırdığından söz edilmiştir.

Korku ve kaygı aynı mıdır, aralarında bir fark var mıdır?

Korku ve kaygı yakın hatta aynı kavramlar gibi görünse de bazı farklılıkları vardır.

Korku, somut bir tehlikeye, uyarana kaygı, belirsiz, potansiyel olarak tehlike oluşturabilecek uyarana karşı verilen nörokimyasal, nöroendokrin, davranışsal yanıtı uyandıran emosyondur (duygudur). Korkunun kaynağı daha belirgin, nettir. Kaygıda da bazen net bir kaynak olabilmekle birlikte çoğunlukla olma olasılığı olabilecek durumlar üzerinedir. Korku tehlikeye karşı aniden oluşan bu ana yönelik bir duygudur. Birden oluşmakla birlikte birden yoğunlaşır. Kaygı ise şiddeti korkudan daha az ama daha uzun süreli bir duygudur. Örneğin köpek korkusu olan bir kişi köpek ile karşılaştığı anda çok yoğun bir korku hisseder ancak bu genelde köpek uyaranı ortadan kalktığı anda geçer. Yani net bir uyaran ile bir anda oluşur ve birden çok yoğunlaşır.

Doç. Dr. Eylem Özten

Ancak kaygıda ise örneğin kişi çocuğunun başına bir şey geleceği kaygısı duyar. Ortada böyle net bir durum yokken, olabileceği üzerinden düşünür ve kaygılanır. Bu düşünce ve düşüncenin tetiklediği kaygı uzun vadelidir. Kişinin çoğu kez aklındadır. Korkudaki gibi bir anda ortaya çıkıp yoğunlaşıp geçmez, devam eder, süreklidir. Şiddeti korku kadar yoğun değil daha azdır ama süreklilik göstermesinden rahatsız ediciliği, hayatı etkilemesi yoğundur. Kaygı (anksiyete) tanımlanması zor bir korku ve endişe duygusudur. Anksiyete ‘tetikte olunması’ için gelen bir uyarıdır. Yaklaşan tehlikeler için uyarmakta ve kişinin tehdit öğesi ile baş etmek üzere önlem almasını sağlamaktadır. Korku da benzeri bir uyarıdır; ancak korku dışarıda bulunan, bilinen, açık seçik olarak tanımlanabilir ve kökeni iç çatışmaya dayalı olmayan bir tehdide karşı gösterilen bir tepkidir. Oysa anksiyete, bilinmeyen, içten gelen, belirsiz ya da kökeni iç çatışmaya dayalı olan bir tehdide karşı gösterilen bir tepkidir. Dolayısı ile kaygı, bilinen veya spesifik bir tehdidin sonucu değildir. Aksine, zihninizin hemen ortaya çıkabilecek olası tehlikeleri yorumlamasından gelir.

Korkunun bir nesnesi varken kaygının bir nesnesi yoktur. Kaygıya genellikle fiziksel belirtiler eşlik eder ve bunlarda kaçınmalara neden olurlar.

Exit mobile version