Kanser ve sağlıklı beslenme

Kanser; 200’den fazla türü tanımlanan, kendine özgü belirtileri bulunan, kontrolsüz çoğalan hücrelerin normal işlevi olan hücreleri öldürmeleri sonucu ortaya çıkan ciddi bir rahatsızlıktır. Kanser, yaş ve cinsiyet gruplarına göre farklı şekillerde görülebilir. Erkeklerde sıklıkla görülen kanser türleri; akciğer kanseri, mide kanseri, kalın barsak kanseri, solunum yolu kanseri, özefagus (yemek borusu) kanseri ve prostattır. Kadınlarda sıklıkla görülen kanser çeşitleri; akciğer kanseri, meme kanseri, rahim kanseri, yumurtalık kanseri, solunum yolu kanseri ve mide kanseridir. Çocuklarda en sık görülen kanser çeşitleri ise lösemi ve lenfomadır.

KANSER RİSKİNİ ARTTIRAN ETMENLER NELERDİR?

Sigara kullanımı, uzun yaşama, tuzlanmış-tütsülenmiş-dumanlanmış besinlerin sık tüketimi, posalı (lif oranı yüksek) besinlerin az tüketimi, uygunsuz çalışma koşulları, aşırı alkol alımı, radyasyona maruz kalma, yüksek hızda bakteri ve virüs enfeksiyonu, pestisit ve yapay kimyasalların yüksek miktarda alımı, çok eşlilik, düzensiz yaşam tarzı, stres, taze sebze ve meyve tüketim oranının az olması, aşırı yağlı besinlerin fazla ve sık tüketilmesi kanser riskini arttıran etmenler arasında yer alır.

KANSER RİSKİNİ AZALTAN ETMENLER NELERDİR?

Sigarasız yaşam, uygun çalışma koşulları, yeterince posa alımı, bol miktarda taze sebze ve meyve tüketimi, aşırı yağlı beslenmeden sakınma, bakteri ve virüs enfeksiyonlarının az görülmesi, pestirit ve yapay kimyasalların az alımı, alkol almama veya çok az alma, radyasyondan korunma, tek eşlilik düzenli yaşam, stresten uzak durma yada stresle baş edebilmeyi bilme.

BESLENME VE KANSER ARASINDAKİ İLİŞKİLER NELERDİR?

Fazla tüketim sonucu alınan fazla kalori, harcanamadığı durumlarda bedende yağ kütlesini arttırmakta ve dolayısıyla şişmanlığa sebep olmaktadır. Şişman kişilerde kanser görülme oranı normal kiloda olanlara göre daha fazladır.

Yağlı besinlerin çok fazla alınması, beslenme programımızda taze sebze ve meyvelerin alınmasını azaltır. Taze sebze ve meyveler doğal antioksidanlarımızdır. Sonuç olarak, yağlı besinler kanser yapıcı ve ilerletici maddelerin oluşumuna zemin hazırlamaktadır. Yağın çok alımı hormonların çalışma düzenini de bozmaktadır. Çoklu doymamış yağ asitlerinden zengin olan bitkisel sıvı yağların kolay okside olması bağışıklık hücrelerinin yıpranmasına sebep olarak kanser riskini de arttırmaktadır.

Kepeği alınmamış tahıl ürünleri, kuru baklagiller, taze sebze ve meyvelerin fazla tüketimi posa (lif) oranını artırarak bağırsakların düzenli çalışmasını sağlayacaktır. Bunun sonucunda bağırsak kanserlerine karşı korunmaya yardımcı olacaktır.

Dyt.Gamze Kaçar

Çok fazla et tüketimi olan, dolayısıyla hayvansal proteini çok fazla alan insanlarda kanser oluşma riski bitkisel protein alanlara göre daha fazladır. Bu nedenle yağsız et ve süt gibi ürünlerin tüketimi kanser riskini arttırmaz.

Genelde vitaminler kanser oluşumunu önlemektedir. Yeşil ve sarı renkli sebzelerde ve meyvelerde bulunan A vitaminin ön maddesi karotendir. A vitamini, sigara içen kişilerde akciğer kanserine karşı koruyucudur. B vitamini yetersizliklerinde kanser riski de artmaktadır. B vitaminleri vücut savunma sistemimizi güçlendirmektedir. Taze sebze ve meyvelerde bulunan C vitamini kimyasal kanserojenleri etkisiz hâle getirir. Fakat günlük sigara içimi C vitamininin etkisini inaktive edeceğinden dolayı, sigara içenlerin C vitamini alımı daha fazla olmalıdır. Maydanoz, roka, tere, kuşburnu, yeşil yapraklı sebzeler, biber, portakal, mandalina, greyfurt, limon ve çilek C vitamini açısından zengin besinlerdir. E vitamini de C vitamini gibi toksik etkileri azaltarak kansere karşı koruyucudur. En çok bitkisel sıvı yağlarda, yeşil yapraklı sebzelerde, sert kabuklu meyvelerde (fındık, fıstık) ve kuru baklagillerde bulunmaktadır. Fakat bitkisel yağlarda E vitamini olduğu için çok fazla tüketilmemesi gerekir. Yukarıda da açıkladığımız gibi, fazla yağ alımı kanser oluşturucu etkidedir. Bu nedenle E vitamini, diğer saydığımız besinlerden çok rahat bir şekilde alınabilmektedir. En iyi kaynağının balık yağ olduğu D vitamini, kadınlarda menopoz sonrası oluşan meme kanseri riskini azaltmaktadır.

Kansere sebep olan mineraller:

Nikel, kurşun, kadmiyum, arsenik, amyant (absest)

Kanserden koruyucu mineraller:

Selenyum, çinko, kalsiyum, iyot, demir ve molibden

Kanser riskini arttıran besinler:

Domuz eti, hamburger tarzı fast food ürünleri, sosis, salam, sucuk gibi nitrit ve nitrat eklenmiş besinler, yaşlı koyun-sığır-tavuk-keçi eti, tereyağı, iç yağı, tuzlanmış ve tütsülenmiş besinler, derin yağda kızartılmış kızartmalar, yağlı etlerden yapılan yemekler, doğrudan ateşte pişirilen etler.

Kanser riskini azaltan besinler:

Hayvansal ürünler: Yağsız yada az yağlı süt, yoğurt, peynir, çökelek, yumurta, karaciğer, böbrek.

Kuru baklagiller: Yeşil-kırmızı mercimek, nohut, kuru fasulye, barbunya, soya fasulyesi.

Kuru yemişler: Fındık, fıstık, badem, leblebi, ceviz.

Tahıllar: Çavdar ekmeği, yulaf ekmeği, kepekli ekmek, tam buğday ekmeği, bulgur

Meyveler: Portakal, greyfurt, çilek, mandalina, limon, kuşburnu, böğürtlen, elma, armut, ayva, erik, üzüm, incir, yenidünya, hurma, nar, dut, kiraz, vişne, kavun, karpuz.

Sebzeler: Kuru-yeşil soğan, sarımsak, lahana, domates, bamya, pancar, karnabahar, pırasa, turp, marul, maydanoz, biber, taze fasulye, bezelye, bakla, mantar, enginar, patlıcan, kabak, tere, nane, roka, havuç, ıspanak, pazı, asma yaprağı.

DOĞRU PİŞİRME VE SAKLAMA YÖNTEMLERİ

Besinlerin saflaştırılması. Örneğin, buğdayın kepeğinin alınması posa oranını düşürmekte ve kanserden koruyucu etkisini kaybettirmektedir.

Besinlere çok fazla baharat eklenmesi sindirim sisteminde tahrişlere sebep olabilir. Örneğin, acı biberi aşırı tüketenlerde mide kanseri riski tüketmeyenlere göre daha fazladır.

Nemli ortamda saklanan besinler küflenir. Bazı küf türleri toksin üreterek kanser riskini arttırır.

Hatalı pişirme ile kanserden koruyucu vitaminde kayıplar oluşabilir. Örneğin; sebzelerin pişirme suyunu dökme, pişirdikten sonra bekletme sonucu C vitamini kaybı oluşabilir. Yüksek sıcaklıkta direk ateşte pişirilen etlerde nitrozamin denilen kimyasal kanserojenler oluşmaktadır. Etler, hafif sıcaklıkta ve uzun sürede pişirilmelidir.

Turşu, salamura, konserve yaparken aşırı tuz kullanımı kanser riskini arttırmaktadır.

Pirinç, makarna besinleri haşladıktan sonra suyunu dökme işleminde vitamin kaybı oluşmaktadır. İyi yıkanmazsa ilaç kalıntıları vücuda alınmaktadır.

Kuru baklagiller ıslatılmadan pişirildiğinde, pişirme süresi uzar ve fazla ateşte maruz kalacağından dolayı protein kaybı oluşur. Bunun sonucunda da besin değeri kaybı oluşacaktır.

Hamur tatlıları: Yağda kızartma ve fazla yağ ekleme sonucunda aşırı yağ alınacağından dolayı kanser riskini arttırmaktadır.

Börekler: Aşırı miktarda yağ eklenmesi yada fırın yerine yağda kızartma yönteminin kullanılması sonucu vücuda tekrar tekrar kullanılan yağda oluşan kanserojenler alınabilir. Bu da bir risk faktörüdür.

Yumurta, yağda değil haşlama yöntemi ile pişirilmelidir. Yağda pişen yumurtada, ısıya direk maruz kalma sonucu protein kayıpları oluşmakta ve yağın yanan kısımları ile kanserojenler oluşmaktadır.

Exit mobile version