Psikoterapilerde genel amaç hastanın kendine duyduğu saygıyı korumaya çalışmaktır. Ayrıca stresin başa çıkılır düzeye indirilmesi, kendilik imajını korumak bu yolla mümkün olabilmektedir. Sonuçta hastanın kontrol algısı yükselmekte ve anksiyetisi azalmaktadır.
Kırsal bölgelerde yaşayan hastalar için telefonla hastayı aramanın çok yararlı olduğu bildirilmektedir.
Yine bilgilendirici ve yol gösterici video kayıtlarının hastalar tarafından memnuniyetle karşılandığı gözlenmektedir.
Psikoterapi, genellikle kriz müdahalesi olarak başlar. Ama eğer hasta fiziksel olarak iyiye giderse süreç olağan psikoterapötik girişim haline gelir. Hastaların büyük çoğunluğu kendilerini iyi hissettiklerinde psikoterapiye son vermek eğilimindedir. Ancak relaps ya da kriz durumlarında tekrar psikoterapiye girerler. Bu durum tedaviye direnç olarak tanımlanmaz. Çünkü tedavinin kontratı budur. Hastanın en temel meseleleri yaşam süresinin azalmış olduğu ve yaklaşan ölüm gerçekleridir. Bu iki mesele her ne kadar birbirleriyle çok ilişkili olsalar da farklı bağlamlarda ele alınırlar. Yaşam süresinin kısalığı bir şekilde üzerinde tartışılabilecek bir konudur.
Diğer yaşam sorunlarının bir uzantısı olarak ele alınabilir. Ama ölüm tümüyle karanlık bir konudur. Burada dini inançları olan hastalara inançlarını rahatça egzersiz etme şansı tanınmalıdır. İnanç taşımayanlar da ise birinci konudan sapmamalı ve ikinci konudan hastayı bilgilendirme aşaması dışında uzak durulmalıdır. Sürecin bir yerinde hastaların büyük çoğunluğu ikilemli de olsa ölümü kabul ederler, hatta bunu ister hale gelirler. Bu durumda ikilemin çözümsüz ve doğal olduğu ve de olduğu gibi kabullenilmesi gerektiği hem hekimin kendisi tarafından kabul edilmelidir hem de hasta ve yakınlarına bu anlayışla yaklaşılmalıdır.
Kanser hastalarında grup tedavisi oldukça yararlıdır. Böylece hastalara samimi bir destek sistemi teklif edilmekte, ayrıca hastaların bilgi sahibi olmaları ve duygularını rahatça ortaya koyup nefes alabileceği bir ortam sağlanmaktadır. Gruplar değişik formatlarda olabilmektedir. Eğitsel gruplarda onkoloji servisinden bir görevli liderlik yapmakta, duygusal dışa vurumlara izin verilmemekte, salt bilgilendirme işlevi yerine getirilmektedir.
Destek gruplarına psikiyatrist liderlik etmektedir. Duygular ele alınmaktadır.
1997-2011 ylları arasında Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde yürüttüğüm destek gruplarının hastalarımın yaşam kalitesini önemli ölçüde yükselttiğine tanık olmuşumdur.