Kanser Hiçbir Zaman Engel Değildir

O hem bir başhekim, hem de şarkıcı. Doktor kimliğinin yanında müzisyen kimliği ile de beğenileri toplayan İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Tayfun Hancılar, meme kanseri hakkında önemli bilgiler verdi. İlerleyen zamanlarda kanser hastalarıyla bir koro oluşturup hastalarına moral vereceğini söyleyen Hancılar, “kanser hiçbir zaman engel değildir’’ dedi.

Meme Kanseri Genetik Midir?

Hem evet hem hayır! Çünkü meme kanserinde yüzde 10-15 olguda aile hikayesinde meme kanseri öyküsü varken yüzde 85 hastada ailede kanser öyküsü yoktur. Anne, kız ve kız kardeş gibi birinci derece yakınında meme kanseri olan kişiler kanser tarama programlarına 10 yıl önce başlamalıdırlar yani birinci derece yakınınız 40 yaşında meme kanserine yakalanmışsa sizin 30 yaşında tetkiklere başlamanız gereklidir. Meme kanseri olgularının yüzde 85’inde genetik geçiş yoktur çevresel faktörler etkilidir.

 Bu Çevresel Faktörler Nedir?

Kişi Kontrollerini Ne Sıklıkla Yaptırmalıdır?

20 yaşından sonra kadınların kendi meme muayenelerine başlaması uygun olur. Kesin bir süre olmasa da yılda bir kez doktor kontrolü yaptırılmalıdır. Genetik meme kanseri riski yüksek kişilerde daha erken başlanabilirse de 45 yaş üzerinde yılda bir mamografi öneriyoruz. Meme kanserinde MR, bir tarama yöntemi değildir. Gerekli durumlarda doktor onayına ile yapılır.

“Kanser Hastaları, Rahat Bırakılması Gereken Kişilerdir”

Kanser hastaları, kesinlikle rahat bırakılması gereken kişilerdir. Maalesef ülkemiz insanının, kanser hastalarına duygusal tepkileri zaman zaman abartılı olmakta ve hastalarda özellikle tedavi esnasında anksiyeteye yol açmaktadır. Özellikle; ilk teşhis esnasında, kanser hastaları çok etkilenirler ve demoralize olurlar. Bu dönemde hastaların bu tepkilerini anlayışla karşılayıp süreci yaşamalarına izin vermek gerekir. Doktor ve hasta yakınlarının görevi hastanın hızlı bir şekilde hastalığı kabullenip mücadeleye başlamasını kolaylaştırmak ve hastanın normal yaşamına dönmesini sağlamaktadır. Özellikle hastalık saptanınca, hasta yakınlarının beslenme konusundaki abartılı ısrarları kişileri olumsuz etkilemektedir.

Müziğin Kanser Üzerinde İyileştirici Bir Etkisi Var Mıdır?

Elbette müzik kanseri tedavi etmiyor. Ama kanser tedavisine uyumu kolaylaştırıyor. Kemoterapi ve radyoterapi gören hastaların tedavi esnasında korku ve anksiyeteleri fazla oluyor. Bu nedenle; uzun yıllardır bu tedavilerin yapıldığı üniteler de tedavi esnasında müzik yayını yapılıyor ve bu bilimsel çalışmalarda da kanıtlandığı gibi hastalar üzerinde sakinleştirici rahatlatıcı etki yapıyor ve tedavi toleransını arttırıyor. Biz hastanemizde farklı bir şey yapıyoruz, tedavi esnasında radyoterapi odasında benim şarkılarım çalıyor. Yani tedavinizi yöneten doktorun şarkıları ile tedaviye giriyorsunuz. Bu herhalde dünyada tek bizim merkezimizde olan bir şey

Sizin Hem Farkındalık Yaratmak Hem De Kanser Hastalarına Moral Vermek Adına Yaptığınız Bir Projeniz Var. Bahsedebilir misiniz?

Uzun yıllar önce bir hastam, ‘’Hocam iyileşince inşallah beraber şarkı söyleriz’’ demişti. Ben de uzun yıllardır müzikle uğraşan bir hekim olarak hastalarımla birlikte aynı sahnede şarkı söyleme hayalini hep kuruyordum. Önümüzdeki günlerde, sanatçı dostlarımın da katılımı ile kanser tedavisini bitirip iyileşmiş hastalarla güzel bir konser verip ‘’Kanser engel değildir’’ diyeceğiz. Doktoru ile şarkı söyleyen onkoloji hastaları herhalde dünyada tek olacak.

Exit mobile version