Kalp ameliyatlarında robotik cerrahi
Tıbbın pek çok alanında kullanılan robotik cerrahi, günümüzde kalp ameliyatlarında da başarıyla uygulanıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü Direktörü Prof. Dr. Haşim Üstünsoy konuyla ilgili gelişmeleri anlattı.
Teknoloji giderek gelişiyor, bir zamanlar tedavisi olmayan pek çok hastalık artık başarıyla tedavi edilebiliyor. Özellikle de robotik cerrahi, bugün tıbbın pek çok alanında yaygın olarak kullanılmaya başlandı. Yaklaşık son 10 yıldır birçok cerrahi tedavide adını sıkça duyduğumuz yöntem, kalp ameliyatlarında da yeni bir dönemin habercisi. Kadın hastalıkları ve doğum, üroloji ve genel cerrahi başta olmak üzere neredeyse tüm cerrahi alanlarda son derece başarılı ve en az riskle ameliyatların gerçekleştirilmesine olanak sağlayan robotik cerrahi, birçok kalp ameliyatında da oldukça başarılı. Öyle ki, robotik cerrahinin kalp ameliyatlarında elde ettiği bu başarı, hastaların kalp ameliyatlarındaki hayati risk kaygısını azaltmış hatta hastaları estetik kaygıları da düşünür hale getirmiş durumda.
Anadolu Sağlık Merkezi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü Direktörü Prof. Dr. Haşim Üstünsoy, robotik cerrahinin kalp ameliyatlarındaki kullanımında önümüzdeki 2-3 yıl içinde yüz güldüren gelişmelerin yaşanacağı öngörüsüyle, robotik cerrahinin kalp ameliyatlarındaki bugününü anlattı…
2005 yılının ortalarında kalp alanında uygulanmaya başlanan robotik cerrahi, yeni bir yöntem. Yoğunluk olarak önce Amerika, daha sonra Avrupa ülkeleri ve Türkiye’de kullanılmaya başlandı. Robotik cerrahinin Anadolu Sağlık Merkezi’nde uygulanması ise bu teknolojinin Türkiye’ye gelmesiyle eş zamanlı. Şu anda dünyanın yüzde 90’ı ilk geliştirilen robotları kullanıyor. Şimdi ise dünyanın çok kısıtlı merkezlerinde kullanılan yeni bir modelin geliştirildiğini hatırlatalım.
Robotik cerrahi hangi kalp ameliyatlarında kullanılıyor?
Kadın hastalıkları ve doğum, genel cerrahi ve ürolojide oldukça efektif olarak kullanılan robotik cerrahi, kalp cerrahisinde halen sınırlı olsa da, özellikle İstanbul ve Ankara’daki sağlık merkezlerinde rahatlıkla kullanılıyor. Tekli ya da ikili koroner bypass ameliyatlarında, bazı kalp deliklerini onarmada, mitral kapak hastalıklarında kapak değişimi ve onarımında robotik cerrahinin oldukça fazla sayıda uygulandığını söyleyebiliriz. Geçmişten bu yana robotik cerrahi ile gerçekleştirilen ameliyatlar; ASD (Atriyal septal defekt) denilen doğuştan olan kalp delikleri, PDA (Patent Duktus Arteriyosus) denilen kalp delikleri ve tekli koroner bypass olarak sınırlıyken, bunlara triküspit kalp kapak hastalıkları, ikili koroner bypass ameliyatları ve mitral kapak hastalıkları da eklendi. Hem robotun hem de hekimlerin yeteneklerinin artırılmasına paralel olarak bu sınırın da gelecekte genişleyeceği öngörülüyor.
Her açıdan avantajlı
Robotik cerrahinin diğer cerrahi alanlarda sağladığı avantajlar, kullanıldığı kalp ameliyatlarında da aynen geçerli; yine robotun büyük kesiler yerine küçük deliklerden kollarının sokulmasıyla neredeyse klasik kalp ameliyatı süresine eşdeğer olarak bu ameliyatlar gerçekleştiriliyor. Yöntemin ameliyat esnasında sağladığı konfor, yaraların hızlı iyileşmesini, dolayısıyla hastanın da hızlı bir şekilde ayağa kalkmasını, gündelik hayatına dönmesini sağlıyor. Buna daha geniş bir çerçeveden bakarsak; hastanın erkenden hayata dönmesi iş gücü kaybını, yaşam kalitesinin ortadan kalkmasını önlüyor ve ekonomiye katkı sağlıyor. Ayrıca hızlı iyileşme, hasta yakınlarının hastalıktan dolayı uzun süre travmatize olmasını da engelliyor. Hastanın iyileştikten sonra olası estetik kaygıları da bu yöntem sayesinde ortadan kalkıyor. Çünkü küçük delikler zaman içinde görünmemeye başlıyor ve bu da hastanın özgüvenini yükseltiyor.
Kalp cerrahisinde kullanımı giderek artacak!
Kalp çok daha hayati önem taşıyan bir organ olduğu için robotik cerrahinin kalp ameliyatlarında gelişiminin diğer cerrahi alanlara göre biraz daha yavaş ilerlediğini söyleyebiliriz. Ayrıca kalp cerrahisinde sadece robot değil, robotun dışında da yoğun bir şekilde yüksek teknoloji kullanmak gerekiyor. Dolayısıyla bu yüksek teknolojinin kullanımının gelişimini robotla beraber eşdeğer sürdürmek şart. Örneğin, robotik cerrahiyle beraber kalp akciğer makinesinin yerleştirilmesi, vücudun farklı yerlerine kalp akciğer makinesi dışında diğer aletlerin de kolaylıkla girebilmesi ve hepsinin bir alanda çalışabilmesi önemli bir nokta. Bu yöntemler geliştikçe ve mikrocerrahiye yönelim yükseldikçe robotik cerrahinin de kalp ameliyatlarında kullanımı zaman içinde artacaktır.
Ameliyattan sonra hiç iz kalmıyor!
Robotik cerrahi ile yapılan kalp ameliyatlarında hastanın göğüs kafesine (ağırlıklı olarak sağ göğüs kafesine) ortalama 1,5-2 cm’lik 4-5 delik açılıyor. Robotun 4 kolu ve bir de hasta başı cerrah diye adlandırılan uzmanın çalışabileceği küçük bir kesi yeterli oluyor. Ameliyatı yapan esas cerrah ise ayrı bir konsoldan robotu yönetirken, hasta başı cerrah dikişlerin alınması, kapak değişecekse kapağın alınması gibi işlemleri yaparak cerrahın birincil asistanı olarak çalışıyor. Burada en önemli nokta, açık kalp ameliyatında göğsün ortasında büyük kesiler yapılırken, robotik cerrahi ile küçük deliklerle ve milimetrik dokunuşlarla ameliyatın gerçekleşmesi. Böylece 1,5-2 cm’lik delikler küçük dikişlerle kapatılıyor ve bu izler zamanla görünmez hale geliyor.
Yan etki ve riskleri azaltıyor
Yukarıda bahsi geçen kalp ameliyatları robotik cerrahi ile tecrübeli ellerde yapıldığı takdirde hata yapma riski, açık ameliyatlara göre çok daha düşük. En önemlisi ise, robotik cerrahi ile insan elinden uzaklaşıldığı ve daha kapalı bir alanda çalışıldığı için enfeksiyon riskinin en az seviyeye iniyor olması.
Robotik cerrahi; çok küçük çocuklarda değil fakat robotun kollarının rahatlıkla oynayabileceği büyüklüğe erişmiş (ortalama 10 yaşındaki) çocuklarda kullanılabilir.
Açık kalp ameliyatları azalıyor mu?
Kalbin arka yüzeyine ve daha iç kısımlarına ulaşmak durumunda kalındığı sürece açık kalp ameliyatı, yerini terk etmeyecek gibi görünüyor. Ancak bu noktada da başka bir alternatif yöntem kullanılıyor: Küçük kesilerle ameliyat. Kullanımı giderek artan bu yöntemde, robot dışında küçük kesilerle aort ve mitral kapağı, kalp delikleri ameliyatı, ikili ve üçlü koroner bypass ameliyatları yapılabiliyor. Böylece robotik cerrahinin sağladığı avantajlar, bu kalp ameliyatlarında da elde edilebiliyor.
Robotik cerrahinin ameliyat esnasında sağladığı konfor, yaraların hızlı iyileşmesini; dolayısıyla hastanın da hızlı bir şekilde ayağa kalkmasını, gündelik hayatına dönmesini sağlıyor.
Günümüzde kalp ameliyatları yüzde 70 açık, yüzde 30 kapalı (robotik cerrahi) ameliyat yöntemi ile gerçekleştirilebilecek duruma geldi. Açık kalp ameliyatlarında taburcu olma süresi 5-7 günken, robotik cerahi ile ameliyat olan kişiler 3-4 gün içerisinde taburcu oluyor. Robotik cerrahide hastanın iyileşip normal hayatına dönme süresi de çok daha kısa. Açık kalp ameliyatlarında iyileşme süresi 2,5-3 ay arasındayken, robotik cerrahi sonrası hasta 10-15 günde iyileşip normal hayatına dönüyor.