Kalın barsak ve rektum kanserleri

Toplum sağlığını tehdit eden hastalıkların başında kanser hastalığı gelmektedir. Dünya sağlık örgütünün rakamlarına göre yılda tüm dünyada kansere bağlı nedenlere 10 milyon civarında insanın hayatını kaybettiği bildirilmektedir. Ülkemizde ise yıllık kanser tanısı konulan hasta sayısının yaklaşık 200 bin civarında olduğu bildirilmektedir. Kanser hastalığının her geçen gün artış göstermesi ve tedavisinin maliyeti yüksek ileri teknoloji gerektirmesi sorunun çözümünü zorlaştırmaktadır. Tarama programlarının yaygın kullanımı , toplumun bu hastalık ve korunma yolları konusunda bilinçlendirilmesi ; tedavi maliyetlerinin azaltılması ve hastalığa bağlı ölüm oranlarını azaltmada anahtar rol oynamaktadır. Tüm ölümlerin yaklaşık %25 i kansere bağlı nedenlerle gerçekleşmektedir. Bu oran 50 yaş ve üstü popülasyonda daha da artış göstermektedir. Görülme sıklığına bakıldığında kadınlarda 1. sırada meme kanserleri, 2. sırada akciğer kanserleri, 3. sırada kalın barsak ve rektum kanserleri gelmektedir. Erkek popülasyonunda bu sıralama ; 1. prostat kanserleri,2. Akciğer kanserleri, 3. Kalın barsak ve rektum kanserleri olarak sıralanmaktadır. Her iki cinste de değişmeyen 3. sıradaki kalın barsak ve rektum kanserleridir. Ülkemiz verilerine bakıldığında ise kalın barsak ve rektum kanserleri 5. ve 6. sıradadır. Kansere bağlı ölümlerde kalın barsak ve rektum kanserleri her iki cinste de 3. sıradadır.

Prof. Dr.Okan Erdoğan

Kalın barsak ve rektum kanseri hastalığı önlenebilir bir türdür. Çünkü %85 oranında barsak iç yüzünü döşeyen epitelyum dediğimiz örtü tabakasından polip şeklinde yapılar olarak başlar; bu aşamada yakalanması durumunda eğer endoskopik yani kolonoskopi ile çıkarılır ise tamamen hastalıktan kurtulunabilir. Polip gelişiminden kansere dönüşüm sürecinin yaklaşık 5 yıl olduğu tahmin edilmektedir. Bu süre bize hastalığı çok erken dönemde yakalama şansı vermektedir. Kolonoskopik olarak poliplerin alınması ile başka ameliyat dahil hiçbir tedaviye ihtiyaç kalmayacaktır.

Kadın yada erkekler hiçbir yakınması olmayan kişilerin 50 yaşını doldurdukları zaman kolonoskopik taramadan geçmeleri gereklidir. Bu yaştan itibaren yakınmaları olsun yada olmasın her birey yılda bir kez gaitada gizli kan baktırmalı ve 5-10 yılda bir kolonoskopik muayeneyi tekrar ettirmelidir.

Rektal kanaması olanlar açıklanamayan kansızlığı olan 40 yaş üstü tüm bireyler belirlenmiş bir anal bölge hastalığı ( hemoroid,fissür, fistül) olsa dahi kolonoskopik taramadan geçirilmelidirler. Yakın akrabalarında kalın barsak ve rektum kanseri tanısı olan herkes taramaya 40 yaşında başlamalıdırlar. Rektal kanama ve sebebi belirsiz kansızlık (Anemi) dışında dışkılama alışkanlığında değişiklikler ( kabızlık ishal) , sık tuvalete gitme ihtiyacı , karında şişkinlik gerginlik mutlaka aydınlatılması gereken yakınmalardır. . Tedavi süreci daima zor ve zahmetlidir. Hastalıktan mutlak kurtulmanın tek yolu erken tanı ve tedavidir.

Exit mobile version