İzleme :
Hasta belli aralarla hekime gelir. Laboratuvar testleri ve görüntüleme yöntemleri ile hastalığın muhtemel bir tekrarlaması ve/veya uzak metastaz yapması olabildiğince erken yakalanmaya çalışılır. Erken yakalanan nüks veya metastazın cerrahi olarak çıkarılma şansı vardır. Cerrahiye uygun olmasa da ilaç tedavisine erken başlamak, tedavi başarısını yükseltecektir.
Kan testleri içinde CEA (karsino-embriyonik-antijen) oldukça hassastır. Yükselmesi, kanserin nüksettiğine veya uzak bir organda metastaz yaptığına işaret eder.
Karaciğerde veya karın boşluğunda, hastalığın yeniden başlayıp başlamadığını anlamak için ultrasonografi (US), bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans (MR) görüntüleme yöntemlerinden biri seçilir. Gerektiğinde hekim, PET(Pozitron Emisyon Tomografisi) de isteyebilir. Bir nükleer tıp yöntemi olan bu yöntemde, radyoaktif madde kanserli dokuda yoğunlaşarak, kanser dokularını gösterir.
Hastaların yaşama süresi çok farklıdır. Fark şunlara bağlı olarak ortaya çıkmaktadır:
Tanı konulduğu anda, hastalığın evresi: Kalın bağırsağın içinde kalmış, 2 cm’den küçük bir tümör çok erken yakalanmış tümördür. En uzun yaşama şansı bu hastalarda vardır.
Tümör hücrelerinin yapısı: Bazı tümörleri oluşturan hücreler, kanser hücresi olsa da, normal hücreye benzer ( iyi diferansiye tümör). Bu tümörler yavaş büyürler. Geç metastaz yaparlar. Bu nedenle hastalar daha uzun süre yaşarlar.
Ama bazı kanser hücreleri, çıktıkları dokunun hücrelerine çok az benzerler, ya da hiç benzemezler (az diferansiye veya indiferansiye tümör). Bunlar agressif tümörlerdir. Çabuk büyürler, erkenden uzak organlara sıçrarlar. Birinci maddede belirttiğim erken evrede olsa bile, böyle kötü hücrelerden oluşan bir tümör yine de erkenden metastaz yapabilir.
Hastalığın yeri : Kalın bağırsağın sağ tarafındaki tümörler, sol tarafındaki tümörlerden daha iyi huyludurlar. Rektum tümörlerinde ise, ameliyat sonrası yaşama süresi genel olarak diğerlerine kıyasla daha kısadır.