Ortopedi

Kalça kırıkları tedavisinde cerrahi yaklaşım

Yaşlanmayla birlikte kemiklerin zayıflaması, denge ve görme gibi problemler, düşme sonucu kalça kırık riskini de yükseltiyor. Peki kalça kırıklarının tedavisinde ne yapılıyor?

Özellikle ileri yaştaki popülasyonu etkileyen ve önemli bir travma olan kalça kırıkları ciddi bir yaralanma. Bazen hayatı tehdit eden komplikasyonların da oluştuğu kalça kırıklarında risk, yaşla beraber artıyor. Çünkü kemiklerin osteoporoz nedeniyle zayıflaması, yaşlılardaki denge ve görme problemleri, düşme sonucu kalça kırık riskini de yükseltmiş oluyor. Anadolu Sağlık Merkezi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. İbrahim Akmaz, kalça kırıkları tedavisinin neredeyse daima cerrahi olduğunu hatırlatıyorlar. Bu yazımızla, her iki uzmanımızın verdiği bilgiler doğrultusunda konu hakkındaki tüm ayrıntıları paylaşıyoruz.

En sık görülme yaşı: 65 yaş üstü

Kalça kırıklarının büyük çoğunluğu 65 yaş üstü yaşlı bireylerde görülüyor. Bu kırıklar genelde yürürken düşme sonucu olurken, hastaların ortalama % 70’inin kadınlar olduğunun da altını çizelim. Peki gençlerde yok mu hiç? Var tabii, genç insanlarda görülen kalça kırıkları tüm vakaların onda birini oluşturuyor. Bunlar da genellikle trafik – iş kazası, spor yaralanması gibi yüksek enerjili travmalarla oluşuyor.

Kalça kırığı belirtileri 

Kalça kırığında, düşme sonrası hastalar kalça ve kasık bölgesinde ağrı hissederler, yürüyemezler. Kalçalarını hareket ettiremezler veya oldukça zorlanırlar. Kırık tarafta şişlik ve morluk görülebilir. Kırık taraf bacak kısalmış görünümdedir.

Tedavisi: Cerrahi

Kırık bir kalçanın tedavisi cerrahidir. Genelde kırık kemikleri birleştirerek kaynatmaya yönelik internal ortopedik implantlar kullanılabilir (plak, vida ve çiviler) ya da kırık kemiği çıkarıp yerine metal protez konabilir.

Kalça kırığı ameliyatı hazırlığı

Yaşlı hastaların ameliyata hazırlanması; mevcut kronik hastalıklarının gözden geçirilmesi, düşme sebeplerinin ortaya konması ve optimal şartların sağlanmasının (transfüzyon hazırlıkları ve yoğun bakım gereksinimi) ardından yapılır. Cerrahi seçeneklere ise hastaya ve kırığa ait birtakım özelliklere bakılarak karar verilir:

  • Kalça kırığının anatomik yeri.
  • Kırığın ortopedik teknik sınıflanması.
  • Kemiğin kalitesi.
  • Hastanın durumu (Ameliyat süresi, beklenen kan kaybı ve mevcut hastalıkları göz önüne alınmalıdır).

Ameliyat sonrası riskler neler?

Cerrahi süreçte hastaların tedavisini olumsuz etkileyebilecek riskler vardır. Bunlar pıhtı oluşumu ve pıhtı atması (thrombus ve emboli), yatak yaraları, idrar yolu ve akciğer enfeksiyonları, beslenme ve dışkılama problemleri, kas zayıflaması ve düşkünlük. Bu riskleri azaltmak için kan sulandırıcı ilaçlar kullanılmalı, solunum egzersizleri, yeterli sıvı alımı ve özel beslenme programı, yatak içi egzersizler ve uygun hasta bakımı yapılmalıdır.

Ameliyat sonrasında hastanın rehabilitasyonu, yürüme kabiliyetini tekrar kazanması, kendi kendine yeter hale getirilmesi ve kırığa yol açan faktörlerin ortadan kaldırılması önemli bir süreç olarak takip edilmelidir. Rehabilitasyona hemen ameliyat sonrası başlanmalı ve hastanın taburculuğu sonrasında evinde de devam edilmelidir. Dinamik ve fonksiyonel bir eğitim programıyla hasta kendi kendine yeter hale getirilmeli ve kırık öncesi bağımsız yaşam şekline kavuşturulmaya çalışılmalıdır.

Yaşlılarda kalça kırıkları için risk faktörleri

  • Osteoporoz
  • Cinsiyet (Vakaların çoğu kadın hastalardır)
  • Spor ve egzersiz yapmamak
  • Sigara ve kahve tüketimi
  • Beslenme ile yeterli protein, kalsiyum ve D vitamin almamak
  • Bazı ilaçların kullanımı: Kemik yoğunluğunu azaltan kortizon grubu ilaçlar, nörolojik rahatsızlıklar için kullanılan uyku ilaçları, antidepresanlar, epilepsi ilaçları denge ve koordinasyon yeteneğini etkileyip düşmeye eğilimi artırabilir
  • Bazı hastalıklar (Kalsiyum ve vitamin D emilimini etkileyen bağırsak hastalıkları, kemik zayıflığına yol açabilen tiroit rahatsızlıkları, denge ve koordinasyon problemlerine neden olan demans ve Parkinson rahatsızlığı gibi)

Korunmak için 8 önemli nokta!

Kalça kırıklarının önlenmesi için sağlıklı bir hayat şekli inşa etmek önemlidir. Bu da aşağıdaki önerileri uygulamaktan geçiyor.

Yeterli beslenme: Protein, kalsiyum ve D vitamini alın. 50 yaş üzerinde, hekime danışarak günde 1200 mg kalsiyum ve 600 IU D vitamin alınmalıdır.

Egzersiz yapmak: Yürüyüş genel kas kuvvetinizi artırır, denge duygunuzu korur, kemiklerinizi güçlendirir.

Sigara ve fazla kahve tüketimi: Mümkün olduğunca azaltın ya da bırakın.

Evdeki tehlikeler: Elektrik kablolarını duvar kenarlarına monte edin, kaygan yüzeyler (banyo- tuvalet) için gerekli önlemleri alın. Evin her odasına (özellikle tuvalete) sade bir yoldan ulaşımı sağlayacak mobilya ve eşya düzenlemesi yapın, ayağın takılmasına sebep olacak yükseltileri ortadan kaldırın.

Göz muayenesi: Yıllık muayenelerinizi aksatmayın.

Mevcut dahili hastalıklar: Diyabet, tansiyon, demans gibi hastalıkların takibini ve kullanılan ilaçların düzeninin sağlanmasını ihmal etmeyin.

Ayağa yavaş bir şekilde kalkmak: Unutmayın, ani kalkışlar tansiyon düşmesine ve denge problemlerine yol açabilir.

Baston – koltuk değneği kullanımı: Denge ve görme problemi olanlarda düşmelere karşı önlem için mutlaka kullanılmalıdır.

Kalça kırığı geçiren yaşlı hastaların yarıya yakını ameliyat öncesi dönemdeki bağımsız ve yardımsız hayat şekline dönemez. Bu nedenle özellikle düşmemek için gerekli önlemleri almak çok önemli.

Sağlık haberlerine hızlıca ulaşabilmek hem de destek olmak için Google News'te Sağlık News'e abone olun. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir