Kahvenin azı karar, fazlası zarar
Kahve, dünyada en çok tüketilen içeceklerden biri. Yapılan son çalışmalarda kahvenin zararından çok faydalarının ortaya çıktığını belirten Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Örnek, “Fayda ve zarar arasında ince bir çizgi var; o da günlük alınan doz. Faydalı etkileri günlük 2-3 fincanı aşmamak üzere tespit edilmiş. Daha fazlası için zararlı etkilerini görebiliyoruz” açıklamasında bulundu. İşte Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Örnek’in kahve ilgili verdiği bilgiler
Kahve içeriğinde, 1000’den fazla biyoaktif bileşik bulunduran karmaşık bir ürün. Bunlardan sağlık üzerine etkili olanlar ise kafein, diterpen alkoller ve klorojenik asittir. Kardiyovasküler hastalıklar, kanser, diyabet, hipertansiyon, aritmi ve osteoporoz üzerinde etkili olduğu söylenir. Ancak bazı çelişkili çalışmalar da mevcuttur. Kafein miktarı kahvenin türüne, kavrulma derecesi ve pişirme yöntemine göre farklılık gösterir. Hatta aynı standartlarda hazırlanan kahveler arasında da kafein miktarlarının farklı olabildiği görülmüş. Ortalama miktarlar verecek olursak 100-150 ml kahvenin ortalama 100 mg kafein içerdiği düşünülebilir.
Günlük 2-3 fincandan fazla kahve tüketilmemeli
Kahvenin yapısında kafeinden ziyade diğer bileşiklerin de antioksidan, antibakteriyel, kan şekeri dengeleyici ve kan yağları düzenleyici etkileri var. Bu faydalı etkileri günlük 2-3 fincanı aşmamak üzere tespit edilmiş. Daha fazlası için zararlı etkilerini görebiliyoruz. Örneğin günlük 750 mg’dan fazla tüketilen kafein miktarı, kalsiyum ve magnezyum artışını arttırabiliyor. Bu da kemik sağlığı üzerinde olumsuz etki yapıyor. Hamilelik döneminde de kahve tüketimi günde 1-2 fincan olarak sınırlandırılmalı. Yine fazla miktarda kafein, uykusuzluk ve anksiyeteye sebep olabiliyor.
4 fincandan fazla kahve kalp-damar hastalığı riskini arttırıyor
Kahve tüketiminin kalp damar hastalıkları riskini nasıl etkilediğine bakıldığında ise; 2-3 fincanın risk oluşturmadığı, ancak 4 fincan ve üzerine çıkıldığında riskin arttığı görülüyor. Tansiyon konusunda ise tam bir sonuca ulaşılamamış. Bazı çalışmalar hafif bir yüksekliğe sebep olduğunu gösterirken, bazı çalışmalarda düşürdüğü bile tespit edilmiş. Kahvenin antioksidan içeriği sayesinde kansere karşı koruyu etkisi görüldüğü gibi; etkisiz olduğunu savunan deneyler de mevcut. Aynı durum diyabet ve osteoporoz için de geçerli. Bu konular henüz netlik kazanmadı.
Kararında kahve Alzheimer hastalığından koruyor
Kahve tüketimi güvenli dozlarda, yani günlük 2-3 fincan olması halinde bunama ve Alzheimer gibi ileri yaş hastalıklardan koruyabiliyor. Kahvenin, Parkinson ve depresyon ile ilgili olumlu ilişkisi de var.
Kahve zayıflamada etkili ancak tek başına bir mucize değil
Ayrıca yeni yapılan bir çalışmaya göre kahveye az miktar eklenen doğal bal, kahvenin antioksidan etkisini önemli ölçüde arttırıyor. Kahvenin kilo verme sürecinde metabolizmayı hızlandırmada da etkisi var. Ancak hiçbir yiyecek veya içeceğin zayıflamada mucize olmadığı gibi kahvenin de mucizevi etkisi yok. Fakat destek olabildiğini görüyoruz. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nin (CDC) yürüttüğü Ulusal Sağlık ve Beslenme Araştırması anketinde, günlük kahve tüketimi ve vücut yağ oranı arasındaki ilişkiyi inceledi. Günde 2-3 fincan kahve içenlerde, içmeyenlere göre yaklaşık yüzde 3 daha az karın bölgesi yağlanması görüldü. Buna, kafein dışındaki diğer biyoaktif bileşenlerin de sebep olabileceği belirtildi. Tüm bu bulgular, kahvenin filtre, suda kaynamış ve bunun gibi çeşitli şekilleriyle yapılan çalışmaların sonuçlarıdır. Yani kremalı ve şeker eklenmiş kahvelerin sağlık için anlamlı olmadığını artık biliyoruz.