Kadınların korkulu riyası: meme kanseri
KADINLARIN KORKULU RÜYASI: MEME KANSERİ
Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanserdir.Ancak her zaman öldürücü değildir. Erken teşhisle tümüyle kurtulmak mümkündür. Ortalama her 10 kadından 1’inde meme kanseri riski vardır. Kadınlar risk faktörleri konusunu hekimleri ile görüşmeli, kendileri için uygun bir izlem ve tarama programının oluşturulmasını sağlamalıdır.
Meme Kanseri Risk Faktörleri:
● Daha önce bir memede kanser gelişmiş olması
● Daha önce memede kansere öncü sayılabilecek bir lezyonun bulunması
● Genetik olarak meme kanseri gelişimine yatkın genleri taşımak
● Ailesinde veya akrabalarında ( özellikle anne, teyze, kızkardeş) meme kanseri olması
● Uzun süreli doğum kontrol hapı kullanımı
● Menapoz döneminde uzun süre yüksek doz hormon (östrojen) tedavisi almak
● Çocukluk veya gençlik çağlarında başka bir sebeple göğüs bölgesinin ışınlanmış olması
● Adet başlama yaşının erken, adetten kesilme yaşının geç olması
● Hiç doğum yapmamış olmak veya ilk doğumun 30 yaşından sonra yapılması
● İleri yaş (meme kanseri en sık 50-65 yaşlar arasında görülüyor)
● Aşırı yağlı gıdalarla beslenme alışkanlığı
● Yumurtalık ya da rahim kanseri hikâyesi olması
Meme Kanseri Belirtileri:
● Memede şişlik olması. Genellikle ağrısız, sertçe, yerinden oynamayan kitle varlığı
● Memenin genel olarak boyutunda veya şeklinde değişiklik
● Meme cildinde kızarıklık, morluk, yara, damar genişlemesi, içeri doğru çöküntü, yaygın küçük şişlikler, portakal kabuğu görünüşü gibi değişikliklerin olması
● Meme başı ve çevresinde renk ve şekil değişikliği, meme başında genişleme, düzleşme, içe çökme, yön değiştirme, kabuklanma, çatlaklar oluşması, yaralar çıkması
● Meme başından gelen kanlı veya kansız akıntı
● Koltuk altında ağrılı ya da ağrısız şişlikler
Meme kanseri tarama programlarının meme kanserinden ölümleri azalttığı gösterilmiştir. Meme kanseri taramasında mamografi, kendi kendine muayene ve hekim muayenesi kullanılmaktadır.
Mamografi kimlere, ne zaman yapılmalıdır?
Mamografi; meme kanseri taramasında vazgeçilmeyecek en önemli yöntemdir. Genelde gelişmiş dünya ülkelerinde 40 yaşın üzerinde kadınlar tarama programına alınıp, yılda bir mammografi çekilmektedir. İşte bu noktada önemli olan, meme incelemesini yapan radyolog doktorun bu konuda yeterince deneyimli olmasıdır. Uygun kalitede, hastaya gereksiz ışın vermeden çekilmiş film iyi bir şekilde, doğru olarak değerlendirilmelidir. Ultrasonografi tek başına tarama yöntemi değildir. Bazı hastalarda, mammogafide tanıya yardımcı olarak kullanılmaktadır.
Ayrıca tanı için hekim gerekli görürse uygulanan yöntemlerden biri de biyopsidir. Memenin manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile incelenmesinin ailesinde meme kanseri olan, yüksek riskli hastalarda faydalı olacağı düşünülmektedir. Bu konuyla ilgili çalışmalar devam etmektedir. Kendi kendine meme muayenesi her kadın tarafından 20 yaşından itibaren yapılmalıdır. Adet döneminde ve öncesinde meme dokusu gergin ve ağrılı olabilir. Bu bulgular her zaman kanser anlamına gelmez. Kendi kendine muayene için en uygun zaman adet bitiminden sonraki haftadır. Bu dönemde memelerde şişme ve hassasiyet çok daha düşüktür. Menopoza girmiş kadınlar ise muayene için her ayın ilk günü gibi bir gün seçebilir.
Kendi kendine muayenesi önce gözlemdir. Yeterli ışık alan bir ortamda, ayna karşısında yapılır. Ayakta dururken önce kollar yanda, sonra baş üzerinde ve eller bele konarak meme cildi dikkatle değerlendirilir, herhangi bir çekinti, kızarıklık, şişlik olup olmadığı araştırılır. Elle muayene ayakta, duş altında ıslak ve sabunlu cilt üzerinde veya sırt üstü yatarken, muayene edeceğiniz taraftaki memenin altına bir yastık ya da katlanmış bir havlu koyarak da yapılabilir. Sağ memeyi sol elle, sol memeyi de sağ elle, memeyi çok bastırmadan, parmakların iç yüzleri ile temas ettirerek, yukarıdan asağıya-aşağıdan yukarıya veya meme başından çevreye doğru küçük dairesel hareketlerle ve meme başından çevreye-çevreden meme başına doğru ışınsal hareketlerle incelemek gerekir. Tüm meme alanı ve koltuk altları muayene edilmelidir. Düzenli muayene yapıldığında meme dokusuna alışılır ve normal dışı sertlik algılanabilir.
Klinik meme muayenesinin meme konusunda deneyimli genel cerrahi doktoru tarafından yılda bir kez yapılması gerekir. Özellikle mamografi incelemesi öncesi hastanın detaylı öyküsünün alınmış, fizik muayenesinin yapılmış olması ve muhtemel şüpheli bulgular var ise mamografi öncesi radyoloji uzmanına bu yönden bilgi verilmesi tetkikin değerlendirilmesi sırasında son derece faydalı olmaktadır. Maalesef meme kanserlerinin yaklaşık %10’u fizik muayene sırasında elle hissedilebilir haldeyken bile mamografi bulgusu görülemeyebilir. Ya da meme dokusunun yoğun olduğu bir bölgede mamografi değerlendirmesi sınırlı olabileceğinden genel cerrahi uzmanının bu bölgede bulgusu mevcut ise hastanın ek tetkiklerle incelenmesi gerekebilir. Meme dokusu elle muayenesi yapılabildiği ve radyolojik olarak rahatlıkla görüntülenebildiği için meme kanserinde erken tanı şansı vardır. Erken tanı için tarama programına katılmak hayat kurtarmaktadır.
Dün yaptığınız şey size hala çok iyi görünüyorsa, bugün yeterli değilsiniz demektir.
Op.Dr. Muzaffer YURTTAŞ
Genel Cerrahi Uzmanı