İnsanoğlu kadın ve erkek olarak birbirini tamamlayan ve soyunun devamını sağlayan iki cinsiyetten yaratılmış. Birinden biri olmazsa varoluşumuz imkansız. Evet, kadın ve erkek fizyolojik olarak birbirinden farklı. Farklı bağışıklık sistemlerine ve hormonlara sahipler. Kadınlar erkeklerden fiziksel olarak daha narinler, daha zayıf bir kas yapıları var. Sadece fiziksel görüntüden hareketle, kadın erkekten daha zayıf, daha korunmaya muhtaç. Daha ezilebilir, daha küçümsenebilir, daha kullanılabilir.. Öte yandan kadın bedeninin kıvrımları daha estetik. Dişiliğin, cinselliğin, seksiliğin simgesi haline gelmiş. Hal böyleyken bu denli çarpıcı bir bedene sahip olan kadının laf atma ve taciz gibi çok olağan karşılanan bazı durumlar karşısında kendini korumayı öğrenmesi gerek. Hem o bedeni korumayı öğrenecek, hem de bir kadın olarak dişiliğini ortaya koyacak. Bunu da öyle güzel bir ayarda yapacak ki ne sevgilisi veya kocası aradığını bulmak için başka bedenlere savrulacak ne de tacize davetiye çıkaran hafif meşrep kadın olacak. İnce, aşılmaya çok müsait sınırlar..
Yüzyıllardır erkek avcı- toplayıcı; kadın çocuk bakan, aileyi besleyen rolünü üstlenmiş. Bu rol hem içgüdüsel olarak şekillenmiş hem de toplum bizleri o yönde eğitmiş. Ataerkil toplumlarda benimsenen kadın namuslu, evli barklı, ailesine düşkün, çalışkan, becerikli, fedakar ve bağımlı. Kadınlık bu özelliklerin üzerine kurulu. Belli bir ev çevresinde, kendine tanınan söz hakkı kadar var olan, kendi isteklerini, benliğini geri plana atıp ailesine, kocasına, çoluğuna çocuğuna adanan kadın. Gelenek göreneklere uyan, fazla ses çıkarmayan, boyun eğen, hizmetkar kadın. Ailesinin belirlediği çevrede var olan, kendini bu çevrede var etmeye çalışan kadın. Hep geriden gelen, tüm adaletsizliklere rağmen bir şeyleri başarmaya çalışan, dış görüntüsünün yanlış anlaşılmaya müsait olup olmadığını sürekli tartmak zorunda olan kadın.
Bir yanda fiziksel farklılıklar diğer yanda toplumun atfettiği kadınlık rolleri kadını maalesef bir adım geriye atmakta. Dünyanın pek çok farklı noktasında ortak bir anlatımla gündeme getirilen sorunların başında kadına şiddet, kadın cinayetleri ve adalet konusundaki dengesizlikler geliyor. Kadın, sadece kağıt üzerinde özgür ve eşit. Yuvayı yapan dişi kuşun gelişmiş, çok sesli, demokratik toplumdaki rolü ne kadar? Sesini ne kadar duyurabiliyor kadın? Bir erkeği yetiştiren olarak kadın, kadını ne kadar benimsetebiliyor kendi çocuğuna?
Hem bir kız çocuk annesi hem de kadın olduğum için değerliyim. Değerimin ve gücümün farkındayım. Toplumun bir parçasıyım. Uyum kapasitem çok yüksek. Yapabileceklerim sınırsız. Tıpkı diğer yarım olan erkek gibi. Kadın ve erkek birbirini tamamlar. Kadının olmadığı bir yerde erkek de olmaz. Ne erkek kadından üstündür, ne de kadın erkekten. Kadın olduğunuz için, insan olduğunuz için, siz olduğunuz için.. Kadınlar gününüz kutlu olsun.
