Teknolojinin gelişmesi, kablosuz ağ bağlantısının yaygınlaşması ve bilgisayarların taşınabilir hale gelmesi interneti her an her yere yanımızda götürmemize olanak sağlamış durumda. Evde, sokakta, işyerinde ve okulda bilgisayar, tablet ve telefon kullanarak internete kolaylıkla erişebiliyoruz. Gün içinde her an ‘online’ durumdayız.
İnternet kolay ulaşılabilir bir eğlence aracıdır. İnternette keyif verici farklı aktiviteler yapabiliriz. Film izleyebilir, gazete okuyabilir, oyun oynayabilir, sosyal iletişim sitelerinden sevdiklerimizle görüşebiliriz. Bu aktiviteleri ne zaman istersek yapabilir, sıkıldığımızda ara verebilir, geri döndüğümüzde kaldığımız yerden devam edebiliriz. Hem seçeneğimiz bol, hem de kontrol bizde. İnternet sadece mutluluk değil aynı zamanda da bilgi deposudur. Merak ettiğimiz her sorunun cevabını internette bulabiliriz. Bilimsel makalelere ulaşabilir, uzman yorumlarına erişebilir, araştırma ve ödev yapabiliriz. Bilginin yanı sıra dünyanın her yerine de kolaylıkla ulaşabiliriz. Tanıdığımız, tanımadığımız herkesle iletişim kurabiliriz. Sosyal iletişim siteleri üzerinden hem uzakta hem yakında olan sevdiklerimizle bağlantıda kalabiliriz. İş ilişkilerimizi sürdürebiliriz. Ortak ilgi alanlarına sahip olduğumuz kişilerle tanışabiliriz. Bir gruba ait olma ihtiyacımızı karşılayabiliriz.
İnternet sunduğu tüm bu olanaklar sebebiyle hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Ancak doğru kullanılmadığında hayatımızı zorlaştıran bir faktöre de dönüşebilir. Problemli internet kullanımı olarak da tanımlanan internet bağımlılığı son yıllarda gittikçe artmaktadır. Ülkemizde ruh ve sinir hastalıkları hastanelerinde internet bağımlılığı poliklinikleri açılmaya başlamıştır. Peki internet kullanımında hangi noktada sınırı aşıyoruz? İnternet bağımlılığı nedir?
İnternet bağımlılığı, bilinenin aksine internette geçirilen süreye bağlı değildir. İş sebebiyle uzun saatler internette bulunması gereken çalışanlar vardır. Ödev yapmak için saatlerce internette araştırma yapan öğrenciler vardır. Bu bireylere başka hiçbir faktöre bakmadan internet bağımlısı diyemeyiz. İnternet bağımlılığının belirleyicisi, akademik, mesleki ve sosyal işlevselliğin bozulmasıdır. Problemli internet kullanımı nedeniyle akademik başarı düşerse, mesleki performans azalırsa ve sosyal ilişkilerde kopma gerçekleşirse internet bağımlılığından söz edebiliriz. Gerçek yaşamdan kopup sanal dünyada yaşamaya başlandığında ise tehlike sinyalleri çalıyor demektir.
İnternet bağımlılığı kriterleri nelerdir?
Akademik, mesleki ve sosyal işlevselliğin bozulması
İnternet kullanımının gittikçe artması
İnternete bağlı değilken internette yapılan aktivitelerin hayalinin kurulması
İnternette planlanandan fazla zaman geçirilmesi
İnternet dışı uğraşlara ilginin azalması
İnternet kullanımını kontrol etmede başarısız girişimler
İnternetten uzak kalındığında öfke, gerginlik, mutsuzluk hissetme
İnternet bağımlılığını önlemek için internetten kaçınmak yerine interneti kontrollü kullanmayı öğrenmelisiniz. Sosyal ilişkilerinizi geliştirmeli, internet dışı aktivitelerinizi çeşitlendirmelisiniz. İşiniz olmadığı zamanlarda bilgisayarınızı ve tabletinizi kapatmalısınız. Çocuklarınızın problemli internet kullanımını önlemek için de katı sınırlar koymak yerine destekleyici denetleme yöntemlerini kullanmalı, aile içi ilişkilerinizi geliştirmeli ve çocuklarınızı sosyal aktivitelere yönlendirmelisiniz. Depresyon, Sosyal Fobi, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu, Alkol ve Madde Bağımlılığı gibi birçok psikiyatrik bozuklukla ilişkili olan internet bağımlılığını tedavi etmek için ise bir uzmandan destek almalısınız.
İnterneti kullanın, ancak hayatınızı ele geçirmesine izin vermeyin!