Bu konu özellikle çocuklar için önemlidir. Çünkü erişkinlerde gördüğümüz internet bağımlılığı zorlanmadan üstesinden gelinecek bir durumdur. Erişkinler nispeten daha kolay kendilerini kontrol edebilirler ve sorumluluklarının bilincinde olurlar.
İnternet Bağımlılığı, daha ziyade çocukluktan ergenliğe geçiş dönemi olan 13-17 yaş arasında ciddi bir tehlikedir. Bu yaşlar aynı zamanda kimlik arayışının netleştiği, kişiliğin oturduğu dönemlerdir. Bu yaşlarda çocuklar daha bir hırçın ve agresif olurlar. Eğer onlarla iletişim kurulamazsa aile içi çatışmalar başlar. Bir yanda çocuklarının geleceğini düşünerek endişelenen ebeveyn, diğer tarafta özgürlüğünün kısıtlandığı ve eğlencesine izin verilmediğini düşünen ve bu sebepten dolayı da aileden kopma noktasına gelen çocuk…
Aile, çocuklarını internet ve bilgisayardan uzaklaştırmak için sempatik kanallar bulmalıdır. Zor ve şiddet içeren davranışlar, yasaklamalar problemi çözmek yerine aksine daha da derinleştirebilir. Bu dönemde çocuk, sevilmediğini ve aileden dışlandığını hissedebilir.
Çocuğu, bilgisayardan uzaklaştırmak için bilgisayarı saklamak, klavyeyi gizlemek ya da programları karıştırmak doğru bir uygulama değildir. Sınavlarının git gide bozulduğunu gören anne baba, paniğe kapılarak sert önlemler almamalıdır. Diğer taraftan ne halin varsa gör gibisinden de boş bırakılmamalıdır. Çocuklarda en çok gördüğümüz, internet bağımlılığı türü, oyun bağımlılığıdır. Bu anlamda çevrede bilgisayar oyununa meraklı mutlaka bir kaç çocuk daha vardır ve birbirlerinden hem etkilenirler hem de sürekli iletişim halindedirler. Bu nedenle çocuğu oyun bağımlılığından uzaklaştırmak ya da makul bir seviyeye getirmek için diğer ailelerle de dayanışma içinde olunabilir.
İnternet bağımlılığı olan çocukla, ailede sözü dinlenen bir büyüğün sempatik yoldan çocukla konuşması işe yarayabilir. Genelde bağımlı olan çocuk, zaten durumunun farkındadır ve kendisi de bu durumdan çok rahatsızdır. Ailenin sürekli bilgisayarla uğraşmaması konusunda yerli yersiz uyarıları, çocukta zaten var olan anksiyetesini daha da arttırabilir bu durum çocuğun bilgisayara daha çok yönelmesine neden olabilir.
Bilgisayar oyunu oynamak, büyük ihtimalle takıntı haline gelmiştir. Oyun dışındaki zamanlarda sürekli beyni, oynadığı oyunla ilgilidir. Geçemediği level’leri düşünerek bir an önce bilgisayarın başına oturmak için can atar. Zaten böyle bir psikolojik tablodaki çocuğun bu haleti ruhiye ile dersleri ile ilgilenmesi yüzeysel bir vakit geçirmeden öteye gitmez. Çocuğu öncelikle bu takıntıdan kurtarmak lazımdır. Oyun bağımlısı olan çocuk çoğu kez iradesi dışında yönelime girer. Sanki beynindeki bir merkez onu, oyun oynaması için sürekli tahrik eder durumdadır. Çocuk dersleri ile oyun müptelalığı arasına sıkışabilir bu da yoğun anksiyete oluşturabilir. Bu noktada profesyonel yardım ve destek şart hale gelebilir. Tedavide bilişsel davranışçı teknikler ya da düşük dozlu antidepresanlar kullanılabilir.
TMU ile beyinin bağımlılık konusunda takıntı oluşturan merkezlerine bir nevi resetleme yapılarak çözüme gidilebilir ki bu yöntem ile çocuğunuzu antidepresanın olası yan etkilerinden koruyacağı gibi internet bağımlılığından da geçici olarak değil kalıcı olarak kurtulmasını sağlayacaktır.