Hepimiz zaman zaman karşımızdaki insanın düşüncelerini değiştirmeye çalışmışızdır. Bunu ortak bir noktada buluşamadığımız herhangi bir konuda bizimle aynı fikre sahip olması için yaparız. Ama bunu yaparken çoğu kez en önemli noktayı gözden kaçırırız. Karşımızdaki kişinin düşüncesini o istemediği müddetçe kimse değiştiremez. İşte bu sebepten bir süre sonra onu inandığımız şeye ikna etmek için aşırı bir çaba gösteririz. Kimi zaman bu durum istediğimiz şekilde sonuçlanır, kimi zaman da verdiğimiz o uğraş boşa gitmiş olur. Bazen de karşımızdaki düşüncesini değiştirmiş gibi yapar bizde buna inanırız ama şu ayrıntıyı da gözden kaçırmış oluruz; kişi bunu ya bizi geçiştirme amaçlı yapar ya da kendi inanmak istediği için yapar.
Şöyle bir düşünelim kimleri düşüncelerini ya da düşüncelere bağlı olarak da davranışlarını değiştirmeye çalıştınız; annenizin, babanızın, eşinizin, sevgilinizin, arkadaşınızın, iş arkadaşınızın, patronunuzun ya da herhangi bir samimiyetinizin olmadığı başka birinin. Bu kişilerden en az bir ya da ikisine cevabınız evet olacaktır. Çünkü bazen bunu farkında olmadan da yapıyoruz. Kendimizi bir anda o tartışmanın içinde buluyoruz. Ama bu durumu en çok eşlerin ya da sevgililerin birbiri arasında yaşandığı kanısındayım. Çünkü bir hayat paylaşılmak üzere çıktığınız yolda düşüncelerinizin, fikirlerinizin, davranışlarınızın ortak bir payda da buluşmasını istiyorsunuz. Evlenmeden önce fikir ayrılıkları ya da bu sebepten yaptığınız tartışmalar sizi çok rahatsız etmeyebiliyor. Ama evlendikten sonra değişen yaşam tarzınızla birlikte belki de kimi zaman farkında olmadan eşinizin sizinle aynı düşüncede olması sizinle aynı düşünmesi ve istediğiniz gibi davranmasını istiyorsunuz ve en sık duyulan cümleyi artık sizde sık sık söylemeye başlıyorsunuz; eşim evlendikten sonra değişti.
Aslında baktığımızda değişen hiçbir durum yok, önceden yaşadığınız fikir ayrılıkları sizi çok rahatsız etmiyordu ama aynı evde yaşamaya başladıktan sonra ki bu kısım oldukça etken oluyor böyle düşünmenize, sizi bu durum artık rahatsız etmeye başlıyor. Örneği eş ve evlilik üzerinden örneklendirerek gitmek istedim çünkü en çok bu zamanlarda bu sorun kendini gösteriyor yani arkadaşınızın ya da patronuzun düşüncesini değiştirmeye bir iki çabalıyorsunuz ama daha ötesine gitmiyorsunuz. Ama sevgiliniz ya da eşiniz için aynı durum geçerli olmuyor.
Bu konunun geneline baktığımız zaman hangi konumda olursak olalım; kabul etmemiz gereken tek bir nokta var; kişi istemediği müddetçe kimse onun düşüncesini, fikrini ve buna bağlı olarak hal, hareket ve düşüncelerini değiştiremez. Bu durumlarından ötürü rahatsız olduğumuz kişileri ya olduğu gibi kabul edeceğiz ya da hayatımızdan çıkarabiliyorsak çıkaracağız. Aksi halde hem boşa bir uğraş vermiş oluruz hem de zaman içinde bu çaba bizi çok yıpratır.