İdrardan rahim ağzı kanseri tanısı
Johns Hopkins Medicine (JHM) bilim adamları rahim ağzı kanseri tanısı koymak için yeni bir idrar testi geliştirdiler. Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Johns Hopkins Kimmel Kanser Merkezi’nden Medikal Onkolog Dr. Rafael Guerrero-Preston’ın başkanlığında yürütülen çalışma, rahim ağzı kanserinin tanı ve tedavisinde de büyük umut vaat ediyor. Henüz Türkiye’de uygulanmayan ancak yakın gelecekte Türkiye’de de uygulanmaya başlanması beklenen idrar testinin doğruluk oranı ise yüzde 90.
Dünya Kanser Araştırmaları Fonu’nun açıklamasına göre Amerika’da rahim ağzı kanseri kadınlarda ölüm nedenlerinin başında geliyordu. Ancak yaklaşık 40 yıl önce smear testi (Rahim ağzından alınan bir örneğin incelenmesiyle yapılan kanser tarama testi) kadınlarda düzenli olarak yapılmaya başlanmasıyla birlikte rahim ağzı kanseri oranları düştü. Bilim insanları smear testine ulaşılması zor olan ya da uygulamanın çok yaygın olmadığı kültürlerde, geliştirilen idrar testinin çok faydalı olacağını söylüyor. Türkiye’de Anadolu Sağlık Merkezi’nin eğitim ve kalitenin geliştirilmesine yönelik stratejik iş birliği içerisinde olduğu Johns Hopkins Medicine’den bilim adamlarının geliştirdikleri bu testin sonucu şimdilik 4 günde çıkıyor. Bilim adamları bu süreyi 3 saate düşürmek için çalışmalarını sürdürüyor.
Biyopsiye gerek kalmayacak
Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü’nün (National Cancer Institute) de desteklediği araştırma kapsamında yeni geliştirilen idrar testinin CIN 2 adı verilen ve kansere dönüşebilen, rahime ait dokuları idrarda yüzde 90 oranında tespit ettiğini açıklayan Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Johns Hopkins Kimmel Kanser Merkezi’nden Medikal Onkolog Dr. Rafael Guerrero-Preston, “Test kullanıma girdiğinde pek çok hastada biyopsiye gerek kalmayacak. Amacımız şu an piyasada olan tarama testlerinden daha ucuz ve daha etkili bir test geliştirmekti. İdrar testimizin doğruluk oranı da %90-95 civarında” dedi.
Biyopsi yan etkileri ortadan kalkacak
Yeni geliştirilen idrar testinin sadece DNA’da gerçekleşen kanser öncesi hücre değişikliklerini analiz etmekle kalmayıp, rahim ağzı kanserine yol açan ve cinsel yolla bulaşan HPV virüsünün DNA’sını da inceleyerek kanser oluşumunu saptadığını belirten Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Johns Hopkins Kimmel Kanser Merkezi’nden Medikal Onkolog Dr. Rafael Guerrero-Preston “Normalde yapılan taramalarda HPV testi pozitif çıkan ve smear testi de olumsuz sonuç veren kadınlarda biyopsi yapılarak, yani rahimden bir parça alınıp incelenerek rahim ağzı kanserine tanı konuyor. Ancak biyopsi işlemi zahmetli, hastada ağrı, endişe, hatta bazen kısırlık gibi yan etkiler de görülebiliyor. Biyopsi ayrıca daha masraflı bir işlem” açıklamasında bulundu.
Tanı amaçlı idrar testinin geliştirilmesi kansere karşı verilen savaşta çok anlamlı
Johns Hopkins Medicine ile iş birliği içerisinde olan Anadolu Sağlık Merkezi’nden Kadın Hastalıkları, Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Fatih Güçer ise bu çalışmanın çok önemli olduğuna dikkat çekerek konuyla ilgili şöyle konuştu: “Rahim ağzı kanseri tanısı koymak için yeni bir idrar testinin geliştirilecek olması ümit verici. Çünkü hem smear testi hem de kolposkopik muayenenin hata payları var. Ayrıca kolposkopik muayenede hekimin tecrübesi de çok önemli. Bu nedenle tanı amaçlı bir idrar testinin geliştiriliyor olması, kansere karşı verilen savaşta çok anlamlı. Ayrıca smear testi veya kolposkopi yöntemleri, hastaların hoşlanmadıkları, muayenede rahatsızlık duydukları yöntemler. Ve her iki yöntemin de belli bir ücret karşılığı var. Johns Hopkins Medicine bilim adamlarının geliştirdiği yeni yöntemle belki de totalde daha ucuza rahim ağzı kanseri taraması yapılabilecek. Bir diğer çok önemli nokta da yeni idrar testinin 3 saate kadar kısa bir sürede sonuç vermesi için çalışmaların yürütülüyor olması. Çünkü smear ve kolposkopi yöntemlerinin sonuçlanması için birkaç güne ihtiyaç var.”