Hpv, rahim ağzı kanseri yapar mı ?
HPV cinsel yolla bulaşan bir virüstür ve bir tür enfeksiyona yol açar. Bu enfeksiyonlar eğer tedavi edilmezlerse kanser öncesi değişikliklere ve daha da ihmal edilirse de rahim ağzı kanserine neden olur. Son yıllarda önemi daha çok anlaşılan virüsünün Amerika Birleşik Devletlerinde yapılan bazı çalışmalarda kadınların % 50’sinde enfeksiyona neden olduğu bildiriliyor. Aslında bu rakamlar bölge ve yaşam biçimine göre de değişiyor, örneğin 2003-2004 yılları arasında yapılan bir çalışmada 14 -59 yaş grubunda HPV enfeksiyonu görülme sıklığı % 26,8 iken, bir başka çalışmada bu oran % 3,4’de kadar düşüyor.
Ülkemizde HPV enfeksiyonları ile ilgili istatistikler yeni yeni oluşuyor, çünkü memleketimizde HPV enfeksiyonları henüz son 5-10 yıldır görülmeye başlandı ve bizdeki rakamlar ABD ile kıyaslandığında çok daha az. Üstelik insanların bağışıklık sistemi bu tür enfeksiyonları 1 ya da 2 yıl içinde temizliyor. Ancak çok daha dirençli HPV türleri rahim ağzı kanseri veya genital bölgede başka kanserlere yol açabiliyor. Aslında koruyucu önlemler ve uygun tarama yöntemleri sağlandığında HPV’nin rahim ağzı kanseri etkisini önlemek çok kolay. HPV’ nin 100 den çok tipi var, bunlar sayılarla ifade ediliyor, örneğin tip 6 ve tip 11 gibi 30-40 tipi sadece vajinal ve anal bölgede siğile neden oluyor ve kansere kadar uzanan bir değişime de yol açmıyor. Ancak kansere kadar değişen enfeksiyonlar HPV’nin yaklaşık 12 tipi ile ortaya çıkabiliyor, bu tipler içinde en sık görülenleri 16, 18, 31, 33, 35, 39, 45, 51, 52, 56, 58, 59 ve 68…
Koruyucu önlemlerin alınmadığı kadınlarda bir de HPV’nin kansere neden olabilen değişiklerini yapan tipleri ile bir enfeksiyon yaşanırsa, rahim ağzı kanseri olma olasılığı yükseliyor.
RAHİM AĞZI KANSERİ GÖRÜLME SIKLIĞI NE KADARDIR VE NELER RAHİM AĞZI KANSERİNE YOL AÇABİLİR ?
Türkiye istatistikleri net olarak elimizde yok ancak Dünya çapında toplanan GLOBOCAN (Global Kanser Verileri) rakamlarına baktığımızda ülkemizde rahim ağzı kanser sıklığı 100 bin’de 9,3’den düşük olarak gözleniyor. Bu da dünyada istatistik hegamonyası kuran Amerika Birleşik Devletlerinde görülen sıklıktan çok ama çok düşük. Yakın zamanda ülkemizde yapılan bölgesel bir çalışmada, rahim ağzı kanseri sıklığının yaklaşık 100 bin’de 5 olduğu bulundu. Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi verileri, günlük pratikte hekimlerin karşılaştığı olguların sayısı da bunu destekliyor.
Dünya çapında konuya bakacak olursak, 6,5 milyar insanın yaşadığı dünyamızda , yılda yaklaşık 500 bin kadına rahim ağzı kanseri teşhisi konulup, yine yaklaşık 250 bin kadın yaşamını bu nedenle yitiriyor. Ancak dikkat, bunlar tüm rahim ağzı kanserlerini içeren rakamlar, yani sadece HPV’ye nedeniyle ortaya çıkanlar değil, tedavi edilmeyen rahim ağzı yaraları, kontrolsüz ve sık doğumlar, tedavi edilmeyen vajinal akıntılar gibi diğer nedenleri, ve hatta koruyucu sağlık hizmeti alamama nedeniyle rahim ağzı kanseri olan ve bu nedenle kaybedilen kadınları da kapsıyor.
RAHİM AĞZI KANSERİNDEN KORUNMAK İÇİN NELER YAPILMALI ?
Eski ABD Başkanı Bill Clinton’ nın ülke ülke dolaşıp sünnetin faziletlerini anlatıyor olması boşuna değil. Müslümanlar ve Musevilerde yaygın olan “SÜNNET”, rahim ağzı kanserinin ülkemizde diğer ülkelere göre az görülmesinin sebepleri arasında, en önemli nedendir.
Öyleyse;
1-Erkeklerimizin sünnetli olması önlemdir.
2-Korumalı cinsel ilişki, hele de değişik partnerle birlikte olunduğunda, kadın ya da erkek kondomu dediğimiz prezervatif kullanımı, ihmal ediliyorsa HPV dahil birçok virüs, mikrop bulaşması olabilir. Demek ki korumalı cinsel ilişki de çok önemli bir önlem.
3-Yıllık düzenli jinekolojik muayene ile sadece rahim ağzı kanserinden değil bir çok sorundan kurtulmanın mümkün olduğu artık tartışılması gerekmeyen bir bilgi, bu muayene sırasında alınacak rahim ağzı sürüntü incelemesi ki biz “smear” diyoruz, çok önemli bir önlemdir.
4-Vajinal akıntıların, varsa rahim ağzı yaralarının tedavisi kanser olma riskini önleyeceği gibi cinsel yaşamda da pek çok sorunu giderecektir.
5-Her doğum arasında en az 2-3 yıl aralık vermek, gebelik takibinin ve özellikle de doğumun sağlıklı koşullarda hekim kontrolü altında yapılması ve doğum sayılarının 4’ü geçmemesi de rahim ağzı kanserlerinden korunmanın temel önlemlerindendir.
6-Aşılara gelince, elbette aşı olmak önemli bir korunmadır ama unutmayınız ki aşı sadece HPV enfeksiyonların önler ve henüz sadece 4 HPV tipi için koruma sağlar. Aşı oldum diye rahim ağzı kanserinden korunuyorum demek en büyük yanlıştır. Biraz evvel saydığımız diğer korunma yöntemlerini ihmal ederek sadece aşı ile yetinmek yeterli olmayacaktır…