Yüzyıllar boyunca kilitli çekmecelerde saklanacak kadar değerli görülen, yalnızca krallar ve aristokrat aileler tarafından büyük servetler feda edilerek bulunabilen baharatların üretimi ve ulaşılabilirliği artmış olmasına rağmen günümüzde hala popülaritesini koruyor. Diyetisyen Nagehan Afşar, bağışıklık sistemini güçlendirirken yağ yakımını destekleyecek 4 sihirli baharatı anlattı.
“Türk Gıda Kodeksi tanımı ile tanımlamamız gerekirse baharatlar; çeşitli bitkilerin tohum, tomurcuk, yaprak ve benzer şekilde farklı kısımlarından bütün halde veya ufalanmış, öğütülmüş şekilde elde edilen ayrıca renk, tat ve koku vermek için kullanılan ürünlerdir” diyen Nagehan Afşar, baharatların geçmişinden ve insanlar üzerindeki etkilerinden bahsetti. “Baharatlar ilk çağlarda özellikle et ve türevleri olan gıdaların bozulmasını önlemek için veya kötü kokuları örtmek için tuz ile birlikte kullanılmıştır. Her baharat içerisinde birden çok fitokimyasallar bulundurmaktadır. Bu fitokimyasal içerikler bitkinin hayatta kalma reçetesidir. Zararlı mantarlardan, patojenlerden, böceklerden koruyucu görev üstlenmektedir. Baharatların kullanımının ilk çağlara kadar dayanması güzel tat ve kokuya sahip olmalarının dışında ayrıca bu fitokimyasal maddeler içeriği ile insanlarda da koruyucu etkiye sahip olduğunun gözlemlenmesidir. Çünkü baharatlar ciddi sağlık sorunlarına yol açabilecek ve gıdalarda üreyebilecek zararlı mikroorganizmaların ölmesinde veya zararlı etkilerinin baskılanmasında etkili olabilmektedir” açıklamasında bulundu.
Diyetisyen Nagehan Afşar, bağışıklık sistemini güçlendirmenin yanı sıra; metabolizmayı hızlandırarak, vücut ağırlığını dengede tutmada destek olacak 4 sihirli baharatı anlattı.
Çörek Otu
“Çörek otunun içindeki bileşenler sayesinde antioksidan, antitümöral, antiinflamatuar, antibakteriyel özelliklerinin yanı sıra bağışıklık sistemi üzerinde uyarıcı etkisi olduğu bilinmektedir” ifadelerini kullanan Nagehan Afşar “Çörek otu tohumlarının karbonhidrat, yağ, vitamin mineral ve 8 çeşit vücut için alınması zorunlu olan amino asit içeriği bulundurmaktadır” dedi. Afşar “Ayrıca içerisinde asıl önem arz eden timokinon aktif bileşeni bulunmaktadır. Çörek otunun özellikle kan lipit değerleri üzerine olumlu etkilere sahip olduğu serum trigliserit değerini azalttığı bilinmektedir” açıklamasında bulundu.
Zerdeçal
Zerdeçalın iştah üzerindeki etkisini vurgulayan Diyetisyen Nagehan Afşar “Zerdeçalın ana bileşeni kurkumin olan ve bedenimizde antioksidan, anti-inflamatuar, anti-bakteriyel ve anti-aterosklerotik etkisi göstermektedir. Turuncu-sarı kristalimsi bir toz halinde bulunmaktadır. İçerisinde yağ, protein, karbonhidrat, lif ve farklı türden vitamin ve mineraller içermektedir” dedi. “Zerdeçal, aktif bileşenleri sayesinde yağ dokusundan sentezlenen tehlikeli enfeksiyon yapıcı bileşenlerin üretilmemesine veya etkinliğinin azalmasına yardımcıdır. Ayrıca iştah düzenleyici bir protein yapımında artış sağladığı bilinmektedir” ifadelerini kullandı.
Zencefil
Zencefilin antioksidan içeriğine dikkat çeken Nagehan Afşar “Zencefil içerisindeki biyoaktif bileşenler ile antioksidan özellikler göstermektedir “dedi. Obezite ve yağ oluşumuna karşı tedavilerde zencefil kullanımının öneminden bahsetti. Afşar “Ayrıca Etiyopya balı ile zencefil tozu karışımları antibiyotiğe karşı dirençli bakterilerde etkili bir tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda sahip olduğu güçlü bileşenler ile vücutta yağ oluşum hızını düşürerek obezite tedavisinde kullanılmaktadır” dedi.
Kekik “Kekiğin içerisinde bulunan ve uçucu yağlardan olan karvakrol özellikle bakterilere, mantarlara karşı koruyucu görev üstlenme ve bedenimizi toksinlerden arındırmaktadır” diyen Diyetisyen Nagehan Afşar “Sonuç olarak, bu baharatları günlük olarak yeterli miktarlarda beslenmemize ekleyerek; hem bağışıklığımızı güçlendirebilir hem de vücut ağırlığımızı koruyabiliriz”dedi.