Hazza Ulaşmak İçin Hazzı Erteleyebilelim
Çocuklarda doyum erteleme becerisini de hayatımızın ilk sıralarına almamız gerekiyor diyen uzmanlar, bu kazanımın oldukça üzerinde durmaktadırlar. Kaliteli vakit geçirmenin yolunun aslında hazlarımızı erteleyebilmekten geçtiğini, çocuklarda olduğu kadar yetişkinlerde de bu durumun dikkate alınması gerektiğine vurgu yapıyorlar.
Yaşamda başarılı olmak için, öncelikle, anında doyuma ulaşma arzusunun akılcı yollarla üstesinden gelebilmeli insan. Günümüzde insanlar her şeye sahip olmak istiyor ve bunun nedeni kişinin kendini denetleme becerisiyle birlikte gösterdiği sabır ve tahammül becerisiyle alakalıdır. Peki günümüzde anlık doyumlara odaklı insanlarla dolu bir dünyada çocuklarımızda bu denetimim nasıl sağlayabiliriz?
Çocuklarının hayatta başarılı, çalışkan, güçlükler karşısında yılmayan, pozitif, güvenilir bireyler olarak topluma faydalı olmasını ister her anne-baba. Ve hepsinin çocuğu büyüdüğü zaman onun nasıl bir birey olmasını istediği konusunda az çok fikri vardır. Çocuklarımızın yaşadığı tahammülsüzlük, sabırsızlık karşısında aileler olarak ne yapacağımızı bilmek ve ona göre davranmak önemli bir konu.
Yapılan araştırmalar sonucunda; çocuklara sabretmeyi, beklemeyi ve o bekleme sürecinin nasıl yönetileceğini öğretmek ve bunun sonucunda da daha güçlü, daha strese toleranslı bireyler yetiştirmek ve ilerleyen yaşlarda sadece sosyal ve duygusal anlamda değil, akademik anlamda da güçlü bireyler yetiştirildiği kanıtlanmıştır.
Dünyada ilk defa Colombia Üniversitesi’nde Walter Mischel tarafından 1970 yılında uygulanan “Marshmallow Testi” diğer adıyla “Zevki Erteleme Becerisi Testi” 40 yıldır 4-6 yaşları arasındaki anaokulu çağındaki çocuklarının kendilerini kontrol etme ve duygularını yönetme becerilerini ölçmek için yaygın olarak kullanılıyor.
Zevki Erteleme Testi ile aslında iki önemli şey gözlemleniyor. Bunlardan birincisi kendini kontrol edebilme becerisi diğeri ise bekleyebilmenin onun için ne kadar yapılabilir, uygulanabilir bir şey olduğu. Yani çocuğun hem güdülerini kontrol etmesi hem de beklerse daha iyisini kazanmanın mantıklı olduğunu düşünüp karar verebilme becerisini göstermesi bekleniyor. İşin içinde hem duygu hem de mantık var.
Peki bu çocuklar erteleme becerilerine göre nasıl farklılaşıyorlar?
25-30 yaşlarına geldiğimizde “erteleme becerisine sahip kişilerin” uzun erimli hedeflere ulaşma konusunda daha başarılı olduklarını, bu kişiler arasında uyuşturucu kullanımının daha az ve eğitim düzeylerinin daha yüksek olduğunu, beden kitle indeksinin de daha düşük olduğunu söyleyebiliriz. Sorun çözme, yaratıcı düşünce ve dürtüsel davranışların denetimiyle birlikte küçük yaşta doyumu ertelemeyi öğrenmek ile erişkinlikte başarılı olmak arasında karşılıklı bir ilişki söz konusu.
Çocukken öğrenemediğimiz bu beceriyi, şimdilerde öğrenmenin bir yolu vardır; yeter ki kendimizle barışık olalım, değişim alanımızı tespit edelim ve sonunda ulaşacağımız büyük ödülü düşünerek hayatın üstüne üstüne gidelim, yani bu kez “hazzı erteleyelim”…