Hareket bozukluğu olarak tanımlanan Parkinson hastalığı, beyinde dopamin üreten hücrelerdeki kayıp nedeniyle ortaya çıkar. Belirtileri kişiden kişiye değişkenlik göstermekle birlikte bazen yavaş başlar bazen de sinsice ilerler. Liv Hospital Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Öztürk; “Parkinson belirtileri her yaş aralığında görülebilir, fakat Parkinson’un ortaya çıktığı yaşlar genel olarak 60’lı yaşlardır.” diyerek Parkinson hastalığı hakkında bilgiler aktardı.
Hareket bozukluğu hastalığıdır
Nörodejeneratif hastalıklar kategorisinde yer alan, en yaygın bulguları titreme ve hareket yavaşlığı olan Parkinson hastalığı, beyinde dopamin üreten hücrelerdeki kayıp nedeniyle ortaya çıkan bir hareket bozukluğu hastalığıdır.
Belirtileri her kişi için değişken özellikler gösterir
- Yavaş hareket etme,
- Titreme,
- Kaslarda sertlik,
- Öne eğiklik ve yürüme bozuklukları şeklinde motor bulgular ve çeşitli uyku bozuklukları,
- Kabızlık,
- Koku alma duyusunda azalma,
- Psikiyatrik belirtiler (Depresyon, anksiyete vb.),
- Cinsel işlev bozuklukları ve
- Çeşitli vücut ağrıları gibi motor dışı bulgular olabilir.
Parkinson hastalığı belirtileri her kişi için değişken özellikler gösterdiği gibi, yaşanan bulguların ilerleme hızı da farklılık gösterebilir.
Parkinson belirtileri her yaş aralığında görülebilir, fakat Parkinson’un ortaya çıktığı yaşlar genel olarak 60’lı yaşlardır. Hastalığın ortaya çıkışında genetik ve çevresel faktörler bir arada rol oynamaktadır. Genetiğin baskın rol oynadığı alt tipler genellikle hastalığın genç yaşta başladığı olgulardır.
Parkinson belirtileri genellikle yavaş bazen de sinsi başlar
- Yürümede yavaşlık,
- Yürürken tek taraflı ayak sürtme,
- Yürürken kol sallama hareketinde tek taraflı azalma,
- Yürüme sırasında sanki arkadan itiliyormuş hissi ve hızlanma,
- Alçak yerden zor ayağa kalkma,
- Yüz ifadesinde oluşan donukluk,
- Yazı yazarken harflerin ve rakamların giderek daha küçük yazılması ve açıklanamayan omuz ağrıları bizi Parkinson hastalığı konusunda uyarmalıdır.
Tanı nörolojik muayene bulguları ile konulur
Parkinson hastalığında kesin tanı koydurucu bir laboratuvar ve görüntüleme yöntemi yoktur. Tanı klinik olarak yani nörolojik muayene bulguları ile konulmaktadır. Bazı durumlarda ayırıcı tanı açısından MR görüntüleme ve kan tetkikleri yapılması gerekebilir. Genç yaş başlangıçlı ve ailesel özellik gösteren olgular başta olmak üzere, genetik inceleme yapılabilir.
İlerleyicidir ve ilerledikçe bulguları ağırlaşabilir
Parkinson, ilerleyici ve ilerledikçe bulguları ağırlaşabilen bir hastalıktır. Bu nedenle, bulguların doğru teşhisi ve kişiye uygun tedavi sayesinde hastalar günlük hayatlarına normal bir şekilde devam edebilirler.
Tedavinin üç ana bileşeni vardır
- Ağızdan ilaç tedavisi,
- Fizik tedavi ve
- Hastalığın ilerleyen dönemlerinde cihaz destekli ve cerrahi tedaviler.
Parkinson hastalığı tedavisi hayat boyu sürdürülen bir tedavidir.
İlaç tedavisine ek olarak beyin pili tedavisi de kullanılabilir
Bazı durumlarda, Parkinson hastalarında ilaç tedavisine ek olarak beyin pili tedavisi de kullanılabilmektedir. Bu tedavi şekli, beyinde belirlenen bölgelere elektrotların yerleştirildiği cerrahi bir operasyonu gerektirir.
Beyin pili uygulamasında, beynin derin cevherinde belirlenen bölgelere elektrotlar yerleştirilir. Elektrotlar, göğüs altına konulan bir pille bağlanır ve bu pil kişilerin beynine sinyaller gönderir. Beyin pili, elektrik kullanarak beyin aktivitelerini düzenler.
Tetkikler sonucunda hastaların tedaviye uygunluğu değerlendirilir
Parkinson hastaları, cerrahi tedavi için öncelikle;
- Nöroloji,
- Psikiyatri ve
- Beyin cerrahı uzmanları tarafından ayrıntılı biçimde çeşitli testlerle yapılır.
Yapılan tetkikler sonucunda da hastaların tedaviye uygunluğu değerlendirilmelidir.