Yaz mevsiminde çocukların en sevdikleri aktiviteler deniz ve havuzda yüzmek, kumsalda kaleler yapmak, parklarda oynamak oluyor. Ancak uzun süre güneş altında kalmak pek çok sağlık problemini de beraberinde getirebiliyor. Bunlardan belki de en tehlikelisi, güneş çarpması! Güneş çarpması; sıcak ortamda uzun süre vakit geçirme sonrasında vücut ısısının dengesini kaybetmesi sonucu gelişen bitkinlik ve koma hali olarak tanımlanıyor. Özellikle de 4 yaş altındaki çocuklarda sık görülüyor. Bunun nedeni ise bu yaş grubundaki çocukların ciltlerinin sıcağa daha fazla duyarlı olması ve ısı regülasyon ile damar sistemlerinin yeterli gelişmemesi. Ateş, baş dönmesi, baş ağrısı, bilinçte bulanıklaşma, halsizlik, kas güçsüzlüğü, kramplar, sinirlilik, sürekli uyku hali, özellikle küçük çocuklarda beslenmenin azalması, kusma, mide bulantısı ve nöbet geçirme başlıca belirtilerini oluşturuyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Çiğdem Yavrucu güneş çarpmasının acil tedavi edilmesi gereken bir durum olduğuna dikkat çekerek, “Tedavieğer hızla yapılmazsa, güneş çarpması beyin, kalp, böbrekler ve kaslarda ciddi zarar oluşturmasının yanı sıra organ yetmezliğine yol açabiliyor, hatta hayatı bile tehdit edebiliyor. Bu nedenle güneş çarpmasına karşı tedbirli olmak yaşamsal öneme sahip” diyor.Acıbadem Maslak Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Çiğdem Yavrucu, çocukları güneş çarpmasından korumanın 8 kuralını anlattı, önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.
Bu saatlerde güneş altında oynamasın
Çocuğunuzu, güneş ışınlarının yeryüzüne en dik geldiği ve zararlı etkilerinin en yüksek olduğu 10:00 – 16:00 saatleri arasında mümkünse dışarıya çıkarmayın. Sıcak saatlerde ağır egzersiz ve spordan uzak tutun. Dış ortam aktivitelerini sabah erken saatlerde ya da akşamüstüyaptırın. Ayrıca vücudunun yüksek ısıya alışması zaman alacağı için sıcağa birden çıkmayın, güneşte kalma süresini yavaş yavaş uzatın.
Bol bol su içirin
“Çocuğunuzun vücudunu susuz bırakmamak, güneş çarpmasına karşı alacağınız en önemli korunma yöntemlerinden biridir” diyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Çiğdem Yavrucu bunun nedenini şöyle açıklıyor: “ Aşırı sıcak nedeniyle terleyen çocuklarda sıvı kaybı olunca yüksek ateş ve halsizlik sorunu başlıyor. Bu nedenle çocuğunuzun bol bol su içmesini sağlayın. Özellikle 1-3 yaş grubundaki çocuklar susadıklarının farkına varamazlar. Susamalarını beklemeden 1-1.5 litre suyu güne yayarak içirmeyi alışkanlık haline getirin”
En az 30 dakika önce sürün
Güneşten korunurken yapılan en büyük hatalardan biri, güneş koruyucu ürünü cilde geç yedirmek oluyor. Bu ürünler hemen etki etmedikleri için, dışarıya çıkmadan en az 30 dakika önce, 1 yaş altı ise +50, 1 yaş üstü ise +30 koruma faktörlü güneş koruyucu kremi cildine uygulayın.
Her 3-4 saatte bir tekrarlayın
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Çiğdem Yavrucu güneş koruyucuların etkilerinin yaklaşık 3-4 saat sürdüğünü belirterek, “Bu nedenle çocuğunuzun dışarda zaman geçirme süresi uzayacaksa güneş kremini mutlaka tekrarlayın. Güneş koruyucuyu ilk kez kullanacaksanız önce ayakta küçük bir bölgeye sürüp, test edin. Eğer alerjik bir etki göstermiyorsa tüm vücuduna uygulayın. Önceki yıla ait kullanılmış güneş koruyucu etkinliğini yitirmiş olabileceği için yenilemeyi unutmayın”
Vücudu hava alsın
Yüksek ısıyla daha fazla terleme ihtimali olduğu için vücudunun hava alabileceği bol, pamuklu, açık renkli kıyafetler giydirin ve bunları sık sık değiştirin. Geniş kenarlı, yüzü koruyan ve açık renkli şapka ile başının direkt güneş ışığıyla temasını önleyin. Çocuklar baş bölgesinden ve enseden daha fazla terleyebiliyorlar. Bu nedenle özellikle ince şapkaları tercih edin.
Bol bol duş aldırın
Ilık suyla bol bol duş yapmak vücut ısısını düşürüyor, terlemeyi azaltıyor ve tuz kaybını önlüyor.
Gölge dahi olsa kapalı ortamlarda kalmasın
Sıcak havada çocukların vücut ısıları hızla yükselebiliyor. Dolayısıyla gölge dahi olsa, araba gibi kapalı ortamlarda uzun süre kalmasın.
Bu gıdalardan uzak tutun
Yağlı, aşırı baharatlı ve fazla şekerli gıdalardan kaçının. Çünkü bu tarz gıdalar vücut ısısını düzenleyen sistemin çalışmasını olumsuz etkileyebiliyor.