Gülüş Tasarımı

Yüz güzelliği olarak bildiğimiz kavram, aslında yüz iskeleti, bu iskeleti örten yumuşak dokular (yüz kaslarımız, dudaklarımız, vb.) ve elbette ki dişlerimizin uyumuyla ortaya çıkan bazı geometrik oranlara dayanır. Ama toplum geneline bakıldığında, yüz iskeleti ve onu örten dokuları göze hoş gelen bir uyuma sahip olduğu halde, ne yazık ki diş yapıları, konumları, boyutları ve özellikle de renkleri ile ilgili birtakım sorunlar nedeniyle gülüşünden mutlu olmayan, hatırı sayılır bir kitle vardır. Hatta yüzünün alt bölümündeki (dudaklar ve çene ucu gibi) estetik sorunlardan yakınan ve çözümü ileri birtakım estetik uygulamada arayan kişiler de bulunmaktadır. Oysa sorun çoğunlukla dişlerin dudakları yeterince desteklememesinden kaynaklanan bir geometrik oran bozukluğudur. İşte gülüş tasarımı denen tedavi disiplini, söz ettiğim bu yaygın iki duruma çözüm olarak geliştirilmiş bir yöntemler bütünüdür.

Dr. Dt. Tolga Bıçakcı

Gülüş tasarımı, özellikle üst ön dişlerin konum ve dizilimlerini temel alan ve varsa bununla ilgili sorunları çözmeye çalışan bir girişimdir. Normalde gülümsediğimizde alt dudağımız hafif bir kavis yapar. İşte üst ön dişlerin kesici kenarları (yani alt kenarları) alt dudağın yaptığı bu kavse paralel dizilmiş olmalıdır. Eğer dişler farklı seviyelerde, ya da farklı açılardaysa, ne kadar güzel olursa olsunlar, güzel bir gülümseme oluşturamazlar. Bir diğer önemli sorun da, gülümseme sırasında üst dudağın gerilerek yukarı çekilmesi sırasında oluşabilir. Eğer üst ön dişlerin boyları olması gerekenden kısa ise, ya da üst dudak olması gerekenden ince ve gerginse, dişlerin etrafındaki dişetleri gereğinden fazla görünür ki, bu duruma dişeti gülümsemesi (gummy smile) de denir. Gülüş tasarımı yöntemleri, küçük ve orta çaplı dişeti operasyonlarından, günümüzün yıldızı lamina ve bonding restorasyonlara, diş konumlarını yeniden düzenleyen ortodontik tedaviden, dudak hareketlerini ve dokularını şekillendiren botoks uygulamalarına kadar pek çok girişimi bünyesinde barındırır. Çözümler bazen kolay olabildiği gibi, saydığım tedavilerin birkaçını ya da hepsini uygulamayı gerektirecek kadar kapsamlı da olabilir. “Gülümseme, iki insan arasındaki en kısa mesafedir..” felsefesinden hareketle, daha çok gülümsemek gerektiğini ve bunun da gülüşümüze güvenmekle mümkün olacağını hatırlatarak, sağlıklı ve bol gülücüklü günler diliyorum…

Exit mobile version