Gebelik ( Hamilelik ) Tüp Bebek

Şeker Hamile Kalmaya Engel midir?

Düzenli şeker tüketimi kısırlığa ya da üreme problemlerinin kötüleşmesine neden olabiliyor. Anadolu Sağlık Merkezi Tüp Bebek Merkezi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Ebru Öztürk Öksüz konuyla ilgili bilgi verdi.

Kısırlıkla ilgili problemi olan kişilerin şekerli yiyecek ve içeceklere alternatif bulmaları gerektiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Tüp Bebek Merkezi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Ebru Öztürk Öksüz “Kısırlık sorunu olanlar özellikle işlenmiş rafine şekerden uzak durmalı. Özellikle beyaz sofra şekeri, beyaz un, mısır şurubu ve beyaz pirinçten kaçınmak gerekiyor” diyor.

Şeker tüketimi üreme sorunlarına neden olabiliyor. Düzenli olarak şeker tüketmenin kısırlığa ya da üreme problemlerinin daha da kötüleşmesini neden olabileceğini anlatan Anadolu Sağlık Merkezi Tüp Bebek Merkezi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Ebru Öztürk Öksüz “Şekerin neden olduğu üreme problemlerinin ortadan kaldırılması için yapılabilecek en güzel şey kişinin hayatından şekeri tamamen çıkartması olur ancak birçok kişi şekerden uzak durma konusunda başarılı olamıyor” dedi. İşte diğer ayrıntılar…

Hem kadınları hem de erkekleri etkiliyor

Beyaz sofra şekeri, beyaz un, mısır şurubu ve beyaz pirinç vücut tarafından çok çabuk yıkılır, bu da insülin seviyemizin çok hızlı bir şekilde yükselmesine neden olur. Şeker seviyesindeki bu hızlı artış vücutta 15-30 dakika boyunca sürer. Bu süre sonunda şeker seviyesi düşer ve vücudu tükenmiş bir şekilde bırakır. Buna bağlı olarak vücutta böbrek üstü bezlerinin devamlı uyarılması sonucu “savaş ya da kaç” reaksiyonunun ortaya çıkmasına neden olur. Şeker seviyelerindeki hızlı düşüş böbrek üstü bezlerini uyararak, azalan şeker seviyelerini düzenlemek amacıyla kortizol ve adrenalin salgılanmasını tetikler. Böbrek üstü bezlerinin tekrarlayan şekilde uyarılması bezlerin zayıflamasına neden olur. Böylece salgılanan kortizol ve adrenalin çok miktarda üretilmez ve bezler tembelleşir. Yeterli hormon üretilip salgılanamaz ve bu da hormonal dengesizliğe neden olur. Tekrarlayan böbrek üstü bezi uyarılması östrojen, progesteron ve androjenlerin salınımını da etkilediğinden hem erkek hem de kadın için çok tehlikelidir.

İnsülin direnci yumurtlama ve olgunlaşma sürecini etkiliyor

Pankreas, kandaki şekeri hücrelerin enerji olarak kullanabilmesi için insülin salgılar. Şekerli yiyeceklerin yüksek miktarlarda tüketilmesi pankreastan daha fazla insülin salgılanmasına neden olur. Zaman içinde devamlı olarak insülinin yüksek miktarlarda salgılanması insülin direnci oluşması ile sonuçlanabilir. İnsülin direncinin normal yumurtlama (ovulasyon) sürecini ve yumurtanın (oosit) olgunlaşma sürecini bozduğu çok iyi biliniyor. Bunlara ek olarak embriyonun ana rahmine tutunmasının da insülin direnci tarafından etkilendiği biliniyor. İnsülin direnci olan kadınlarda düşük yapma olasılığı normal kadınlara göre yaklaşık 4-5 kat daha fazladır. Polikistik over sendromlu kadınlardaki insülin direnci ise infertiliteye neden olan ana faktör olarak göze çarpıyor.

Hipoglisemi adet öncesi gerginlik sendromunu etkiliyor

Çok miktarda şekerli gıda tüketmek hipoglisemiye neden olabilir. Hipogliseminin de adet öncesi gerginlik sendromu oluşmasına ya da şikayetlerin kötüleşmesine neden olduğu biliniyor.

Bir çorba kaşığı şeker bağışıklık yanıtını 4 saat düşürüyor

Yapılan çalışmalar çok net göstermiştir ki sadece bir çorba kaşığı şeker tüketmek her seferinde bağışıklık yanıtının 4 saat düşmesine neden oluyor. Azalmış bağışıklık yanıtı ise mantar enfeksiyonu, bakteriyel enfeksiyonlar ve cinsel yolla bulaşan hastalıklara davetiye çıkarabiliyor.

Paket olarak alınan ürünlerin içeriklerine mutlaka bakılmalı

Kahvenin yanında güzel bir kek, pasta ya da kurabiyeye kimse hayır diyemiyor. İşlenmiş basit şeker yerine kullanılacak tatlandırıcılarda da dikkat edilmesi gereken en önemli nokta Glisemik İndeksleridir. Glisemik İndeks (Gİ) karbonhidratların kanda şekere dönme hızları hakkında bize bilgi verir. Gİ ne kadar yüksek ise kanda glukoz seviyesi o derece hızlı pik yapar, bu da daha fazla insülin salınımı demektir. Bize referans noktası olması açısından bakarsak rafine beyaz sofra şekerinin glisemik indeksi 80’dir ve yüksek olarak değerlendirilir. Yüksek fruktozlu mısır şurubunun glisemik indeksi 87’dir. Alınan ürünlerin içerikleri muhakkak okunmalı ve yüksek fruktozlu mısır şurubu içeren yiyeceklerden uzak durulmalı.

Popüler ve sık kullanılan tatlandırıcılarda ise durum şöyle:

  • Bal ve Agave: İnsanlar bal ve agavenin şekere iyi bir alternatif olacağını düşünseler de yapılan çalışmalar hem balın hem de agavenin kan şekerini yükselttiğini göstermiştir. İnsülin direnci olan bir kadın için bal ve agaveyi çok az miktarlarda kullanmak akıllıca olacaktır. Balın Gİ 30, agaveninki de Gİ 15-30 arasındadır.
  • Stevia: Stevia çok tatlı bir bitkidir ve genellikle yaprakları kullanılmaktadır. Yiyecek ve içecekleri tatlandırmak için kullanılabilecek doğal bir tatlandırıcıdır. Kan şekerinin pik yapmasına neden olmaz. Yaklaşık 1500 senedir kullanılmaktadır. Şekerden 300 kat daha tatlıdır; bu yüzden çok kullanmanıza gerek kalmaz. Polikistik over sendromlu kadınlar ve diyabetliler için en iyi seçimlerden birisidir.
  • Ksilitol: Birçok bitkinin liflerinden elde edilen hidrojenize bir karbonhidrattır. Düşük kalorili doğal bir tatlandırıcıdır. Kanda şekerden çok daha yavaş bir şekilde yıkıldığından insülin direnci ya da diğer kan şekeri ilişkili hastalıklarda rol almaz. Yapılan bazı çalışmalar ksilitolün mantar enfeksiyonu kontrolüne yardımcı olduğunu göstermiştir. Ksilitol, şeker alkolü olduğundan vücut tarafından tam olarak emilmez ve GI 7’dir.

Sağlıklı Gebelik şansını düşüren başka etkenler de var

Mantar enfeksiyonu da kısırlığa neden olabiliyor

Mantar enfeksiyonu doğrudan kısırlığa neden olmasa da spermin yumurtaya ulaşmasını engelleyebileceğinden kısırlığa neden olan faktörler arasında sayılabilir.

E vitamini eksikliği düşük riskini arttırıyor

Basit şekerlerin tüketiminden dolayı devamlı bir şekilde insülin ve kortizol salgılayan vücut vitamin ve mineral depolarını kullanmak zorundadır. Genellikle ilk tükenen vitamin ve mineraller de B6 vitamini, E vitamini ve magnezyumdur. E vitamininin düşük seviyelerde olmasının düşük ile sonuçlanan gebeliklerle ilişkisi uzun zamandır biliniyor.

Sağlık haberlerine hızlıca ulaşabilmek hem de destek olmak için Google News'te Sağlık News'e abone olun. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir