İlerlediğinde kalıcı görme kaybına yol açan bir göz hastalığı olan glokom, dünyada körlük nedenleri arasında 2’nci sırada yer alıyor. Dünyada halen 78 milyon kadar glokom hastası bulunuyor. Türkiye’nin iyileştiren gücü Abdi İbrahim de 12 Mart Dünya Glokom Günü özelinde farkındalık yaratmak amacıyla, İstanbul’daki Genel Müdürlük binası Aİ Tower’ı yeşil renkle ışıklandıracak.
Geri dönüşsüz körlüğün başlıca nedenlerinden olan glokomun her geçen yıl artmasının önemli bir sağlık problemi olduğuna dikkat çeken Abdi İbrahim, 12 Mart Dünya Glokom Günü’nde bu hastalıkla ilgili farkındalık yaratabilmek amacıyla Genel Müdürlük binası Aİ Tower’ı yeşil renkte ışıklandıracak.
Halk arasında “göz tansiyonu” ya da “karasu hastalığı” olarak bilinen glokom hastalığı, göz içi basıncının yükselmesiyle optik sinirin (görme siniri) görsel bilgileri beyne taşımak için gözü terk ettiği noktada oluşan hasara bağlı ortaya çıkıyor. Erken tanı konulup tedavi edilmediği durumda kalıcı görme kaybına kadar varabilen sonuçları olan bir göz hastalığı olan glokom, körlüğün dünyada 2’nci, Avrupa ve Amerika’ da ise 3’üncü en sık görülen nedeni olarak sayılıyor.
78 milyon kişi glokomla mücadele ediyor
Dünyada tahmini olarak 78 milyon glokom hastasının mevcut olduğu, 2040 yılında ise bu rakamın 111.8 milyona çıkacağı öngörülüyor. Gelişmekte olan ülkelerde glokom vakalarının %90’ının tespit edilemediği belirlenirken, glokomun primer glokomlar (sebebi bilinmeyen) ve sekonder glokomlar (başka bir hastalığa bağlı gelişen) olmak üzere iki ayrı formu bulunuyor. İleri yaş, diyabet, ailede glokom hastalığı yani genetik yatkınlık, miyopi (uzağı net görememe) kırma kusuru, obstruktif uyku apnesi, kortikosteroid kullanımının glokom riskini artırabildiği ortaya çıkarılmıştır.
40 yaşından sonra glokoma dikkat!
Aile üyelerinde glokom olan kişilerde bu hastalığın riski 10 kat fazla olarak belirlenirken, dünya genelinde körlük vakalarının %90’ı gelişmekte olan ülkelerde görülmektedir. Bunların %75’i ne yazık ki önlenebilir ya da tedavi edilebilir vakalardır. Uzmanların verdikleri bilgilere göre körlüğün en büyük nedenlerinden biri olarak adlandırılan glokom ile ilgili en dikkat çekici özellikler ise şöyle sıralanmaktadır;
- Kadın /erkek arasındaki görülme sıklığı farkı çok net değildir.
- Bazı türleri doğuştan görülebilirken, bazıları ise çocukluk çağında ortaya çıkabilir.
- Glokom çoğunlukla, 40’lı yaşlarda görülmeye başlar ve ilerleyen yaşlarda sıklığı artar.
- Yetişkinlik döneminde başlar.
- Bazen akut başlangıçlı olabilir ki bu vakalarda gözde şiddetli ağrı ve hızlı ilerleyen görme kaybı gözlenir.
- Erken glokom safhasında spesifik olarak semptomların olmaması, toplumda tanı koyulmamış çok kişinin var olduğu anlamına gelir.
- Erken evredeki şikâyetlerin bazıları (yanma, batma, kaşıntı, yorgunluk vs.) birçok farklı göz hastalığında (kuru göz gibi) görülebilen şikâyetler ile karıştırılabilir.
- Glokomun erken tanı ve tedavisi, zamanında yapılan tarama testleri ile mümkün olabilir.
Önlem, tanı ve tedavi:
Günümüzde glokom için tam iyileşme (kür) söz konusu değildir. Bununla birlikte ilaç tedavisi ya da cerrahi yöntemler, görme kaybını yavaşlatır. Erken tanı görme kaybını sınırlayan en belirleyici faktörlerdendir. Glokomun başlangıcı tam olarak kontrol edilemese de riski en aza indirmek için yapılabilecekler şu şekilde sıralanabilir:
- Rutin göz muayenesi,
- Besleyici ve çok yönlü bir diyet,
- Kan akımını artırmak için düzenli egzersiz,
- Sigara kullanmamak,
- Kafein tüketimini azaltmak,
- Gözleri, yaralanma, travmaya karşı korumak, güneşten korunmak güneş gözlüğü kullanımı.