Gıda Güvenliği Konusunda Sıklıkla Yapılan Hatalar

Gıda güvenliği sadece bir ürünü tüketmeden önce son kullanma tarihini kontrol etmek anlamına gelmiyor. Mutfakta, gıda güvenliği konusunda bazı zamanlar önemli detaylar gözden kaçabiliyor. Bu konuya dikkat çeken Sabri Ülker Vakfı, gıda güvenliğine ilişkin değerli bilgiler paylaşıyor.

Kurulduğu 2009 yılından bugüne, gıda, beslenme ve sağlıklı yaşam bilincinin gelişmesine katkı sağlamak, topluma bu konulardaki en doğru, güncel ve bilimsel bilgiyi aktarmak hedefiyle çalışmalarını sürdüren Sabri Ülker Vakfı, gıda güvenliği konusunda sıkça yapılan hatalara dikkat çekiyor. Gıda güvenliği sanılanın aksine son kullanma tarihini kontrol etmek veya meyve ve sebzeleri yıkayarak tüketmekten daha fazlası anlamına geliyor. Öyle ki gıda güvenliği konusunda yapılan hatalar önemli sağlık sorunlarını da beraberinde getirebiliyor. Gelin, Sabri Ülker Vakfı’nın gıda güvenliği konusundaki uyarılarına birlikte göz atalım.

Elinizi yıkamadan besinlere dokunmayın: Hastalıklara yol açan bakteriler birçok ortamda hayatta kalabilir, eller ise bakterilerin hayatta kaldığı ortamlar listesinde ilk sıralarda yer alır. Bu nedenle besinlerle, mutfak araç ve gereçleriyle temas etmeden önce ellerinizi mutlaka sabunla en az 20 saniye süreyle yıkamalısınız. Aksi takdirde eldeki bakteriler besinlere geçerek vücudumuza ulaşır.
Besin zehirlenmesine davetiye çıkarmayın: Evde buzdolabında duran bir içecek ya da yiyeceğin bozulup bozulmadığını kontrol etmek için tadına bakmamalısınız. Çünkü besin zehirlenmesine neden olan tüm bakterileri tadamaz, göremez ve hatta koklayamazsınız. Bakteriler görünmezlerdir. Bu yüzden bozulmuş bir besini sadece tadına bakacak kadar tükettiğinizde bile besin zehirlenmesi yaşayabileceğinizi unutmamalısınız.

Çiğ etler ve sebzeler için farklı kesme tahtası kullanın: Çiğ kırmızı et, tavuk veya balık gibi protein içeriği yüksek besinler, bakterilerin çoğalması ve dolayısıyla gıda zehirlenmesine yol açabilme oranı en yüksek gıdalardandır. Bu nedenle bu besinler için kullandığınız bıçak, kesme tahtası, tabak gibi gereçleri iyice yıkayıp temizliğinden emin olmadan başka yiyecekler için kullanmamalısınız. Çiğ etlerde bulunabilen besin kaynaklı patojenler, diğer yiyeceklere kolayca bulaşarak besin zehirlenmesine neden olabilir.

Donmuş yiyecekleri oda sıcaklığında çözdürmeyin: Buzdolabının sıcaklığı 4 derecedir. 5 ila 60 derece arası ise mikrobiyolojik açıdan tehlikeli sıcaklık aralığı olarak kabul edilir. Besin kaynaklı zararlı mikroorganizmalar da bu tehlikeli sıcaklık aralığında hızla çoğalır. Donmuş yiyecekleri oda sıcaklığında çözdürmek de bu nedenle yiyeceklerin bozulmasına zemin hazırlar. Odada bekletmek yerine, yiyecekleri buzdolabında 4 derecede, soğuk-akan suyun altında veya mikrodalga fırında çözdürmelisiniz.
Et, tavuk veya balığı yıkamayın: Birçok kişi pişirmeden önce et, tavuk ya da balığı yıkar ama bu doğru bir davranış değildir. Çünkü su, sanılanın aksine patojen mikroorganizmaları uzaklaştırmaz. Aksine, bakterilerin lavaboya, tezgâhlara ve diğer mutfak yüzeylerine kolayca yayılmasına ve başka gıdalara bulaşmasına neden olabilir.
Yemekleri hızlıca soğutup buzdolabına kaldırın: Pişirdiğiniz yemekleri hemen tüketmeyecekseniz, oda sıcaklığında soğuması için bekletmeyin. Bunun yerine soğuk/buzlu su ile doldurduğunuz kaplarda hızlıca soğutup ardından buzdolabında muhafaza etmelisiniz.
Yumurtayı kullanmadan hemen önce yıkayın: Yumurtaları yıkayarak buzdolabında saklamak salmonella riski nedeniyle yanlıştır. Yumurtaları doğrudan buzdolabında saklamalı ve kullanmadan hemen önce yıkamalısınız. Yumurta kullanarak hazırladığınız hamurları ve sosları çiğ olarak tüketmenin de salmonella riskine yol açabileceğini unutmayın.

Bulaşık süngerini ve bezlerinizi sık sık yenileyin: Mutfağınızda kullandığınız süngerler ve bezler besin kaynaklı zararlı mikroorganizmaları barındırabilir ve diğer araç gereçlere bulaşmasına yol açabilir. Bulaşık sünger ve bezlerini nemli bırakmamak, kullanıma göre uygun aralıklarla değiştirmek bu riski azaltmaya yardımcı olur.

Sabri Ülker Vakfı hakkında:
Türk gıda sektörünün duayeni Sabri Ülker anısına kurulmuş olan ve misyonunu Sabri Ülker’in hayat felsefesinden derleyen Vakıf, toplumu beslenme ve sağlık alanlarında bilimsel ve güvenilir bilgi ile aydınlatmak üzere faaliyetlerini sürdürüyor. Avrupa Beslenme Vakıfları İletişim Platformu’nun Türkiye’den tek üyesi olan Vakıf, 2009 yılından bu yana topluma sağlıklı yaşam ve beslenme konularında güvenilir bilimsel bilgiyi ulaştırmakta ve dünya genelinde referans kabul edilen kurumlar ile iş birliği içinde Türkiye’nin referans kurumu olma hedefiyle yoluna devam etmektedir.

Exit mobile version