Genlerimiz kaderimiz değildir!!

İnsan vücudunda yaklaşık 100 trilyon hücre bulunuyor. Bu hücrelerin her birinde, DNA adı verilen ve içerisinde insan vücudunun ihtiyacı olan proteinleri şifreleyen gen bölgeleri bulunuyor. İnsan genom projesinden elde edilen bulgulara göre insan türünde yaklaşık 20,500 protein kodlayan gen saptanmıştır. İnsanda bulunan bu genler doğuştan gelen ve sonradan olan etkiler nedeniyle farklılıklar göstermektedir. Tek gen polimorfizmi (SNP) olarak adlandırılan bu durumla ilgili olarak şimdiye kadar yaklaşık 10 milyon farklı gen dizilimi saptanmıştır. Her birimizde ise yaklaşık 1 milyondan fazla SNP bulunuyor. Bu SNP lerin büyük kısmı vücutta önemli bir etkiye neden olmazken, bazı SNP ler vücudumuzda çok belirgin değişikliklere yol açabilmektedir. Örneğin MTHFR genindeki bir SNP sizde gerginlikten takıntılara, anomalili çocuk doğurmaktan kansere kadar pekçok soruna yol açabilir. COMT genindeki bir SNP ise işkoliklik, uyku sorunları, adet öncesi sıkıntıları, kanser, sınırsız enerji, heyecan ve iyi bir ruh hali durumuna yol açabilir. Yani bazı SNP ler sizi yükseltirken diğerleri çökmenize neden olabilir.

Uzm. Dr. Melih VURAL

Anne ve babamızdan bize miras kalan ve çeşitli etkenler nedeniyle sonradan ortaya çıkan bu SNP’ler bizim ömrümüzü nasıl geçireceğimizin kesin sonucumudur? Kaderimiz DNA mızdaki SNP lere mi bağlıdır? Çok şükür ki hayır.

Epigenetik bilimi DNA mızdaki genlerin diziliminde değişiklik yapmadan, beslenme biçimi, yaşam tarzı, uyku, çevresel zehirler… gibi çevresel faktörleri düzenleyerek genlerin çalışmasını kontrol altına almaya çalışan bir bilim dalıdır. Bu sayede kalıtsal olarak bozuk olan bir genin vücuda vereceği zarar azaltılabilir.

Genellikle yukarıdaki sorunlardan birkaç tanesini şikayet eden hastaya bugünkü tıbbi yaklaşımlarla antibiyotik, ağrı kesici, mide ilaçları, antidepresanlar gibi bazı ilaçlar verilerek tedavi edilmeye çalışılmaktadır. Çoğunlukla geçici yararlar elde edilebilse de rahatsızlıklar tam olarak ortadan kaldırılamamaktadır. Çünki yapılan tedaviler nedene değil sonuca yöneliktir. Beslenme, yaşam tarzı değişiklikleri, uyku sorunlarının düzeltilmesi, ruhsal sorunların kontrol altına alınması ile pekçok rahatsızlıktan korunmak ya da kurtulmak mümkündür. Hepinize sağlıklı bir yaşam dilerim..

Exit mobile version