Genetik taşıdığımız hastalıklar kaderimiz değildir.

Genetik olarak taşıdığımız olumsuz özellikleri kaderimiz olmaktan çıkarmak kendi elimizde olabilir. Nutrigenetik (beslenme genetiği) beslenme ile kişinin genetik yapısı arasındaki ilişkiyi moleküler seviyede araştıran ve ortaya koyan bir bilim dalıdır.

Dyt.Serpil Tarman

Genetik ve Çevresel Etmenler Etkileşimi ile Ortaya Çıkan Kompleks Hastalıklar

Kardiyoasküler hastalıklar

Genlerimizde görülen değişiklikler farklı hastalıklara neden oluyor. Örneğin; İnflamasyonla ilgili IL-6 ve TNFalfa genlerinde bir değişiklik varsa kalp hastalıkları ve immün sistem hastalıkları riski artıyor. Bu durumda Omega 3 tüketilmesi gerekiyor. Örneğin; MTHFR geninde bir ‘polimorfizm’ olan kişi, folik asitten yeterince yararlanamaz ve kanında homosistein maddesi yükselir. Homosistein yüksekliği kap sağlığı açısından bir risk faktörü oluşturmaktadır. Beslenmemize dikkat eder aldığımız folik asit miktarını arttırırsak, kanımızda homosistein yükselmeyecek ve homosistein açısından taşıdığımız kap krizi riski azalmış olacaktır. Genetik yapımız bizde kalp hastalıkları açısından riske yol açmaktadır. Bu riskin bir hastalık nedeni olarak ortaya çıkması için diyetimizde yeterince folikasit almamış olmalıyız. Böylece, bir genetik özellik yanlış bir yaşam tarzıyla bir araya gelince, hastalık riskini ortaya çıkarır.

Genler Korunma

GSTM1, GSST1, GSTP1 genlerinde değişiklik varsa vücut toksik maddeleri ve tehlikeli serbest radikalleri uzaklaştırmakta zorlanıyor. Bu durumda erken yaşlanma, kanser ve kalp hastalıklarına yol açıyor. Bu kişilerin meyve ve sebzeleri sık aralıklarla tüketmesi gerekiyor. Özellikle lahana, karnabahar, brokoli gibi Brasika sebzeleriyle sarımsak ve soğan diyetinde bulunmalıdır.

İNFLAMASYON GENLER

KORUNMA

KEMİK SAĞLIĞI GENLER

KORUNMA

İNSÜLİN DİRENCİ GENLER

KORUNMA

Exit mobile version