Halk arasında köpek memesi adıyla bilinen hidradenitis suppurativa (HS) hastalığına tanı konulması, doğru uzmana başvurulmaması durumunda ortalama 7 yılı buluyor.1
Halk arasında “köpek memesi” hastalığı olarak bilinen hidradenitis suppurativa (HS), kıl ve ter bezlerinin bulunduğu yerlerde ortaya çıkan kronik bir deri hastalığıdır.2 Doğru uzmana başvurulmadığı taktirde tanı konması ortalama 7 yılı bulabilen HS hastalığı; koltuk altı, kasık, kalça ve meme altlarında oluşan ağrılı, hassas şişlikler ve akıntılı apseler, iltihaplı sivilce ve çıban benzeri nodüller nedeniyle kişilerin yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürüyor.1,3
“Basit bir sivilce sandığınız, HS hastalığının işareti olabilir”
Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fatma Arzu Kılıç, az bilinen bir hastalık olan hidradenitis suppurativa (HS)’nın çoğu zaman ergenlik döneminden sonra ortaya çıktığına dikkat çekti. Kılıç, “Hastalar koltuk altı ve kasık bölgelerinde ilk başta kızarıklık ve şişlikle başlayan HS’yi ilk fark ettiklerinde, sivilce sandıkları için önemsemiyorlar. Oysa basit bir sivilce olarak düşündüğümüz şişlikler, aslında HS hastalığı olabiliyor. Kişilerin şişliklerin oluştuğu bölgeleri çok iyi gözlemlemeleri; 6 ay içinde koltuk altı, kasık, kalça ve meme altlarında iki veya daha fazla kez şişlik oluşuyorsa mutlaka bir dermatoloğa başvurmaları gerekiyor. Farklı branşlara başvurulması HS tanısını ortalama 7 yıl geciktirebiliyor” diye konuştu.
HS’nin oluşturduğu lezyonların hastaların yaşamını ve psikolojilerini olumsuz yönde etkilediğini kaydeden Prof. Dr. Fatma Arzu Kılıç, deri altındaki iltihaplı şişlikler yaraya dönüşüp kokulu akıntıya sebep olabildiğinden hastaların kendilerini toplum içinde rahat hissedemediklerini, HS’li her 4 hastadan 1’inde depresyon görüldüğünü söyledi. Kılıç, belirtisi olan kişilerin geç olmadan bir dermatoloğa başvurarak yaşam kalitelerini artırabileceklerine dikkat çekti.
“HS, kadınlarda daha sık görülüyor” HS’nin kadınlarda erkeklere göre 2 ile 5 kat daha fazla görüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Fatma Arzu Kılıç, “20’li-30’lu yaşlarda ve kilolu kadınlarda risk daha fazla” dedi. Kılıç, yaşam kalitelerini artırmak için hastalara aşırı kilo, sigara ve stresten kaçınmaları, lezyonların görüldüğü bölgelerin hijyenine dikkat etmeleri, rahat ve çok sıkmayan giysiler tercih etmeleri önerilerinde bulundu.