Geçici iskemik atak
Geçici iskemik atak, ihmal edilebilecek basit ve zararsız bir olay değildir. Yaklaşmakta olan inmenin habercisi olabilir. Bu önemli uyarıcı bulgunun gözden kaçması veya önem verilmemesi halinde, izleyen günlerde ortaya çıkabilecek kalıcı sakatlık veya ölümden kurtulma şansı yitirilmiş olabilir. Geçici iskemik atağı izleyen 90 gün içinde inme geçirme riski yaklaşık % 10’ dur. Bu olguların yaklaşım yarısı ilk 1-2 gün içinde gerçekleşir.
Geçici iskemik atak geçiren hastalar acil yoğun bakım koşullarında izlenmelidir. İlk saatlerde acile başvurulması halinde, detaylı klinik ve laboratuar inceleme ve değerlendirmelerden sonra uygun hastalara trombolitik tedavi uygulanmalıdır. “ Tromboembolik tedavi “, toplardamar yoluyla veya anjiografi yöntemi kullanılarak tıkanmanın oluştuğu damar bölgesine pıhtı eritici ilaç verilmesidir. Bu tedavi uygulanmadan once beynin bilgisayarlı tomografi ile incelenmesi gerekir. Bu incelemenin amacı, klinik ve muayene bulguları birbirine çok benzeyen tıkayıcı damar hastalığına bağlı inme ile beyin kanamasına bağlı inme arasında ayıcı tanı yapılmasıdır. Tedavisi tamamen zıt olan bu hastalıklardan hangisinin etken olduğu mutlaka belirlenmelidir. Geçici iskemi ataklar yanlışlıkla migren, nöbet, periferik nöropati veya anksiyete olarak yorumlanabilir.
Geçici iskemik atak bulguları şunlardır:
- Görme kaybı: tek taraflı veya çift taraflı olabilir.
- Çift görme: çift görme veya bulanık görmeşeklinde tanımlanır.
- Baş dönmesi: başta bir tuhaflık hissetmekten ziyade hasta döndüğünü hisseder.
- Yutma güçlüğü: yutma güçlüğünün çok belirgin olamsı halinde, sıvı veya gıdaların solunum yoluna kaçma ( aspirasyon ) riski vardır.
- Kuvvetsizlik: tek veya çift taraflı kol ve / veya bacaklarda kuvvetsizlik olmasıdır. Yüz felci de görülebilir.
- Duyu bozukluğu: tek veya çift taraflı olarak görülür. Yüz, kol, bacak veya gövdede hissizlik veya yanma tarzında bir his duyulur.
- Konuşma bozukluğu: kelime hatırlamakta, telaffuzda veya söylenenleri anlamakta güçlük görülebilir.
- Koordinasyon bozukluğu: kol, bacak veya gövde hareketlerini dengesi bozuktur. Yürürken veya ayakta dururken hasta yalpalayabilir veya düşebilir.
- Davranış bozukluğu: hastanın söylenenlere duyarsız kalması veya uyumsuz hareketler yapması şeklinde görülür.
- Aşırı uyku hali görülebilir.
- Ajitasyon veya psikoz görülebilir.
Damar tıkanmasına bağlı olarak gelişen inmenin başlıca iki nedeni vardır:
– Kardioembolik inme: kalp kaslarının düzensiz çalışması, kalp ritminin bozuk olması ( aritmi, atrial fibrillasyon ) durumunda kalp odacıkları içinde oluşan pıhtı beyin damarlarına giderek tıkanmaya yol açabilir.
– Boyun veya damarlarındaki daralma veya tıkanıklığa bağlı olarak gelişen tıkanma.
Her iki durumda da, beyin damarında tıkanıklık oluşması nedeniyle primer tedavileri benzerdir. Ancak, daha sonraki ataklardan koruyucu tedavi farklılık gösterir.
Tıkayıcı damar hastalığına bağlı olarak gelişen inmenin nedenini araştırmak amacıyla hem kalp yönünden inceleme yapılması hem de boyun ve beyin damarlarının incelenmesi gereklidir.
Prof. Dr. Özenç MİNARECİ