Gebelikte Kaşıntıya Neden Olan Durumlar

Hamilelikte kaşıntıoluşması çoğu zaman doğal bir durumdur. Neredeyse her dört kadından birinde görülen bir durumdur.Kaşıntıciltteki gerilme ve hormonal değişimler nedeniyle ortaya çıkabilir. En çok memeler ve karın bölgesinde kaşıntı olur. Gebeliğin kendisi kaşıntı yapabildiği gibi; Egzema, Ürtiker, Uyuz, PUPPP, Gebelik Kolestazı gibi nedenlerle de kaşıntı olabilir.

Op. Dr. D. Yelda Doğan

Güçlü deterjan, parfüm, duş jelleri ve sıcak banyoyu kesmek gerekir. Sıcaktan kaçınmak, pamuklu giysiler giymek, parfümsüz ve katkısız hipoallerjenik nemlendiriciler kullanmak, antihistaminikli losyonlar kullanmak gerekebilir. Kaşıntı mantar, uyuz ya da belli bir etkenden kaynaklanıyorsa etkene yönelik topikal tedavi uygulanır.

Ben sizlere gebelikte karşılaştığımız iki önemli kaşıntılı durumla ilgili bilgi vermek istedim; bunlardan biri PUPPP, bir diğeri de Gebelik Kolestazıdır.

Gebelik Kolestazı

Gebeliğin geç dönemlerinde ortaya çıkan ellerde ayaklarda başlayarak tüm vücuda yayılan kaşıntılarla karakterize gebenin karaciğerinde safra akışının durduğu ciddi bir hastalıktır. Anne için uzun vadede bebek için kısa vadede problem oluşturabilen bir durumdur.Obstetrik Kolestazveya Gebeninİntrahepatik Kolestazıda denilir.

Yoğun kaşıntı, koyu renkli idrar, açık renkli gaita, sarıya boyanmış cilt ve sklera (gözümüzün beyaz kısmı) olmak üzere tipik tıkanma sarılığı belirtileri mevcuttur. Çoğu zaman el ve ayak tabanlarındaki kaşıntılar Gebelik Kolestazının tek belirtisi olabilir. Dayanılmaz kaşıntılarla giden bu durum bazen erken dönemde başlamakla birlikte çoğunlukla son üç ayda ortaya çıkar.

Nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte hamilelikteki hormonal değişimin safra kanallarının fonksiyonunu ve işleyişini yavaşlatarak tıkanmaya neden olduğu sanılmaktadır. Karaciğerde aşırı şekilde biriken safra kana karışmaya başlayınca Gebelik Kolestazından bahsedilmeye başlanır ve belirtiler ortaya çıkar.

Önceki gebeliğindeGebelik Kolestazıgeçirmiş olmak, gebenin ailesinde Gebelik Kolestazı geçirmiş kişilerin olması, karaciğer hasarı öyküsünün olması, çoğul gebelik ve tüp bebek yöntemiyle hamile kalmış olmak Gebelik Kolestazı geçirme riskini arttıran faktörlerdendir. Bir kez Gebelik Kolestazı geçirmiş kişinin diğer gebeliğinde de Gebelik Kolestazı ortaya çıkma riski % 70 artmıştır.

Anne için çok büyük bir problem çıkarmamakla birlikte bebek için önemli komplikasyonlara sebep olabilir. Bunlar; erken doğum, mekonyum aspirasyon sendromu,anne karnında bebek ölümü gibi komplikasyonlar görülebilir. Annede yağda eriyen vitaminlerin eksikliği görülebilir. Kaşıntı genellikle doğumdan birkaç gün sonra geçer. Uzun vadede genellikle kolestazla ilgili bir problem görülmez.

Tanısı için kanda safra tuzları oranlarına bakmak gereklidir.

Tedavide Kolestiramin safranın emilimini azaltmak içinverilir. Kaşıntıları azaltmak için antihistaminikli ve kortikosteroidli kremler uygulanır. Ilık su uygulamaları yapılabilir. Doğumu gerçekleştirmek bu durumun tek tedavisi olduğu için durumun şiddetine göre, bebeğin akciğer gelişimi sağlandıktan sonra Doğum indüksiyonu veya Sezaryen ile doğum gerçekleştirilir.

Puppp(Gebeliğin Kaşıntılı Ürtiker Papül Ve Plakları)

Genellikle ilk gebelikte görülen ve özellikle 35. gebelik haftasında ortaya çıkan , en sık görülengebelikte kaşıntınedeni olan durumdur. Sıklıkla ilkgebelikteortaya çıkar ve sonraki gebeliklerde pek görülmez. PUPPP’un döküntüleri hemen her zaman karındaki stria yani çatlakların etrafında oluşur. Papül, vezikül ve plak şeklinde döküntüler göbekte başlayıp, birkaç gün içinde uyluk, kalça, göğüsler ve kollar üzerinde yayılabilir.

Döküntünün ardından başlayankaşıntıbebek için zararsız ama anne için çok can sıkıcı bir durumdur. 5-6 hafta devam eden şiddetli kaşıntılarla giden bir tablodur. Doğumdan bir iki hafta sonra kendiliğinden iyileşir.

PUPPP nedenibilinmemektedir. Preeklampsi, hormonal bozukluk, bir otoimmun hastalık veya bebekteki bir konjenital anomali ile ilişkili değildir. Çeşitli teoriler olmasına rağmen henüz kesin tespit edilebilmiş bir nedeni yoktur.

PUPPP‘un tanısı için spesifik bir test de yoktur. Tanı klinik görüntü ile konur. Tanı koymak zor olmadığı için genellikle biopsi alınmaz.

Tedavide genellikle steroidli kremler, antihistaminikli kremler, eğer kaşıntı çok şiddetliyse oral kortikosteroidler ve antihistaminikler verilir. Oral antihistaminikler kaşıntıda kortikosteroidler kadar etkili değildirler. Fakat hastanın gece uyuyabilmesinde faydaları vardır.

Exit mobile version