Plastik ve Estetik Cerrahi

FUE işlemi, saç ekim operasyonlarında altın standarttır

Son dönemde saç ekimi, kullanılan yeni teknolojiler sayesinde kalıcı olabilen saç kökü sayısında önemli miktarda artış elde edildiğini ifade eden Dr. Emrah Çinik, saç ekimi tarihi ve teknikleri hakkında da bilgi verdi.

1822 yılından beri uygulanan saç ekimi, saç köklerinin kalıcı saçların bulunduğu ense gibi bölgelerden alınan saç köklerinin istenilen bölgelere ekilmesi işlemidir. Yıllardır yapılmakta olan bu işlem için sadece yöntemler değişiklik göstermiştir. Ancak en son saç ekim yöntemi ve teknolojisi olan Folliculer Unit Extraction (FUE) ile yerleştirilen saç kökü sayısı çok daha fazla olmaktadır. Bu bakımdan kısa adı FUE işlemi, saç ekim operasyonlarında altın standarttır.” diyerek konu ile ilgili sözlerine başlayan Dr. Murat Çinik, “ Son dönemde geliştirilen bu teknik sayesinde gerçekleştirilen saç ekimi ile görünüm çok daha doğal olmaktadır. Foliküler Unit Extraction (FUE) tekniğinde special uçlara sahip olan mikro motorlar aracılığı ile donör bölgeden saç kökleri tek tek alınır. Sonrasında alınan bu kökler, planlanan bölgelere de tek tek ekilir. Dikiş yapılmasına gerek olmayan bu tekniğin uygulanması esnasında hem saç alınan bölge hem de ekilecek alan, lokal anestezi ile uyuşturmaktadır. Yara izi kalmadan doğal görünüm elde edebildiğimiz bu teknik 2000’li yılların başlarından beri en çok uygulanan tekniktir.” şeklindeki açıklamalarıyla sözlerini sürdürdü.

Saç ekim teknikleri hakkındaki tarih kronolojisine “Bundan önce kullanılan saç ekimi işlemini greft tekniği ile gerçekleştirmekteydik. Bu teknik uygulanırken ön saç çizgisinin yumuşatılması için microgreft, diğer alanlar için minigreft tekniği ile çalışıyorduk. Bu teknik Doktor Norman Orentreich tarafından uygulanmaya 1952 yılında ABD’de başlandı.  “donor ve dominant” terimi için başın arka kısmında dökülmeye direnci olan kıl köklerinin olduğu bölge şeklinde açıklamalarda bulunan bilim insanı bu köklerin saçsız bölgeye ekilmesindeki amacın genetik yapılarından yararlanmak olduğunu ifade etmiştir. Bu genetik yapı sayesinde güçlü ve dökülmeye direnç geliştiren saçlarla daha doğal ve kalıcı bir saç yapısı görünümü elde edilmiş adeta bir çağ kapanmış yeni bir çağ açılmıştır. Ancak ekilmek üzere alınan saç kökleri 4 mm uzunluğunda olduğu için meşhur “çim adam” benzetmesi literatüre girmiştir. Sonrasında kısaltılan greftler ile görüntü daha da normal bir hale gelmiştir.

“Bu teknik ilk olarak japon bilim insanı Doktor Okuda tarafından 1939 yılında gerçekleştirilen Punch Tekniği olarak da bilinmekte ve bu teknikle saç kökleri içeren saçlı deri parçaları alınıp yara ya da yanık izi olan bölgelere açılan minik deliklere saç kökleri yerleştirilmekteydi. Bu tekniği Japon dermatologların çalışmaları geliştirerek dünyaya yayılmasını sağladılar.” Diyerek devam etti.

Sahibi olduğu saç ekim merkezinde Saç ekim tarihinin ne kadar eski olduğu konusunda literatüre geçen bilgilere göre sözlerine yön veren Dr. Emrah Çinik, “ Literartüre geçen ilk saç ekiminin gerçekleştirildiği 1822 yılından beri bu işlem için kullanılan teknolojiler ve teknikler çok fazla ilerleme kaydetti. Artık yaptığımız saç ekim işlemlerinden sonra hem daha doğal bir görünüm hem de daha kalıcı saç kökleri elde etmekteyiz. Bu safhadan sonra gelecek her teknolojiyi yenilikçi vizyonumuzun da etkisiyle Türkiye’de ilk olarak bir uygularız“ ifadeleriyle de sözlerini noktaladı.

Sağlık haberlerine hızlıca ulaşabilmek hem de destek olmak için Google News'te Sağlık News'e abone olun. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir