Fibromiyalji Yatak odalarını vuruyor
Ağrı ve sızılarla boğuşan, uykusunu alamayan, en ufak bir dokunmada ağrı hisseden, sürekli yorgun ve depresif fibromiyaljili kadın hastaların kocaları da mutsuz.
Fizik Tedavi Uzmanı Doktor Mehmet Portakal bu tip hastalar, kocaları ile bize geldiklerinde eşlerinden en çok duyduğumuz şikayetler, “Hocam bir insanın her gün mü başı ağrır? Hep mi yorgun hisseder? Karım beni uzun zamandır yanına yaklaştırmıyor. Cinsel hayatımız sona erdi.” Oluyor diyor. Eşlerindeki bu isteksizliği yanlış yorumlayıp, sevilmediklerini veya arzulanmadıklarını düşünenler evliliklerini bitirme noktasına dahi gelebiliyorlar.
Doktor Portakal, “Bu durumda biz eşlere sabırlı olmalarını telkin ediyoruz. Zira fibromiyalji nedeniyle hastanın birçok şikayetinin yanısıra cildi de çok hassas olabiliyor. Bırakın birinin dokunmasını bazen giysisinin kumaşı hatta güneşin cildine teması bile canını çok fazla yakabilir.” Dedi. Fibromiyaljide tedavi ilerledikçe ve dokulardaki oksijenlenme arttıkça bu şikayetlerin de azalacağını belirten Doktor Mehmet Portakal, “Eşler bu zor hastalığın alevli dönemlerinde daha anlayışlı olmalıdır. Karşısındakini zorlamak yerine tedavisine destek olmalı ve evliliklerindeki bu durumun geçici olduğunu bilerek endişeli olmak yerine iş birliği içinde olmalıdırlar” dedi.
Dr. Portakal sözlerini şöyle sürdürüyor, “Fiziksel, zihinsel ve ruhsal iyilik hali için Fibromiyalji tedavisinde kökten ve kalıcı sağlık için ilk yapılması gereken hücrelerin oksijenlenmesini artırmaktır. Bununla ilgili hem fizik tedavi yöntemleri var hem de geleneksel tamamlayıcı tıp uygulamaları var. Örnek olarak osteopati, lazer, TMS, Biorezonans gibi modern fizik tedavi yöntemlerinin yanında bölgesel ozon oksijen tedavisi, PRP, hacamat, sülük tedavileri, bilimin ışığında etkileri kanıtlanan bitkilerle tedaviler, egzersizler, damardan yapılan romatizma kokteylleri, vitamin/mineral element destekleri ve beslenme programının düzenlenmesi çok önemlidir
Fibromiyaljide, gluten -lektin- laktoz intoleransı gibi durumları sık yaşadığımız için belli bir beslenme programı uygulanmalıdır ki bu saydıklarımızla birlikte günlük yaşama uygun bir yaşam tarzı planlamak mümkün olabilsin.”