FİBROMİYALJİ, hiç bir laboratuvar ve görüntüleme yöntemi ile kanıtlanamayan bir romatizma türüdür. Kaslarda ağrı, gerginlik, yorgunluk ile karakterizedir. Tek bulgusu omurga ve eklemler civarında çoklukla simetrik belli noktaların basmakla ağrılı olarak saptanmasıdır. Temelde hastanın ifadesi ve muayenede bu ‘tetik noktası’ adını verdiğimiz noktaların belli bir sayıyı bulması ile bu tanı konur. Bir taraftan da laboratuar tetkiki ile iltihaplı kas romatizması ayırd edilmeye çalışılır.
Bu hastaların sorunları genelde Psikiatrik açıdan depresyon ya da anksiyete olarak adlandırılırlar. Yani FİBROMİYALJİ aslında psikosomatik bir hastalık olarak adlandırılabilir. Tedavi de dolayısı ile bu yönde olmalıdır.
Benim de katıldığım bakış açısı, burada bir kas gerginliği sorunu olduğunu vurgular. Bir türlü gevşeyemeyen kasların oksijen alımı zayıflar, buna bağlı olarak da ağrı ve uzun vadede kas ve kirişlerde gerginlik oluşur. Bu da tekrar bir kısır döngü olarak ağrıya yol açar.
Kasların en iyi ve yoğun gevşediği durum uykudur. Fibromiyaljinin nedeni çoğu zaman uykunun yeterince derin olmadığı durumlardır. Bu nedenle de bir uyku bozukluğu hastalığı ile paralel seyreder. Diş gıcırdatma (bruksizm) ve huzursuz bacak hastalıkları da Fibromiyalji ile ilişkilendirilebilecek hastalıklardır.
FİBROMİYALJİ tedavisi, hastalığın tanımladığımız özelliklerinden dolayı hareket sisteminden çok sinir sistemine yöneliktir. Bunu kabaca şöyle ifade edelim: Ruh gevşeyince beden de gevşer…
Bu amaçla kullanılabilen bir dizi ilaç vardır. Bunlar kasların gevşemesini, uyku derinliğinin artmasını sağlarlar. Çok klasik bazı ilaçlar yanı sıra psikiyatri ve nöroloji alanına yeni giren hemen her ilaç da bu alanda etkinlik açısından araştırılır, denenir. Zira, olay kroniktir ,uzun sürelidir. Bu nedenle de uzun süreli bir tedavi gerektirir. İlk başta etkili olan ilaç bir süre sonra etkisini yitirir.