Etkili Dinleme

Değerli okurumuzun yönlendirmesi doğrultusunda diğer yazılarda daha da anlaşılır olmasına özen göstereceğim. İster negatif ister pozitif yazılarım hakkında geri dönüşlerinizi bekliyorum.

Eminim sizlerde yaşamınızın büyük bir bölümünde geribildirimler almaktasınız. Peki karşımızdaki kişinin tutumu ne olursa olsun etkili birer dinleyici olabilir miyiz? Kısa bir süreliğine düşünmenizi rica etsem… Tahminimce gördüğümüz tutumlar kişiliğimizi doğrudan hedef alan saldırı, yargılama, suçlayıcılık ve yıkıcı manada eleştiri içeriyorsa etkili dinlemek çok mümkün olmayacaktır. Çoğunlukla bu durumlarda kişi kendini savunmaya geçme eğilimi gösterecektir.

Ancak kimi zaman geribildirimler veya karşımızdaki kişinin tutumları oldukça olumlu olsa da kişiler arası ilişkide etkili dinlemenin gerçekleşmediğini gözlemliyorum. Bu anlamda belki “etkili dinleme”den ne kastettiğimi de belirtmem gerekmektedir. Etkili dinleme, karşımızdaki kişi ya da kişilerin bahsettikleri olay, durum ve düşünceleri karşısında kendimizi olabildiğince dahil etmeden, yaşananların kişiye hissettirdiklerini anlama çabası olarak tanımlayabilirim. 

Uzm. Psk. Kaan Yavuz

    Yani aslında bir kişiyi dinlerken eğer aklımızdan ona ne cevap vereceğimiz düşüncesi, karşı tarafın ne hissettiğini ve düşünce yapısını anlamaktan daha baskınsa etkin dinlemediğimizi düşünüyorum. Bahsettiğim etkin olmayan tip dinlemede karşı tarafla çatışma çoğunlukla gözlemlenmektedir. Keza yine bu tipte akıl verme, yol gösterme, umursamama ve empatiden çok yoksun bir ilişki oluşmaktadır. Tam bu noktada 3. sayıda belirttiğim bir konuya da atıf yapmak isterim. Hiçbirimizin deneyimleri aynı olmuyor. Benzerlikler olsa bile yaşananlar her birimiz üzerinde farklı etkiler,hisler uyandırıyor. Dolayısıyla etkin dinlemediğimiz durumlarda KARŞIMIZDAKİ DE BENİM GİBİDİR varsanısına kapıldığımızı sıklıkla gözlemliyorum.

    Ya durum, olay ya da kişinin hissettiği sizden farklıysa? Aslında size anlattıklarını sadece siz dinleyin ve neler hissettiklerini anlayın diye anlatıyorsa? Mesleki deneyimlerimden elde ettiğim sonuçlar ışığında özellikle çiftler arasında ve ebeveyn-çocuk ilişkisinde tarafların birbirini etkin dinlemediğine tanıklık ediyorum. Birbirimizi anlamak ve destek olmak istiyorsak, sadece meraklı ve ilgili bir biçimde dinlersek, aklımızdan geçen “ne söylemem gerek” düşüncesini ekarte edersek ve son olarak karşımızdakinin duygularını (Ne hissettin? sorusunun cevaplarını) anlamaya çalışırsak, taraflar birbirini anladığını hissedecektir. Bu da kendilerini değerli hissetmelerini sağlayacaktır. Tabii ki gündelik yaşamda karşı taraftan “bir şey söylesene,sen ne düşünüyorsun, senin fikrini merak ediyorum” v.b. tepkiler aldığımızda düşüncelerimizi söylemekten çekinmemeliyiz. Bazen karşımızdaki kişiye “benim ne düşündüğümü merak ediyor musun?” gibi bir soru sorarsak ve cevabı evet olursa, söyleyeceklerimizin etkisi daha da artacaktır.

Exit mobile version