Uzmanlar, estetik tedavi hizmetlerinin kalp ve damar cerrahisi dünyasında vücut bulmuş halinin “Estetik Varis Tedavisi” olduğunu belirtiyor.
Estetik varis tedavisi; günümüzde, toplardamarlarda hastalığı olsun veya olmasın, bacağında görünüm bozukluğuna sebep olan varisleri veya kılcal damar belirginleşmeleri olan hastalarda uygulanmakta olan bir tedavi yöntemi.
Kanı dokulardan kalbe taşıyan toplardamarların hastalığı olan varis, genel olarak bacaklarda büyük, ciltten kabarık veya kılcal boyutlu örümcek ağı tarzında damar belirginleşmelerine neden oluyor. Yaşam kalitesini düşüren ağrılar, bacakta yaralar gibi fiziki etkilerinin yanı sıra oluşan görüntü sonucunda estetik kaygılardan ötürü psikolojinin negatif etkilenmesine de etki ediyor.
Estetik varis tedavisinde teknolojinin gelişmesiyle günümüzde etkili yöntemlerin var olduğunun altını çizen Acıbadem Fulya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk, “Modern tıbbın, biz kalp ve damar cerrahlarına bu konuda sunmakta olduğu iki farklı ve güçlü silah var. Bunların ilki, 1800’lü yıllardan beri kullanılmakta olan “skleroterapi” yöntemi. Halk arasında “köpük tedavisi” olarak da bilinen skleroterapiyi ilk olarak antik çağda Hipokrat uygulamış. Bu yöntemde temel esas, dışarıdan görünmekte olan ve içerisine çok ince bir enjektör ile girilebilecek çaptaki damarların özel bir ilaç ile kapatılması. İşlem sırasında insülin enjektörü veya daha küçük boyutlu bir enjektör ile görüntü sorunu yaratan damarın içine giriliyor. Damarlarda büzüştürücü etkiye sahip olan bu ilaç, damar içine enjekte edilince damar duvarları yapışarak içinden kan geçmez hale geliyor ve damar kaynaklı görüntü bozukluğu ortadan kalkıyor.
Diğer yöntem ise cilt üzerinden uygulanan “lazer ve radyofrekans” uygulamaları. Bu teknikte ciltten çok ince iğneler aracılığı ile cilt altında bulunan kılcal damarlara enerji vermeye yarayan bir cihaz kullanılıyor. Bu uygulamanın hedefi, saç teli kalınlığındaki koyu renkli kılcal damarlar. Uygulamada kullanılan özel iğneler cilde hafif batırılarak temas ettiriliyor, iğneden aktarılan lazer ve radyofrekans enerjisi sorunlu damara ulaşarak damardaki kanın kaynamasına, damarın haraplanarak içinden kan geçmez hale gelmesine neden oluyor ve böylece damar ortadan kayboluyor.
Her iki işlem de poliklinikte yapılıyor ve çok hafif ağrıya sebep oluyorlar. 1 seans yaklaşık 30 dakika sürüyor ve işlemden hemen sonra normal hayata devam edilebiliyor. Kapatılan damarların yerine diğerleri görev gördüğü için herhangi bir sakıncası da yok” dedi.