Özel 19 Mayıs Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Endokrin Uzmanı Doç.Dr.Ediz Yeşilkaya konu hakkında bilgiler verdi.
Ergenlik, çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemidir. Ergenlik, kızlarda 8-13 yaşları arasında, erkeklerde ise 9-14 yaşları arasında başlamaktadır. Ergenliğin ilk bulgusu kızlarda meme büyümesi, erkeklerde ise testis büyümesidir. Ergenlik nadiren kasık kıllanması ile de başlayabilir.Erken ergenlik, kızlarda 8, erkeklerde ise 9 yaşından önce ergenliğin başlamasıdır. Özellikle erken ergenlik, kız çocuklarında daha sık görülmekte olup erkek çocuklarda daha nadir görülmektedir.
Özel 19 Mayıs Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Endokrin Uzmanı Doç.Dr.Yeşilkaya sözlerine şöyle devam ediyor; ”Dünyada ve ülkemizde son yıllarda erken ergenlik artmaktadır. Bu çocukların büyük çoğunluğunda bir neden saptanmamaktadır. Gıda katkı maddeleri, böcek öldürücü ilaçlar (pestisitler), kozmetik ürünler ve oyuncaklar-plastikler içindeki kimyasallar ve radyasyon erken ergenliği başlatabilmektedir. Ayrıca piyasada doğal bitkisel gıda takviyesi olduğunu iddia eden ürünler de çocukların sağlığını tehdit edebilir. Aileler bu açıdan duyarlı olmalıdır.Meme büyümesi, koltuk altı ve kasık kıllanması, boy uzamasının hızlanması, sivilce, saçların yağlanması, ter kokusu, penis ve/veya testis büyümesi, davranış değişiklikleri ve vajinal akıntı erken ergenliğin başlıca bulgularıdır.
Çocukta bu bulgulardan birinin erken yaşlarda saptanması (kızlarda 8 yaş, erkeklerde 9 yaşından önce) uyarıcıdır. Ailenin bu durumu fark edip, en kısa zamanda çocuk endokrin merkezine başvurmaları önemlidir.”dedi.
”Erken ergenliği olan çocukların, vaktinde tanı konulup tedavi edilmeleri çok önemlidir” diye belirten Doç.Dr.Ediz Yeşilkaya,”Aksi halde çocuğun erken adet görmesine, boyunun kısa kalmasına ve meme gibi östrojene hassas dokularda bazı olumsuz durumların oluşmasına neden olabilir.Büyüme ve cinsel gelişmenin sonucu oluşan farklılıklara alışma ve uyum sırasında ortaya çıkan gerginlikler, ergenlik dönemindeki bazı bireyleri psikolojik bakımdan hassas yapmaktadır.
Ergenlik döneminde psikiyatrik bozukluk riski artmaktadır. Erken ergenliğe giren çocuklarda ise depresyon, yeme bozuklukları, davranış bozuklukları gibi birçok psikiyatrik bozukluğun riski çok daha artar. Ayrıca erken ergenliğe giren çocuklar, yaşıtlarına göre yüksek kaygı ve olumsuz beden algısı gösterdiği saptanmıştır.”diye belirtti.
Doç.Dr.Ediz Yeşilkaya,” Bu çocuklar, hem ailesiyle hem de yaşıtlarıyla ilgili daha fazla psikolojik zorluk yaşadıklarını görülmektedir. Kendini beğenmeme, dış görünüşüne bağlı olarak özgüveninin azalması, farklılıkları nedeniyle yaşıtları tarafından sevilmeyeceğine dair korku ve endişe, karşı cinsiyetle arkadaşlıkta sorunlar, riskli cinsel eylemlerde bulunma ve cinsellik konularında kaygılanma gibi belirtiler sık görülmektedir. Ayrıca sigara ve alkol kullanma gibi kötü alışkanlıklara sahip olma olasılıkları daha yüksektir.Unutulmaması gereken diğer bir nokta, sık olmasa bile erken ergenliğin nedeni, altta yatan tıbbi bir problem olabilir. Bu nedenle tanının en erken zamanda konması çok önemlidir. Tedavide geç kalınırsa, ciddi problemler ortaya çıkabilir.”diye ifade etti.
Çocuk Sağlığı ve Endokrin Uzmanı Doç.Dr.Yeşilkaya son olarak sözlerine şunları ekledi;”Erken ergenliği olan çocuklara, en kısa zamanda tanı konulması ve tedaviye başlanması başarı oranını arttırmaktadır. Erken ergenlik tedavisi için, ergenlik hormonlarının salgılanmasını baskılayan ilaçlar kullanılmaktadır. Bu tedavi, aylık veya 3 aylık enjeksiyonlar şeklinde uygulanır. Kalçadan veya bacaktan cilt altı veya kas içine uygulanabilmektedir. Tedavi esnasında genellikle önemli bir problem oluşmamaktadır.Sonuç olarak, erken ergenlik önemli bir durumdur. Erken ergenliğe ne kadar erken müdahale edilirse tedavide başarı ihtimali artar.”dedi.