Yaklaşık her altı çiftten biri istemelerine rağmen hamile kalmakta sorun yaşıyor. İnfertilite olarak adlandırılan bu gecikme, her 100 çiftten 40’ında erkekten kaynaklanan sorunlara bağlı olarak gelişiyor. Bu sorunlar spermin sayısını ve hareket yeteneğini azaltarak, yapısında bozukluğa neden oluyor. Sayıca azalmış, hızlı hareket edemeyen ve yapıca arızalı spermin yumurtayı dölleme şansı da azalıyor.
En iyi spermi seçmek için IMSI adı verilen yöntemi kullandıklarını belirten Acıbadem Maslak Hastanesi Tüp Bebek Sorumlusu Doç. Dr. Özkan Öztürk, “Spermleri yüksek büyültme altında inceliyoruz. Yapısı bozuk spermleri eliyoruz” dedi.
Standart “mikro-enjeksiyon” tedavisinde, yumurta kalitesinin yanısıra gebelik şansını belirleyen en önemli faktör spermin yapısal mükemmelliğidir. Bu yöntemde yapısal olarak en sağlıklı spermler 200-400 kez büyütme sağlayan mikroskoplar ile seçilir. Bu büyütme bariz yapısal problemleri olan spermleri ayırmakta yeterli olsa da hücre içi arazları özellikle sperm başına ait problemleri yakalamada yetersiz kalmaktadır.
IMSI YÖNTEMİ NASIL UYGULANIYOR?
IMSI adı verilen yeni bir yöntemde büyük büyütmeli objektifler ve özel optik sistemler aracılığı ile spermler, 200 kat yerine bin-6 bin kez büyütülerek inceleniyor. Böylece spermlerin baş bölgelerindeki genetik yapıyı içeren çekirdeğe ait bozukluklar tanımlanabiliyor. Bu bölgedeki anormallikler döllenmede başarısızlık, embriyo gelişiminin yavaşlaması veya durması gibi durumlara yol açarak başarıyı azaltıyor. IMSI sistemi bu bozuklukları taşımayan spermlerin seçimini sağlıyor. Bu durum mikro-enjeksiyon tedavisinde yumurtanın döllenme şansını, embriyo kalitesini ve gebelik şansını artırırken erken düşük riskini de belirgin olarak azaltıyor.
Sperm başı içerisindeki genetik materyali içeren çekirdek kısmında bulunan vakuoller (sıvı dolu kesecikler), DNA yapısında hasar bulunabileceği konusunda ipucu veriyor. Çevresel etmenler, sigara içimi, ilerlemiş erkek yaşı, genetik altyapı ve pek çok farklı faktör spermde genetik (DNA) hasar oluşturabiliyor. Sperm DNA yapısındaki hasarlar, döllenme başarısızlığı, embriyo gelişiminin durması, kötü veya yavaş embriyo gelişimi gibi problemlere sebep olarak gebelik şansını olumsuz etkileyebiliyor.
KİMLERE YAPILMALIDIR?
Acıbadem Maslak Hastanesi Tüp Bebek Merkezi’nden Dr. Arzu Özdemir, IMSI yönteminin kimlere uygulanması gerektiğini şöyle sıraladı:
l Özellikle şiddetli erkek faktörü olan vakalarda
l Tekrarlayan tüp bebek başarısızlığında
l Nedeni izah edilemeyen infertilite durumlarında
l Verdiği sperm örneğinde normal sperm oranı düşük olan vakalarda
l Daha iyi spermin seçilebilmesine olanak tanıyan bu yöntemin doğacak çocukların sağlıklı gelişimine de katkısı olabileceği düşünülmektedir, bu nedenle IMSI belki de her olguda yapılmalı.
IMSI YAPILIRKEN RİSKLER NELERDİR?
IMSI hızla geliştirilen bir teknoloji olup en az mikroenjeksiyon kadar iyi, hatta daha iyi sonuçlar vermektedir. Günümüzde yüzlerce IMSI bebeği anomali riski artmaksızın büyümektedir. Teorik olarak IMSI herhangi bir risk taşımamaktadır. Bu yöntem özel eğitimli embriyolog ve pahalı mikroskop gerektirdiğinden ancak belli başlı merkezlerde uygulanmaktadır.