Ergenlikte kullanılan hormon, Diyabet tedavisinde umut oldu
Ergenlik ve üreme sağlığıyla ilgili sorunları gidermek için kullanılan Kisspeptin 1 (K1) adlı hormonun diyabet sorununun tedavisinde kullanılabileceği keşfedildi. Bunun ortaya çıkmasının yeni tür bir ilaç üretimi için fırsat olabileceğini vurgulayan Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Diyabet ve Metabolizma Bölümü’nden Dr. Clare J. Lee “Bilim insanları bu konu üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Tip 2 Diyabet önlenebilir ya da ortaya çıkması geciktirilebilir. Sağlıklı kilonun korunması, sebze-meyve ağırlıklı beslenmek ve düzenli egzersiz yapmak çok önemli” açıklamasında bulundu.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünyada diyabet hastalarının yüzde 90’ı Tip 2 diyabetli. Uluslararası Diyabet Federasyonu’na göre ise dünyada yaklaşık 179 milyon diyabetliye henüz tanı konmamış durumda. Türkiye’de ise 5.2 milyon diyabet hastası bulunuyor. Federasyon, Güney ve Orta Amerika’da 2035 yılına kadar diyabet vakalarının yüzde 60 oranında artacağını öngörüyor.
Tip 2 Diyabet en sık görülen problemlerden biri
Her öğün sonrası vücudumuzun yiyecekleri ‘glukoz’a, yani şekere dönüştürdüğünü belirten Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Diyabet ve Metabolizma Bölümü’nden Dr. Clare J. Lee “İnsülin hormonu kandaki bu şekeri hücrelerimize ileterek dengeleyici bir rol üstleniyor ve böylece kandaki şeker yükselmiyor. Hücrelere ulaşan şekeri ‘yakıt’ olarak, yani günlük enerjimiz için kullanıyoruz. Fakat vücudumuz insülini doğru bir şekilde kullanmıyor ve yeterince hücrelere aktaramıyorsa Tip 2 Diyabet dediğimiz sorun ortaya çıkıyor. Tip 2, diyabet sorununun toplumlarda en sık görülen tipi. Diyabet belirtileri bazı kişilerde görülürken, bazılarında hastalıkla ilgili hiçbir şikâyet ve belirti olmayabiliyor. En önemli belirtilerini şöyle sıralayabiliriz: Sık idrara çıkma, aşırı susama, kilo kaybı, halsizlik, enerji kaybı ve yaraların zor iyileşmesi. Bu belirtiler varsa mutlaka konunun uzmanına başvurmak gerekir” şeklinde konuştu.
Tip 2 Diyabet önlenebilir
Tip 2 Diyabet kesinlikle önlenebilir ya da ortaya çıkması geciktirilebilir bir sorun. Bunun için sağlıklı kilonun korunması, sebze-meyve ağırlıklı beslenmek gerektiğini ve düzenli egzersiz yapmanın çok önemli olduğunu aktaran Türkiye’de Anadolu Sağlık Merkezi’nin iş birliği içerisinde olduğu Johns Hopkins Medicine’nden Endokrinoloji Diyabet ve Metabolizma Bölümü uzmanlarından Dr. Clare J. Lee “Sağlıklı beslenme sadece diyabeti kontrol altına almak için değil, genel sağlık açısından da faydalı. Kan şekerini yükselten en önemli gıdalar beyaz ekmek, hamur işleri, pirinç, patates ve buğday. Kan şekerinin yükselmemesi için bu gıdaların sınırlı miktarda tüketilmesi gerekiyor. Diyabetlilerde kalp sağlığını korumak için doymuş yağlardan da uzak durmak şart. Örneğin, lifli gıda tüketimini artırarak kan şekerini daha iyi kontrol etmek, kilo alımının da önüne geçmek açısından son derece önemli ve faydalı. Eğer bu yaşam tarzı değişiklikleri diyabeti kontrol altına almakta yeterli olmuyorsa doktorunuz size ilaç ve insülin tedavisi verebilir” dedi.
Kisspeptin hormonu insülin salgılamasını yavaşlatıyor
İlaç tedavileriyle Tip 2 Diyabeti başarılı bir şekilde tedavi edilebildiğini vurgulayan Johns Hopkins Medicine Uzmanlarından Dr. Clare J. Lee “Sonuç olarak diyabet ilerleyen bir hastalık ve zamanla daha fazla ilaç kullanmak gerekebiliyor. Bu nedenle diyabet ve genel sağlığın kontrol altında olması için diyabetlilerin doktorlarıyla iyi bir iş birliği içinde hareket etmeleri faydalı. Tip 2 Diyabetin ‘köküne’ inen araştırmacılar, bugüne kadar ergenlik ve üreme sağlığıyla ilgili sorunları gidermek için kullanılan Kisspeptin 1 (K1) hormonunun insülin salgılanmasını yavaşlattığını da keşfetti. Bunun ortaya çıkması ise yeni tür bir ilaç üretimi için fırsat olabilir. Çünkü Kisspeptin içeren ilaçlarla insülin salgılanması düzene sokulabilir. Bilim insanları bu konu üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Teoride bu ilaçlar, diyabetin belirtilerini ortadan kaldırmak yerine, doğrudan hastalığı tedavi edebilecek. Geliştirilmesi planlanan bu ilaçlar diyabet hastaları için şimdiden büyük umut oldu” açıklamasında bulundu.
Kontrol altına alınmayan diyabet kalp, böbrek ve göz hastalıklarına neden olur
Johns Hopkins Medicine ile iş birliği içerisinde olan Anadolu Sağlık Merkezi’nden Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Erdem Türemen hastalıkta beslenmenin önemine dikkat çekerek “Diyabetli bireylerin beslenmeleri tamamen sağlıklı beslenme ilkelerine dayanır. Bazı insanlar için ağırlık kaybı ve aktif yaşam tarzı, kan şeker düzeylerinin kontrol altında tutulması ve sağlıklı bir yaşam sürmeleri için yeterli olur. Diyabetli bireylerin beslenme programları oluşturulurken vücut ağırlıkları, boyları, kan şeker ve kolesterol düzeyleri ile tıbbi ihtiyaçları göz önünde bulundurularak günlük enerji, karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineral gereksinimleri hesaplanır. Kontrol altına alınmayan diyabet; kalp hastalıkları, körlüğe gidebilen göz problemleri, dolaşım problemleri, ayak problemleri ve böbrek hastalığı gibi sonuçlar doğurabilir” dedi.