Epilepsi ve uyku arasındaki ilişki karmaşık olan karşılıklı bir şekildedir. Uyku ile, özellikle uykunun bazı devrelerinde, epileptik nöbetler ve interiktal EEG deşarjları uyarılabilir. Bunun aksine bazen uykunun epilepsi üzerinde koruyucu etkisi de olabilmektedir. Diğer bir taraftan bakılırsa, uyku süresi ve yapısı da epileptik nöbetlerde devamlı veya geçici değişiklikler yaratabilmektedir. Bu karmaşık ilişkiyi kısaca iki alt başlıkta inceleyebiliriz.
1) Uykunun Epilepsi Nöbetleri Üzerine Etkisi:
Epilepsi nöbetleri günlük yaşam içinde, gündüz, gece veya hem gündüz hem gece görülebilir. Çeşitli epileptik nöbetlerin %8 ile 45 arasındaki bir miktarının gece uykusunda ortaya çıktığı belirlenmiştir. Jeneralize epilepsilerin büyük çoğunluğu, uykunun göz hareketlerinin olmadığı dönem (non-REM period) sırasında, özellikle de gece uykusunun sonunda, uyanma esnasında ve uyanmayı takip ederek ortaya çıkmaktadır. Bu nöbetlerin çoğunun nedeni bilinmeyen tiptedir (idiopatiktir.)
Uykuda ortaya çıkan kompleks parsiyel nöbetler genellikle nREM uykuda, derin uykuya geçişlerde ortaya çıkar. Bu nöbetler bazen arka arkaya tekrarlanarak status epileptikusa neden olabilir. İnteriktal fokal ve jeneralize epileptik deşarjlardaki yayılma ve artma nREM uykuda oluşur. Yine uykunun derinleşmesiyle diken deşarjların sıklığı da artış gösterir. Uyanıklık EEG’leri normal olan çocukluk epilepsilerinin sentrotemporal deşarjları çoğunlukla nREM uykusunda ortaya çıkabileceği gibi az olasılıkla REM uykuda da ortaya çıkabilir.
Bazı epileptik sendromlar tamamen uyku ile alakalıdır. Birkaç örnek vermek gerekirse, juvenil myoklonik epilespi, temporal lob epilepsi, nokturnal frontal epilepsi, uyku apnesinin ortaya çıkardığı epilepsi, vb. sayılabilir. Epileptik hastalarda, uyku iğciklerinde anormal değişiklikler görülmektedir. nREM uyku devresinde, epilepsisi olmayan hastalarda da epileptik deşarjlarla karıştırılabilecek diken dalga aktivitesi görülebilmektedir. EEG değerlendirmesi sırasında bu dalgalar iyi incelenmediğinde karıştırılabilmektedir.
Primer jeneralize epilepsi tiplerinde uyanmanın hemen ardından absans, myoklonus ve tonik klonik nöbetler ortaya çıkar. Uykunun uzunluğu ve kalitesi, uyanma nöbetleri ile doğrudan ilişkilidir. Alkol ve benzeri uyarıcı maddelerle uyku niteliğini etkileyen etkenler veya uyku süresinin kısalığı nöbetleri uyarıcı etkenlerdendir. Hastaların çoğunda işitsel uyarılarla EEG’de epileptik yanıtlar alınmaktadır.
Uykunun tamamen veya kısmen bozulması da serebral bioelektrik aktivitede değişikliklere yol açar. Epilepsi nöbetlerinin uyarılmasında uyku bozukluğunun doğrudan etkisi olabilir. Uyku yoksunluğunda temporal nöbetlerin aktive olduğu gösterilmiştir. Uyanıklık (rutin) EEG’lerin normal bulunduğu epileptik hastalarda, uyku yoksunluğundan sonra çekilen uyku ve uyanıklık EEG’lerinde %30 ila 70 oranda fokal ve temporal jeneralize deşarjlar görülmektedir.
2) Epilepsi Nöbetlerinin Uyku Üzerine Etkisi:
Epilepsi hastalarında uyku nöbetleri ve antiepileptik tedaviyle ilgili olarak uyku düzeninde de değişiklikler olmaktadır. Yaşanan uyku sorunları hastanın yaşı, ruhsal durumu, nöbetlerin sıklığı, hastalığın süresi ve EEG’de görülen paroksismal aktivite ilgili olabilir. Uyku sırasında gelen jeneralize tonik klonik nöbetlerden (tipik büyük nöbet) sonra hastalar uykudan uyanacağından uyku süresi kısalır ve uyanma devreleri artar. Bu sebeple uyku düzensizlikleri ortaya çıkabilir ancak uyku bozukluğu, antiepileptik tedavi ile düzelmemektedir.
Uyku EEG’s ve Epilepsi: Uykunun bioelektrisitesi iyi bilinmektedir. Bazı epilepsi tiplerinde uyku, aktivasyon yöntemi olarak kullanılmaktadır. Tüm gece uyku EEG’si çekilerek santral sinir sistemi davranışı hakkında bilgi elde edilmektedir. Uyanıklık EEG’sinin yeterli yanıt vermediği durumlarda 1 ile 4 saate kadar süren uyku EEG’si çekilmesi gerekebilir. Çekimdeki uyku süresinin artmasıyla anormal beyin dalgalarının elde edilme olasılığını artırmaktadır. Jeneralize ve parsiyel deşarjların ortaya çıkarılmasında derin uyuklama, nREM, birinci ve ikinci devreyi kapsayan 10 ila 30 dakikalık trasenin önemi büyüktür. Bazı nöbet çeşitleri uykusuzluk veya uykunun azaltılması ile uyarılmaktadır. Böyle durumlarda hastanın uzun süre uykusuz kaldıktan sonra EEG çekiminin yapılması gerekir. EEG’lerin değerlendirilmesi görsel ve subjektiftir, değerlendiren kişinin tecrübesi ve bilgisi önem taşımaktadır.