Nöbet nedir? Nöbet çocukluk çağında sık görülen nörolojik bir semptomdur. Yaşanması aile için korkunç ve dehşet verici bir olaydır. Nöbet ani olarak meydana gelen bilincin açık ya da kapalı olduğu bir durumdur. İnsanın vücudunda kasılma, atılma, yüzünde seyirme şeklinde olabileceği gibi bir korku hissi, buruna kötü koku gelmesi, hayaller görme, bulanık görme, bir olayı yaşamış gibi hissetme, baş ağrısı, baş dönmesi şeklinde olabilir.
Nöbet ateşli mi olur? Nöbetler ateşli olabileceği gibi ateşsiz de olabilir. 5 yaş altı çocuklarda en sık ateşli nöbetleri görürüz. Ateşli nöbetler genellikle üst solunum yolu enfeksiyonları sonrası görülmektedir. Genellikle masum nöbetlerdir. Ancak, ateşli nöbetler menenjit gibi ciddi beyinsel hastalığın bir semptomu olabilir. Ateşsiz nöbetler halk arasında sara hastalığı olarak bilinen epilepsi hastalığının da bir bulgusu olabilir. Epilepsi hastalığı tekrarlayıcı nöbetler ile karakterize bir hastalıktır. Genellikle ateşsiz nöbetler şeklinde bulgu verir. Nadir olarak ateşin tetiklediği nöbetler ile de bulgu verebilir.
Her nöbet tehlikeli midir? Nöbetlerin çoğu kısa süreli olup tehlikesizdir. Uzun süren nöbetler tehlikeli olabilir. 5 dakikadan kısa süren nöbetler genellikle masum nöbetlerdir. 5 dakikadan uzun süreli nöbetler müdahale gerektirmektedir.
Nöbet ile karşılaşıldığında ne yapılmalıdır? Nöbet aileleri korkutan bir durum olduğu için genellikle yanlış uygulamalar yapılmaktadır. Nöbet geçiren hastaların %90’ından fazlası ilk beş dakika içerisinde kendiliğinden durduğu için hasta yan çevrilir. Etrafında zarar verebilecek objeler uzaklaştırılır. Hasta kusar ise ağzı temizlenir. Nöbet durmaz ise 112 acil servisi arayarak yardım talep edilmelidir. Nöbet esnasında çeneyi açmaya çalışmak, ağız içerisine kaşık gibi cisimler sokmak tehlikelidir. Çene çıkılarına ve diş kırılmalarına neden olunabilir. Hasta dilini ısırmış ise dili geriye itilir. Nöbet esnasında suyun altına sokulma, birşeyler yedirip içirmeye çalışmak tehlikeli ve zararlıdır.
Nöbet ciddi bir hastalığın bulgusu olabilir mi? Evet, kesinlikle olabilir. Beyin tümörleri, menenjit, ansefalit (beyin iltihabı), elektrolit bozukluğu, kalsiyum düşüklüğü, D-vitamini eksikliğinin ilk bulgusu nöbet olabilir. Her nöbet ciddiye alınmalı bu açıdan tetkik edilmelidir. Nöbet geçirmiş olan her hasta nöbet sonrası bir Çocuk Nöroloji Uzmanı tarafından görülmelidir. Nöbet sonrası beyin filmi (tomografi, emar) çekilmeli, beyin EEG’si yapılmalıdır. Her hasta Çocuk Nöroloji Uzmanı tarafından takibe alınmalıdır.
Nöbet hastalarına öneriler şu şekilde sıralanabilir: Açlık, uykusuzluk, ateşli hastalıklar,, anksiyete ve depresyon, titrek ve parlak ışıklar nöbetleri tetikler. Özel bir beslenme şekli önerisi veya yapmaları için özel bir spor önerisi bulunmamaktadır. Televizyon, bilgisayar, tablet ve cep telefonu çok kullanılmamalıdır. Ağır sporlar önerilmemektedir. Kola, cips gibi abur cuburlar yenmemelidir. Nöbet ilaçları aniden kesilmemelidir. Nöbet ilaçları ile antibiyotik, ağrı kesici ve ateş düşürücüler birlikte kullanılabilmektedir. Bazı nöbet ilaçları acı tadda olabilmektedir. Bu ilaçları meyva suyu ile karıştırarak içirebilirsiniz. Düzenli bir hayat düzeni faydalı olacaktır.
Nöbet anında yapılması gerekenler: Hasta nöbet geçirdiği sürece hastaya hiçbir şekilde müdahale edilmemelidir. Hastanın ağzını açmak için dişlerinin arasına parmak, kaşık sokmaya çalışmak veya kasılmalara engel olmak için tutmak bastırmak ile hastaya zarar verilebilir. Normal şartlar altında atak kendiliğinden maksimum 1-5 dk içinde sonlanır. Eğer epileptik atak bu sürede sonlanmıyorsa hasta mutlaka hastaneye götürülmelidir. Hasta epilepsi nöbeti geçirdiği sırada sadece çevre faktörlerin ona zarar vermesini engellemek adına önlem almak gerekebilir. Hastanın nöbet geçirdiği sırada düşme ve kasılma gibi durumlarda etrafta hastaya zarar verebilecek keskin bir obje veya sert bir cisim varsa hasta o tehlikeden uzaklaştırılmalıdır. Kriz anında hastanın boğazını sıkan, sıkı bağlanmış kravat, eşarp gibi giysiler hastanın rahat nefes alabilmesi için gevşetilmelidir. Hastaya soğan, kolonya vb koklatmanın tedavi edici hiçbir anlamı yoktur. Nöbet geçiren bir hastanın yakınları ya da çevresindeki insanlar tarafından kol ve bacaklarının tutulması, bastırarak kontrol altına alınmaya çalışılması omuz çıkığı oluşması gibi ortopedik sorunlara sebebiyet verebilir. Hasta kasılırken ağzını açmaya çalışmak; çene çıkığı, dişlerini kırma, açmaya çalışan kişinin parmaklarının hasta tarafından ısırılması, kanamaya sebep olma gibi pek çok olumsuzluklara sebebiyet verebilir. Kişi kendine geldikten sonra yorgunluk hissedebilir, geçici olarak bilinç kaybı, sersemlik durumu söz konusu olabilir. Bu yüzden hasta bir süre dinlendirilmelidir.
Epilepsi nedir?: Epilepsi nöbeti beyin normal aktivitesinin, sinir hücrelerinde geçici olarak meydana gelen anormal elektriksel aktivite sonucu bozulması ile oluşan klinik bir durumdur. Halk arasında “Sara Hastalığı” olarak da bilinen epilepsi, kendini epileptik nöbetler ile göstermektedir. Epileptik nöbet gerçekleştiğinde hastada gelip geçici bilinç kaybı veya farklı özelliklerde belirtiler olmaktadır. Epilepsi oldukça yaygın bir hastalıktır. Epilepsi belli bir yaş grubunda değil herhangi bir yaş ve zamanda ortaya çıkabilmektedir. Hastalığın sık görüldüğü çocuk yaşlarda anne ve babanın gözlemleri teşhis için önemli rol oynamaktadır. Çocuğun arada bir ağzını şapırdatması, kol ve bacaklarında ani sıçramalar-irkilmeler olması, burnuna kimsenin duymadığı kötü koku gelmesi (örneğin yanmış lastik kokusu) veya çocuğun arada bir gözünün dalması, bir yere birkaç saniye boş boş bakması gibi durumlar gözlenebilir. Bu gibi davranışların bir kısmı normal değildir ve şüphelenirlerse bir nöroloji hekimine başvurmakta fayda vardır.
Epilepsinin çeşitleri var mı?: Evet vardır. Temelde epilepsi basit ve komplike diye ikiye ayrılır. Basit demek nöbet esnasında bireyin bilincinin açık olduğu, nöbetinin farkında olduğu nöbettir. Komplike ise bilincin kapalı olduğu nöbetlerdir. Ayrıca vücudun bir yerinde lokalize yada tüm vücudunda jeneralize şekilde de olabilmektedir. Parsiyel dediğimiz nöbetler kendi içinde farklı gruplara ayrılmaktadır. Parsiyel nöbetlerde işitsel, baş dönmesi şeklinde, hayaller görme, yaşanmış bir olayı yaşamış gibi hissetme, bir şeyi iki kez yaşama hissi, buruna kötü koku gelmesi, korku, öfke, heyecanlanma, dil tutulması, illüzyonlar görme, mide bulantısı, karın ağrısı gibi nöbetler görülebilir. Jeneralize dediğimiz nöbetlerde ise dalma, ellerde atılma, düşme, tüm vücutta kasılma, ağızda şapırdatma, ağızda birşeyler yeme haraketleri şeklinde nöbetler olabilmektedir.
İLAÇ TEDAVİSİ ALAN VE KONTROLE GELECEK HASTALAR: Hasta kontrole sabahleyin tok karnına gelmelidir. Kan tahlili yapılacaksa ilaçını içmeyecek. Ancak ilacı yanınızda getirmeniz gerekmektedir. Kan verildikten sonra çocuğunuza ilacını içirmelisiniz.
EEG ÇEKİMİNDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR: Hastaların uykusuz gelmesi çekim için önemlidir. Gece geç yatırılarak sabah erken uyandırılmalıdır. Küçük çocuklara uyku ilacı verilebilir (aileden olur alınır ve velisi imza atar). Saçlar temiz olmalı. Toka ve küpeler çıkarılmalıdır. EEG çekiminde hastaya bir kişi refakat etmelidir.