Tüp mide ameliyatı ya da vertikal sleeve gastrektomi olarak da bilinen sleeve gastrektomi, vücut kitle indeksi 40 ve üzerinde olan morbid obez hastalarda uygulanan bir obezite ameliyatı türüdür. Bu ameliyat midenin büyük bölümünün çıkarılmasını içeren ciddi ve geri dönüşsüz bir ameliyattır. Sleeve gastrektomiden sonra ortaya çıkabilecek ve bir kısmı bilinmeyen bazı komplikasyonlar vardır.
Tüp mide ameliyatı, midenin büyük kurvatura denilen kısmının stapler adı verilen bir tür otomatik zımba aleti yardımıyla kesilerek çıkarılmasından ibarettir. Bu sayede mide hacmi ciddi oranda azaltılır ve dar bir tüp şekline getirilir. Kısıtlayıcı ameliyatlar grubu içinde oldukça etkili kilo kaybı sağlayan yöntemlerdendir. Laparoskopik yapıldığı için ağrı azdır ve 4-5 adet minik kesi izi dışında büyük bir yara oluşmaz.
Sleeve Gastrektominin Olası Komplikasyonları
Kaçak: Bu ameliyatta kesilip çıkarılan dokudan kalan mide, staplerler yardımı ile kapatılır. İçi boş bir organın bu şekilde dikilmesi basınç artımı ile ilişkili olarak kanama veya stapler hattından kaçak gibi problemlere yol açabilir. % 1-2 gibi bir oranda görülen kaçaklar, bazen az miktarda olup, ağızdan beslenmenin kesilmesi ve damar yolu ile beslenme tedavisi sayesinde kapanabilir. Bazen girişimsel radyoloji laboratuarında batına bir dren konulması gerekebilir. Bazı durumlarda endoskopik stend yerleştirilmesi kapanmayı kolaylaştırabilir. En kötü ihtimalle de hastanın tekrar ameliyat edilmesi ve stapler hattının onarılması gerekebilir. Ameliyatsız tedavi yöntemleri çok uzun sürebilen ve sabır gerektiren metodlardır.
Gastroözofageal reflü: Mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıdır. Asitler ve mide salgıları yemek borusunda irritasyona yol açar. Bu da heartburn olarak bilinen, göğüs duvarı arkasında yanma ile karakterize, bazen çok rahatsız edici olabilen yakınmaya neden olur. İlaç tedavisi ile hafifleyen reflü, genellikle mide şeklinin değişmesi ile ilişkilidir.
Gastrik fistül: İçi boş, düzensiz ve tüp şeklindeki kalan mideden karın duvarına bir sızıntı hattı oluşmasıdır. Bu durum diğer pek çok sindirim sistemi ameliyatı gibi, sleeve gastrektomiden sonra da oluşabilir. Bu durumun tedavisinde de önce ameliyatsız yöntemler denenmekle birlikte, ikinci bir ameliyat gerekli olabilir.
Stoma darlığı: Sleeve gastrektomi prosedürü geçişte darlığa neden olabilir. Stoma, mide ile barsaklar arasındaki geçişi tarif eden bir terimdir. Bu durumu düzeltmek için ikinci bir ameliyat gerekebilir. Öncesinde ise ağız yolu ile ilerletilen bir dilatatörle geçiş açılmaya çalışılabilir.
Ameliyat yeri fıtıkları: Vakaların % 15’inde yara yeri fıtıkları gelişebilir. Karın dışına oluşan bu şişliklerin tedavisi ikinci ameliyatı gerektirir.
Vitamin ve mineral emilim bozukluğu: Sleeve gastrektominin uzun vadeli bir komplikasyonu da vitamin-mineral emilim bozukluklarıdır. Bu durum ciddi eksikliklere neden olabilir. Demir eksikliği kansızlığa neden olurken, B12 eksiklikleri nörolojik hastalıklara yol açabilir. Fosfat, kalsiyum ve oksalatların emilimindeki bozukluklar böbrek taşı oluşumuna neden olabilir. Benzer şekilde vitamin D emilim bozuklukları da çeşitli kemik hastalıklarına yol açabilir.
Diğer Olası Komplikasyonlar:
- En sık görülen komplikasyonlar mikrobik enfeksiyonlardır.
- En ciddi komplikasyonlardan biri derin ven trombozudur.
- Saç dökülmesi
- Saçlarda incelme
- Duygu durum bozuklukları
- Genel bitkinlik, halsizlik
- Cilt kuruluğu
- Sleeve dilatasyonuna bağlı olarak gıda alım kapasitesinin artması
Bu komplikasyonlar içinde en tehlikelileri olan derin ven trombozu ve emboliden korunmak için, hastalar ameliyat sonrası erken dönemde yürümelidirler. Cerrahi sonrası gelişebilecek komplikasyonlar üst düzey medikal yaklaşım ve bakım gerektirir. Ameliyatı takiben yaşanan sorunların ciddiye alınması ve kendi başına çözülmeye çalışılmaması hayati önem taşır. Komplikasyonların önlenmesinde tek etkili yöntem ise cerrahınızın tedavi ve önerilerine sıkı sıkıya bağlı kalmaktır.