Son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kullanımı giderek artan elektrikli scooterler, bazı riskleri de beraberinde getiriyor. NEV Esentepe Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op Dr. Yaşar Akdoğan, scooter kazalarının yüzde 50’ye yakınının ortopedik yaralanmalarla sonuçlandığına işaret etti.
Elektrikli scooterler (e-scooter), 2017 yılında piyasaya sürüldüğünden bu yana şehir sakinleri için önemli bir ulaşım aracı haline geldi. Üstelik nüfus yoğunluğu olan şehirlerde, özellikle kısa mesafeler için toplu taşımaya alternatif olup, elektrikli olmaları sebebiyle hava kirliliğini azaltmaya da katkı sağlıyor.
Son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kullanımı giderek artan elektrikli scooter, bazı riskleri de beraberinde getiriyor.
NEV Esentepe Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op Dr. Yaşar Akdoğan, scooter kazalarının yüzde 50’ye yakınının ortopedik yaralanmalarla sonuçlandığına işaret etti.
Ciddi artış var
Her yenilik gibi yazılı ve sözlü birtakım kuralların halen gelişim aşamasında olmasının da kazalar açısından boşluk yaratabildiğini hatırlatan Dr. Yaşar Akdoğan, ortaya çıkabilecek ortopedik sorunlara işaret ederek şu bilgileri verdi: “Özellikle büyük şehirlerde kullanım oranının artmasıyla birlikte yaralanma oranlarında da artış gözleniyor. Elektrikli scooter kazaları ile ilgili yaz aylarında ve hafta sonlarında, özellikle de saat 14:00 ila 22:00 arasında ciddi artışlar saptanmıştır. Bu yaralanmalar, 18-44 yaş arasında ve genellikle erkeklerde daha sık olarak görülmektedir. Bunun yanında, kullanım için yasalarca belirlenmiş minimum yaş sınırı olmaması da kaza açısından risk oluşturuyor” diye konuştu.
Koruyucu ekipman kullanımı şart!
“Elektrikli scooter sürücülerinin yaş sınırları, trafik eğitimi zorunlulukları ve yaralanma riskine karşı zorunlu koruyucu ekipmanları yasal olarak tam belirlenmediği için birçok sürücü koruyucu ekipman kullanmıyor” diyen Op Dr. Yaşar Akdoğan, basit bir ortopedik yaralanmayla sonuçlanabilecek kazaların, yüksek riskli ortopedik yaralanmalara neden olabileceği uyarısında bulunarak sözlerine şöyle devam etti: “E-scooter kazasına bağlı yaralanmaların sıklıkla omuz, dirsek ve eller gibi üst ekstremitede, diz eklemi ön çapraz bağlarında, kafa bölgesinde ya da yüz bölgesinde olduğunu görüyoruz. Ancak kalça kırıkları ve alt ekstremitede kontüzyonlar da görülüyor. En sık kırılan kemik el bileğinde Radius kemiği olup, alçı ile tedavisi mümkün olan sorunlardır. Yaralananların yüzde 80-90 civarı acilden eve gönderilirken, yüzde 10-20 civarı ise ameliyat edilmek üzere servise veya yoğun bakıma yatırılmaktadır. Bacak gibi alt ekstremite kırıkları, kol-el gibi üst ekstremite kırıklarına göre 2 kat daha yüksek bir hastaneye yatış oranına sahip.”
Kesin kurallara ihtiyaç var
Bazı ülkelerde, elektrikli scooter kullanımının daha güvenli hala getirilmesi için birtakım yasal düzenlemeler getirildiğini hatırlatan Dr. Yaşar Akdoğan, “Yasa düzenleyiciler, şehir planlamacıları ve ticari kurumlar, isteğe bağlı mobilite pazarı olgunlaşmaya devam ederken, hem sürücülerin hem de yayaların güvenliğini en üst düzeye çıkarmaya odaklanmalıdır. Koruyucu ekipman kullanımı mutlaka teşvik edilmeli, hatta birtakım ekipmanların (kask, bilek, dirsek ve diz korumaları, vb.) kullanımı zorunlu olmalıdır. Sürücülerin hem kendi güvenlikleri hem de çevre güvenliği açısından birtakım yasal yaptırımlar olmalı. Alkol alındıktan sonra kullanılmamalı, yolcu sayısı (yalnız 1 kişi olmalıdır), kullanılan zeminin uygunluğu (ıslak veya engebeli zeminler kullanıma uygun değildir), trafikte uyması gereken genel kurallar ile yaş aralığı, hız sınırı, ve koruyucu ekipman kullanımının da yasa düzenleyiciler tarafından bir an önce belirlenmesi önem taşıyor” ifadelerini kullandı.