Düşük Belirtileri
Düşük fetüs veya embriyonun, rahim dışında yaşayabilme yeteneğini kazanamadan gebeliğin son bulmasına denilmektedir. Tıp dilinde düşükler abortus olarak adlandırılmaktadır. Liv Hospital Ulus Kadın Hastalıkları ve Doğum Op. Dr. Faik Tamer Sözen Düşük görülmesi durumunda, gebelik canlı doğumla sonuçlanmaz. Çünkü henüz, bebeğin dış dünyada yaşaması için gerekli olan gelişim tamamlanamamıştır.
Düşük nedir?
Düşük sorunu hamile kadınlar arasında en sık görülen problemlerden biridir. Gebeliğin 20. haftasından önce, 500 gram ağırlığa ulaşmamış embriyo veya fetüsün ya da bunların parçalarının tamamının veya bir kısmının uterus (rahim) dışına atılmasına düşük denilmektedir. Düşüğün engellenmesi genellikle mümkün değildir. Ama daha düşük gerçekleşmeden alınacak bazı tedbirler ve sağlanacak sağlıklı yaşam koşulları düşük riskini azaltabilmektedir.
Düşük neden olur?
Düşüklerin yaklaşık %60-70’inin nedeni kromozom anormallikleridir. Diğer nedenler arasında anne sağlığı sorunları, enfeksiyonlar, rahim sorunları, bağışıklık sistemi sorunları ve çevresel faktörler yer alır. Düşük, genellikle kendiliğinden gerçekleşir. Düşük riskini azaltmak için, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsenmesi ve gebelik öncesi sağlık taraması yaptırılması önerilir. Düşük yaşayan kadınlar, psikolojik destek almalıdır.
Düşük çeşitleri nelerdir?
Subklinik Abortus (Belirlenemeyen Abortus): Klinik olarak tespiti oldukça zor olan, kişinin menstrüasyon takvimine uygun veya birkaç gün gecikmeli kanama ile oluşan abortuslardır.
Erken Abortus: Gebeliğin 12. haftasının sonuna kadar oluşan düşüklerdir.
Geç Abortus: 13. ve 20. gebelik haftası arasında oluşan düşüklerdir.
Spontan Abortus: Hiçbir zorlama veya girişim (cerrahi yada medikal) olmaksızın kendiliğinden oluşan abortuslardır.
Zorlanmış Abortuslar: Bu düşük türü kendi arasında terapötik ve istemli olarak 2’ye ayrılmaktadır. Terapötik olan çeşidinde gebelik annenin veya fetüsün sağlığını tehdit ediyor ise 20.haftadan önce sonlandırılmaktadır. İstemli olan çeşidinde ise ortada anne ve fetüs için herhangi bir hayati tehlike yokken gebelik 20.haftadan önce sonlandırılmaktadır.
Abortus İmminens (Durdurulabilir Düşük): Kanama görülür. Kanama genellikle birkaç gün içinde azalarak kaybolur. Kramp ve kasılmalar eşliğinde hafif ağrılar görülebilir.
Abortus İnsipens (Durdurulamayan Düşük): Orta derecede kanama görülür. Gebeliğin kürtaj ile kontrollü bir şekilde uzman tarafından sonlandırılması gerekir.
İnkomplet abortus (Tam olmayan düşük): Bebeğin (fetüs veya embriyo) ve plasenta, amniyon kesesi ve amniyon zarından oluşan gebelik materyalinin rahim dışına tam olarak atılamaması, içeride bir miktar kalması durumudur. Kanama azalmayarak devam eder.
Komplet Abortus (Tam Düşük): Bebek(fetüs veya embriyo) ve gebelik materyalinin tamamının rahim dışına atıldığı durumdur.
Missed Abortus (Kaçırılmış Düşük): Genellikle durdurulabilir düşüklerin sonrasında ortaya çıkar. Kanama durmuştur fakat fetüs rahim içinde ölmüştür. Bu düşükten birkaç hafta sonra genellikle koyu renkli vajinal akıntı görülür.
Blighted Ovum (Boş gebelik): Bu gebelik türü halk arasında “su gebeliği” ve “boş gebelik” olarak da adlandırılmaktadır. Bebeğin içine yerleşip gelişeceği amnion kesesi ve plasenta oluşmuştur fakat bu yapıların içinde bir bebek meydana gelmemiştir.
Habitüel Abortus (tekrarlayan düşükler): Ard arda üç veya daha fazla gebelikte düşük gerçekleşmesi durumunda artık tekrarlayan düşüklerin varlığından bahsedilir. Tekrarlayan düşükler farklı kategoride değerlendirilir ve sebepleri bir kez gerçekleşen düşüklerden farklıdır.
Septik Abortus (Kriminal abortus): Mikroptan arındırılmış ortamlarda gerçekleşmeyen düşüklerde görülür. Sıklıkla uzman olmayan kişiler tarafından illegal şekilde yapılan kürtajlar sonucunda oluşur. Kişide yüksek ateş, halsizlik ve kalp çarpıntıları gibi semptomlar görülebilir.
Düşük Belirtileri nasıldır?
Anne adaylarının en sık yaptığı aramalar arasında “düşük yapma belirtileri”, “düşük tehlikesi belirtileri” yer almaktadır. Düşük her zaman aynı şekilde ve aynı belirtilerle gerçekleşmemekle beraber belirtileri arasında şunlar sayılabilir:
- Vajinada hafif veya şiddetli kanama: İç çamaşırında görülen hafif lekelenme veya kahverengimsi akıntılar da dahil olmak üzere ağır kanamaya kadar değişiklik gösterebilir. Kanama birkaç gün içinde azalıp bitebilir.
- Karnın alt kısmında kramp ve ağrı
- Vajinadan doku veya sıvı gelmesi
- Ateş
- Şiddetli bulantı veya kusma
- Şiddetli sırt ağrısı
- Şiddetli bel ağrısı
- Memede hassasiyet
- Kilo kaybı
- Beyaz veya pembemsi renkte mukus
- Kasılmalar
- Hamilelik belirtilerinde azalma, kaybolma
Bu belirtiler genellikle bir hafta kadar devam etse de bazı durumlarda nadiren 10-15 güne kadar uzama görülebilir.
Düşük nedenleri nelerdir?
Düşüğe sebep olan faktörler 3’e ayrılmaktadır:
- Embriyoya ait faktörler: Embriyodaki kromozom anormallikleri, plasentadaki anormallikler, organ anormallikleri
- Maternal (anneye ait) faktörler: Enfeksiyonlar, endokrin bozukluklar,böbrek hastalıkları, kalp ve tansiyonla alakalı hastalıklar, astım, fenilketonüri, tiroid bozuklukları, orak hücreli anemi, tüberküloz, annenin çok genç ya da yaşlı olması, genital organda tümör benzeri rahatsızlıklar, rahim ağzı yetersizliği, travma, beslenme bozuklukları, yüksek ateş, alkol ve uyuşturucu gibi zararlı alışkanlıklar, yüksek dozda kafein alımı, bilinçsiz ilaç kullanımı, yüksek dozda radyasyona maruz kalma
- Paternal (babaya ait) faktörler: Sperm anormallikleri, spermde DNA azlığı
Düşük yapma riskini artıran faktörler nelerdir?
Düşük yapma riskini artıran faktörler arasında genellikle kadının yaşı, daha önceki düşük geçmişi, diyabet veya tiroid sorunları gibi tıbbi durumlar, rahim anomalileri, hormonal dengesizlikler, enfeksiyonlar, sigara ve alkol tüketimi, yüksek düzeyde stres ve rahimle ilgili diğer sorunlar bulunmaktadır. Bu faktörler, gebelik sırasında düşük riskini artıran potansiyel etkenler olup, her kadının durumu farklı olabileceğinden, gebelik planlaması sürecinde bir sağlık uzmanına danışmak ve riski en aza indirmek için uygun önlemleri almak önemlidir.
Tekrarlayan düşüklerin nedenleri nelerdir?
Tekrarlayan düşükler, bir kere gerçekleşen düşüklerden farklı bir değerlendirmeye tabi tutulur. Ard arda en az 3 kez, gebelik 20. haftadan önce sonlanmış ise artık tekrarlayan düşüklerin varlığından bahsedilir. Sebepleri arasında kadının genetik faktörleri ile ilgili bozukluklar, gebelik esnasında maruz kalınan enfeksiyonlar, rahim ağzı yetmezliği, hormonal dengesizlikler sayılabilir.
Tekrarlayan düşüklerde kan testleri veya genetik testler gerekli olabilir. Ayrıca doktor bazı görüntüleme cihazları yardımıyla üreme organlarını inceleme ihtiyacı duyabilir.
Genetik Testler: Hamile birey ile eşinin, kromozom anormalliklerini tespit etmek için karyotipleme gibi kan testleri yaptırabilir. Düşükten alınan doku materyali mevcut ise, doktor bunun üzerinden kromozom düzensizliklerini test edebilir.
Kan Testleri: Hem düşüklere neden olabilecek otoimmün veya hormonal koşullar kontrol edilir hem de ebeveynler kan grubu uyuşmazlığı açısından değerlendirilir.
Histerosalpingogram: X ışını kullanılarak yapılan bir boya testidir.
Histeroskopi: Doktor rahmin içini ince, teleskop benzeri bir görüntüleme cihazıyla inceler.
Laparoskopi: Üreme organları ışıklı cihaz yardımıyla görüntülenir.
Düşük sonrası bakım nasıl olmalıdır?
Düşük sonrasında kişi öncelikle bir süre istirahat etmelidir. Daha sonrasında ise sağlığına kavuşana kadar dikkat etmesi gereken bazı nokatalar vardır. Düşük ardından yapılan kürtaj sonrası belirgin bir ağrı görülebilir. Doktorun bilgisi dahilinde ağrı kesici kullanılabilir. Enfeksiyonları önlemek adına kişi genital hijyenine dikkat etmeli, gerekirse bu konuda eğitimler almalıdır. Enfeksiyon belirtileri görüldüğünde hemen doktora başvurulmalıdır. İlk 3-4 gün ağır hareketlerden ve egzersizlerden kaçınılmalıdır. Düşükten sonra en az 2 hafta cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır.
Düşük nasıl önlenebilir?
Düşüğü önlemek teknik olarak mümkün değildir. Ancak anne adayı düşük riskini en aza indirebilir. Anne adayı öncelikle kendi sağlığına dikkat ederek hamilelik sürecini daha rahat geçirebilir. Düşük riskini en aza indirmek için yapılması gerekenler şunlardır:
- Doktor randevuları olabildiğince aksatılmamalıdır.
- Hamilelik süresince sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durulmalıdır.
- Hamilelik süresince kilo korunmaya çalışılmalıdır.
- Anne olası her türlü enfeksiyon bulaşma riskine karşı kendini korumalıdır.
- Kafein tüketimi sınırlanmalıdır.
- Doğum öncesi gebelik için elzem olan doktorun tavsiye ettiği vitaminler mutlaka kullanılmalıdır.
- Meyve ve sebze ağırlıklı sağlıklı bir beslenme düzeni uygulanmalıdır.
- Anne adayını yormayacak ve bebeğin sağlığını tehlikeye sokmayacak hafif egzersizler yapılabilir.
- Anne adayı doğum planlaması yaparken yaşını ve sağlık koşullarını göz önünde bulundurmalıdır. 35 yaşından sonra gebe kalan kadınların düşük yapma riski genç kadınlardan oldukça yüksektir. 35 yaşından büyük gebelerde yaklaşık yüzde 20 düşük riski var ise, 40 yaşında bu risk yüzde kırklara ulaşmaktadır. 40 yaşın üzerindeki gebeliklerde ise bu oran yüzde 80 gibi çok büyük olasılıklara denk gelmektedir.
Düşük tedavisi nasıl yapılır?
Kanaması olan hastalarda, kanamayı durdurucu farmakolojik tedavi başlanabilir. Gerekli görüldüğü durumlarda, anne adayları hastanede kontrol altında tutulabilir.Düşük tedavisinde asıl olan, canlı olmayan embriyo veya fetüsün anne rahminden çıkarılmasıdır. Bunun için ilk olarak ultrason yardımıyla bebeğin durumu incelenir. Eğer bebek hayatını kaybetmemiş ise annenin şikâyetleri ve genel sağlık durumu da göz önünde bulundurularak, gebeliği sürdürmeye yönelik müdahaleler düşünülür. Ancak bebek canlı değil ise mutlaka fetüsü anne rahminden çıkarmak ve içerde materyal kalmadığından emin olmak gerekir. Kürtaj ile rahim içi temizliği yapıldıktan sonra yeniden ultrason görüntülemesi yapılarak annenin genital organlarının sağlığı ve genel durumu kontrol edilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Düşük hakkında, düşük sonrası tekrar hamile kalmanın güvenli olup olmadığı, düşüğün tekrarlama olasılığı ve psikolojik etkileri gibi konular da sıkça sorulanlar arasındadır.
Düşük nasıl fark edilir?
Düşük, genellikle vajinal kanama ve karın ağrısı ile birlikte olabilir. Ayrıca, düşük sırasında şiddetli karın krampı ve doku parçalarının atılması da görülebilir. Düşük belirtileri kadından kadına farklılık gösterebilir, ancak genellikle şiddetli karın krampları ve şiddetli kanama en yaygın belirtiler arasındadır.
Düşük olursa kanama ne kadar sürer?
Düşük sonrası kanama süresi ve şiddeti kadından kadına değişebilir. Hafif bir düşükten sonra kanama genellikle birkaç gün sürebilirken, daha ciddi düşüklerde kanama süresi daha uzun olabilir. Bu süreç, doktor tarafından yapılan değerlendirmelerle ve kadının fizyolojik durumuyla da değişebilir.
Düşük sonrası ne zaman hamile kalınır?
Düşük sonrası tekrar hamile kalmak için genellikle birkaç ay beklemek önerilir. Bu, vücudun düşüğün etkilerinden tamamen kurtulmasına ve tekrar gebeliğe hazır hale gelmesine izin vermek içindir. Ancak, her durum farklı olabileceğinden ve her kadının vücudu farklı tepkiler verebileceğinden, bu konuda bir doktora danışmak önemlidir. Doktorun önerilerine göre, düşük sonrası tekrar hamile kalmak için en uygun zaman belirlenebilir.