Dünya Doktorları Derneği’nden Suriyeli sığınmacılara Psikososyal destek

Savaştan kaçan Suriyeliler Türkiye’de hayata tutunmaya çalışırken yaşadıkları travmaları kendilerine sağlanan desteklerle arkalarında bırakmaya çalışıyorlar. Dünya Doktorları Derneği, Suriyeli sığınmacıların ruh sağlığını desteklemek ve sosyal uyumu güçlendirmek adına önemli bir projeye imza attı.

Suriye’de yüzbinlerce insanın ölümüne ve milyonlarca insanın başka ülkelere göçerek sığınmacı konumuna düştüğü iç savaşın 11. Yılında Türkiye’deki sığınmacılar hayata tutunmaya çalışıyor. Dörtte üçünü kadınlar ve çocukların oluşturduğu Türkiye’deki Suriyeliler, yaşadıkları travmaların izlerini hâlâ taşıyor. Sığınmacıların Suriye’de yaşadıkları acıların neden olduğu ağır psikolojik yükler kimi zaman onların ruh sağlığını olumsuz etkiliyor, ciddi psikolojik sorunlara yol açabiliyor. Bu nedenle Dünya Doktorları Derneği, ABD Dışişleri Bakanlığı Nüfus, Mülteciler ve Göç Bürosu desteğiyle 5-12 yaş arasındaki Suriyeli çocuklar ve 20-50 yaş arasındaki Suriyeli kadınlara psikososyal destek etkinliği gerçekleştirdi. Haftada 3 gün farklı lokasyonlarda yapılan etkinliklerin son ayağı olan Fatih’te 30 çocuk 17 kadına psikolojik destek sunuldu.   

Kadınlar ve Çocuklar için Tedavi imkânı sağlanıyor 

Çocuklar ile yapılan etkinlikte çocukların yaşlarına uygun olarak dağıtılan boyama kitabından bir resim seçmeleri, bu resmi istediği şekilde ve renklerle boyamaları ve dilerlerse bu resmi seçme nedenlerini paylaşmaları isteniyor. Bu etkinlik ile çocukların sembolik düşünme ve canlandırma becerisinin güçlendirilmesi, birbirleri arasındaki benzerlikleri fark etmeleri hedefleniyor.

Kadınlar ile yapılan psikososyal destek etkinliğinde ise katılımcılardan diledikleri ahşap kutuyu seçmeleri istenip bu kutuları diledikleri renklerde boyamaları ve istedikleri şekli çizmeleri söyleniyor. Kutuların içinde saklamak istediklerini paylaşmaları ile etkinlik sonlandırılıyor. Bu tür etkinliklerle katılımcıların kendilerini rahatlatan kaynakları belirlemeleri ve bunları hatırlamaları hedeflenirken, aynı zamanda ev sahibi topluluklarla sosyal uyumlarının güçlendirilmesi de amaçlanıyor. Etkinlikte ayrıca doğaya dair paylaşımlar ve çizimler ön plana çıkıyor. Renkleri kullanarak etkinlik yapmanın kendilerini iyi hissettirdiğini belirten katılımcılar, diğerleriyle benzer hislere sahip olduklarını gördükleri için kendilerini yalnız hissetmediklerini ifade ediyor.