Tarihte pek çok kültürde plesenta (eş) ve göbek kordonunun derin anlamları vardır, bazı etnik toplumlarda hayata saygının bir ifadesi olarak plesenta ve göbek bağı saklanmakta , Yeni Zelanda ve Bali gibi Uzak Doğu kültüründe bebeği cennete bağlayan yapı olarak kabul edilmekte ve doğum sonrası göbek bağı kesilmeden kendi kuruyup kopması beklenmektedir . Tibet ve Hindistan’da geleneksel olarak plesenta lotus adı verilen bitkilerle sarılarak 3-5 gün kendiliğinden kuruyup kopması için beklenebilmektedir.
Geçmişten günümüze özellikle hastanede doğum artışıyla birlikte göbek bağı doğar doğmaz kesilmeye başlanmıştır. Dünya Sağlık Örgütünün göbek kordonunun geç klemplenmesi (bağlanması ) tavsiye eder açıklamaları sonrası birçok anne adayından bu yönde talepler gelmektedir. Kordonun kesilme zamanı hakkında farklı görüşler bulunsa da , bebeğin doğumundan sonra kordon kan akımının durmasının beklenmesi (ortalama 30 sn -5 dakikada ) akım durunca kordon bağının kesilmesi önerilmektedir.
Doğum anından hemen sonra, annesinin kucağına verilen bebeğin kordon kan akımı birkaç dakika beklenildiğinde kendiliğinden sona ermektedir. Yaklaşık 30 saniye ile 60 saniye arasında beklenmesiyle kordondaki tüm kan bebeğe geçer. Göbek bağının geç kesilmesi bebeğin kan hacmi ve hemoglobin konsantrasyonunu artırmakta ve bebeğin ilk birkaç ayında demir depolarını korumaktadır , Bebeğin doğumla birlikte akciğerine gelen fazla kan sayesinde dünyaya adaptasyonu kolaylaşmakta ,yenidoğan geçici taşipnesi dediğimiz solunum sıkıntıları azalmakta, bağışıklık sistemi , sinir, kalp ve solunum sistemlerinin gelişmesinde önemli rol oynayan kök hücrelerin artışına sebep olmaktadır.
Ayrıca 37 haftadan önce doğanlarda kordonu kesmenin 30 saniye geciktirilmesi bile prematüre bebeklerde organ hasarını azaltmaktadır. Bu konuda ACOG tarafından (Amerikan Kadın Hastalıkları ve Doğum Birliği) erken doğan bebeklerde kordonun geç klemplenmesi tavsiye eder bilimsel çalışmalar yayınlamıştır.
Yapılan bilimsel çalışmalarda bebek açısından geç kordon klemplenmesi polisitemi denilen kanda kırmızı hücre fazlalığı ve yenidoğan sarılığı riskini artırmakta ancak, erken kordon klemplenen bebeklerle kıyaslandığında tedavi gerektiren yenidoğan sarılığında fark olmadığı görülmüştür.
Bebeğin doğumda asidoz denilen , kordon ve plesenta beslenme bozuklukları gibi acil girişim gerektirmesi durumlarında ise geç kordon klemplenmesi tavsiye edilmez.
Anne açısından ise bebek kordonunun geç klemplenmesi doğum sonrası annenin kanamasında herhangi bir artışa sebep olmamaktadır.
Bir bebeğin dünyaya geliş anında ona verilebilecek en güzel hediye kordon kanıdır.